Gökçen Erdoğan Yazio: Musakka, Baklava, Yoğurt..

Dünyanın gıda atlası olarak bilinen Taste Atlas, dünyanın en iyi 50 mutfağı listesi yayınlamış ve Türkiye 17. sırada.

İlk 16’da gerçekten yanımıza yanaşamayacak mutfaklar da var.

Şaşkın ve üzgünüm. Hayır çok önemli bulduğumdan falan değil. Yani bu listenin elbette belirleyici olduğu alanlar vardır ancak benim üzüntüm daha genel bir gerçeği hatırlamaktan. Biz genel olarak bizde var olanı korumada ve aslına uygun biçimde geliştirme konusunda pek çok alanda kötüyken mutfak kültürü alanında gayet iyiyiz. Ama orada da PR’dan çakılıyoruz işte. Bunca zenginliğin, dünyanın laf kalabalığı arasında kaybolup gitmesi canımı sıkıyor. Çünkü mutfak kültürümüz çok geniş, zengin ve çok daha iyi yerlere layık. Sofralarımıza oturmuş çok az kişi bunu inkar edebilir.

Yunanistan’la aramızda yıllardır bir mutfak kavgasıdır gider. Bunu son derece anlamsız buluyorum. Zira tarih içinde aynı toprakları paylaşmış, zaman zaman yer değiştirmiş, mübadeleler görmüş, hep komşuluk etmiş iki ülkeyiz. Dolayısıyla hangi bizimdir, hangi onların, artık ayrılamaz olması çok doğal. Kahvesidir, musakkasıdır, baklavasıdır, yoğurdudur; ben onların derdinde değilim. Çünkü bana göre hem onlarındır hem bizim. Aynı yerlerde, aynı dertlerdeydik tarih boyu. Ama nasıl oldu da bu her ikimizde de bulunan lezzetler, hep onların hanesine yazılıverdi? Beyaz peyniri feta peyniri diye dünya literatürüne sokan başarıyı biz neden yakalayamadık? Dünyanın neresine giderseniz gidin yoğurdu Greek yoğurt adı altında satıyorlar mesela, öyle biliyorlar. E bu nasıl oldu, merak etmeyelim mi? Dünyanın Türkiye’ye karşı politik tutumuyla açıklayabileceğimiz bir şey değil bu, bana kalırsa. Elbette etkisi var ama biz neden mutfak konusunda bunca zenginken ibreyi kendimize çeviremedik?

İşin daha da garip tarafı; bizim olmayan ve Arap kültürüne ait olan yemekler Turkish başlığı altında yer bulabiliyor dünyada.

Ama bizim olan, bizde olanlar milliyetimizle anılamıyor. Elimde değil, canım sıkılıyor. Ülkenin dört bir yanında tüm komşularımızla etkileşmemiz olağan ama bir markalaşma sürecinde neyle anılıp neleri ön plana çıkaracağımızın planı da daha iyi yapılmamalı mıydı dersiniz? Sizi bilmem ama Türk mutfağının zenginliğine sonuna kadar kefilim. Her yörede gerçekten kült yemekler var ve bunlar dünya gastronomisinde yer bulacak kadar özeller. Coğrafi özelliklerimizin tümünün yansıdığı ve üretim biçimimizle, çeşitliliğimizle özdeş son derece karakterli yemeklerimiz var. Demek ki biz denizi, güneşi, kumu nasıl layığında tanıtamadıysak daha da beter eksik kalmışız mutfağımızın tanıtılmasında.

Bir gastronomi ülkesi olarak gördüğüm Türkiye’nin 17.liği beni üzüntüden acıktırdı inanın. Öyle ya; biz her bahaneyle pişiren, düşüren, yiyen insanlarız.  

Instagram

Twitter

Web

Popüler İçerikler

Kadınlarla Kafayı Bozan Sözde Hoca Bu Kez de "Karını Bize de Evde Oynat" Sözleriyle Tepki Çekti
151 Gündür Oğlu Fatih'i Arayan Baba Esra Erol'a "Bulamıyorsan Müge Anlı'ya Çıkalım" Deyince Ortalık Karıştı
Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı
YORUMLAR
13.06.2022

ABD yemekleri mi listenin nasıl yapıldığı anlaşıldı

16.06.2022

Bugüne kadar gelen siyasilerin kime hizmet ettiklerini sadece buradan bile çıkarabilirsiniz. Sırf yemek kültürünü tanıtıp sahip çıkabilselerdi deniz doğa turizminin dışında bir o kadar yemeklerimiz için ülkeye gelen olurdu ki bilen geliyor zaten. Yunan yemekleri cidden çok benziyor bizim mutfağımıza ki nasıl benzemesin toprağı insanı sebzesi meyvesi balığı karışmış aynı yerden besleniyor ve 2. sıradalar buradan da anlaşılıyor.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ