Neden değerli şeyleri değersizleştirip malzeme edip eritiyoruz? Bu bütün kültürlerde yaşanıyor mu yoksa coğrafyanın biçtiği kadere mi bağlı daha çok? Haydar Dümen, bu ülkede cinsel konularda konuşan öncülerdendir. Pek çok çifte, terapi sağlamış ve cinsel sağlıklarını korumaları, cinsel yaşamlarını devam ettirebilmeleri için tedavi sunmuştur. Bireysel olarak kadın ve erkeklere de elbette. Yöntemleri, kişiliği, söylemleri elbette tartışılabilir ve her şeyini beğenmek zorunda değilsiniz. Ama cinselliğin konuşulabilmesi için emek vermiştir. Peki sonra ne olmuştur da geniş bir kesim onu bir mizah unsuruna çevirmeye kalkmıştır dersiniz?
Hocayı şahsen tanırdım. Eğlenceli biriydi. Son derece başarılı olduğu işinin bilinirliği artarken, bir yandan bir grup insan da cinsel konularla alay etmeyi, bundan mizah üretmeyi sürdürüyordu. Üstelik işleri mizahla ilgili bir şey falan değilken. Gençler, sahiden öğrenmeleri gereken çok şey varken, aralarında “geyik döndürmek” için sorular soruyorlardı ona, gazetede, katıldığı yayınlarda. Kıkır kıkır gülünecek bir şey olmadığını anlatmaya harcadığı bir ömür geçirmiş olmasına rağmen fazlaca müsamaha gösteriyordu. Bense yumruğumu masaya vurup “bilmediğiniz bu kadar şey varken bu kadar gülmeniz acıklı.” diyecek gibi oluyorum.
mizah kotu bir sey degildir, ciddiyetsizlik degildir, toplum icindeki carpikliklarin sacmaliklarin disa vurumudur. bu yuzden izahi olmayan seyleri mizahi olur derler. bir cesit elestiri mekanizmasidir mizah, bir yerdeki carpikliklari gosterir. bu yuzden inanc dahil hic bir seyin mizahdan muaf olmamasi taraftariyim. haydar dumen hocamin buna cok malzeme olmasinin nedeni kendi kusurundan yada carpikligindan oturu degil toplumun cinselligi normal dogal bir olgu olarak gormemesinin, toplumun kendi carpikliginin sonucudur.
Gökçen hocam yine harika bir konuyu herkesin anlayabileceği düzeye indirgemiş. Harikasın.