Annelik görevlerini istekle ve sorumlulukla yerine getiriyor mu? Çocuğu ondan razı mı? Mutlular mı? Gerisinin annelikle nasıl bir ilgisi olabilir ki! Bu da şekilcilik. Tümünü reddediyorum. İnsan olmanın beraberinde getireceği her şeye, başkasına zarar vermediği sürece tolerans gösterebilmek gerekir.
Bir anne, doktor, eş vs. her ne olursam olayım bir bireyim. Kişisel özelliklerim ve alışkanlıklarım var. Mesleğimi de bireysel özelliklerimi üzerimde taşıyarak yapıyorum, sosyal yaşantımı da öyle sürdürüyorum. Ben böyle biriyim. Halkın anladığı dilde konuşuyorum, onları anlıyorum ve kendimi anlatıyorum. Biz çok iyi anlaşıyoruz. Demek ki bir yanlışlık yok.
Bir keresinde ünlü bir kadın şarkıcı beni ekranda kahkaha atmakla suçlamıştı. Bunu söyleyen bir kadın, düşünün. Doktorlar kahkaha atınca, herkes gibi gülünce eğlenince kızınca ya da şaşırınca tuhaf karşılamak da neyin nesi, sahiden anlayamıyorum. E iffet ve kahkaha ilişkisi üstüne yorum yapan siyasilere söyleyecek bir şey kalmıyor öyleyse. Bir hemcinsim bile bu tür bir bakış açısına sahipse vay halimize.
Kadın dernekleri ve bireysel olarak taciz tecavüz vakalarına tanıklık edenlerle sıklıkla çalışıyorum. Ve görüyorum ki bu ülkede kadınlar, dolaylı olarak, benim gibi uzmanların azlığı nedeniyle sokak ortasında öldürülüyor. Bastırılan cinsellik, içi boş ayıp kavramları, öldürmenin günah olduğunu unutup geri kalan her şeyin günahından söz edenler, bu kadınların katili. Yargılayan dedikodu yapan dolduran ahkam kesen komşular, akrabalar bu kadınların katili. Peki bunlar niye bu kadar çoklar? Çünkü biz azız, yetmiyoruz.