Göçmen, Mülteci, Muhacir... Balkanlardan Gelenlerden Almanya'ya Gidenlere Çok Karıştırılan Göçmen Kavramları

Suriyelilerin Ardından Afganların da rotasını Türkiye'ye çevirmesinin ardından internette ve sokakta yoğun bir ırkçılık tartışması yaşanıyor. Bu tartışmalarda genellikle örnek olarak Türkiye'ye daha önce gelen veya Türkiye'den yurt dışına giden kişiler örnek veriliyor. Çok fazla bilgi kirliliği oluşan bu ortamda basit kavramları ve yakın tarihte yaşananları hatırlayalım.

2011'den beri Türkiye'ye Suriye, Pakistan ve Afganistan'dan yoğun bir göç var. Son dönemde Afganistan'dan kontrolsüz şekilde ülkemize gelen mülteciler tartışma konusu.

Kimileri bu durumu destekliyor, kimileri karşı çıkıyor. Karşı çıkanlara genellikle ırkçı damgası vuruluyor ve Türkiye'nin yakın tarihte aldığı diğer göçler hatırlatılıyor.

Bu konularda hem müthiş bir bilgisizlik, hem de bilgi kirliliği var. İnsanlar varsayımlar üzerinden fikir oluşturuyor.

Yapılan ilk hata mülteci, göçmen, muhacir, sığınmacı gibi ayrı kelimelerin eş anlamlı olarak algılanması. Bu kelimelerin hepsi farklı bir durumu ifade ediyor oysa. Muhacire sığınmacı, göçmene mülteci demek anlam hatasına sebep oluyor. Çok kısaca açıklayalım:

Göçmen: Doğduğu ülkeden bir başka ülkeye yasal yollarla, gönüllü şekilde göç eden kişi. Almanya'daki gurbetçiler göçmen örneğin. 

Mülteci: Yasal yollarla başka bir ülkeye sığınan kişi. Bu kişiler genellikle ülkelerindeki savaş, katliam gibi olaylardan dolayı başka bir ülkeye gidiyor.

Sığınmacı: Sığınmacı, başka ülkeye kaçmış ancak henüz mülteci vb. statüsü alamamış kişilere deniyor. 

Muhacir: Osmanlı Devleti Batı'da toprak kaybettikçe Doğu'ya doğru, Cumhuriyet döneminde de Türkiye'ye zorunlu göçe maruz bırakılan kişilere denir. 

Mübadil: Mübadele yıllarında zorunlu olarak göç ettirilenlere denir. Türkiye'deki Rumların Yunanistan'a, Yunanistan'daki Türklerin Türkiye'ye göç ettirilmesi mübadele örneğidir.

Muhacirler, yani Balkan göçmenleri Türk'tür; Osmanlı, Avrupa'da fetih yaptıkça bu bölgelere Anadolu'dan insanları yerleştirmiştir.

Balkan göçmenlerinin bazen Avrupalı görünmek ve hissetmek adına kendilerini farklı tanıtması, günümüzde insanlarda kafa karışıklığına yol açabiliyor. Bu insanlar ülkeleri toprak kaybedince geldikleri yere geri dönmüştür, bir ülkeden bir başkasına gitmemişlerdir.

Bu insanlara kucak açıldığı, hiç ayrımcılık yapılmadığı da çok doğru değil.

Şu an sosyal medyada tam aksi iddia edilse de, zamanında muhacirler de çok zorluk yaşadı. Doğdukları topraklardan kovulan, sürülen; yakın tarihte adını, dinini, kimliğini değiştirmeye zorlanan muhacirler Türkiye'ye çok zor şartlarda geldi. Pek çoğu yolda hayatını kaybetti. Gelenleri de kimse mutlulukla karşılamadı; özellikle Cumhuriyet'in ilk yıllarında savaş sonrası travma ve yoksulluk yaşayan halk onları istemedi. Muhacirlerin en yoğun yaşadığı Trakya'da bile ayrımcılık vardı. İnsanlar Selanik göçmeni, Romanya göçmeni, Bulgar göçmeni diye ayrılıyordu. Anadolu'da ise bu kişiler Türk olarak görülmüyordu ki hala öyle düşünen çok insan var.

Muhacirleri Suriyeli ve Afganlardan ayıran kendi ülkelerine gönderilmiş olmalarıydı.

Bir de dil, din ve millet ortaklığı var tabii. Günümüzde bu ortak değerler ırkçılık olarak kabul edilse de; aynı dili konuşan, aynı dine mensup, aynı kültüre ve tarihi geçmişe sahip insanların entegrasyonu elbette çok daha kolay. Muhacirlerde de böyle oldu, çalışkanlıklarıyla ve eğitime verdikleri önemle bilinen muhacirler kısa sürede ülkeye adapte oldu.

Son günlerde sıkça örnek verilen Almanya'daki Türklere de değinelim.

Daha öncesi de var ancak Almanya'ya toplu göç 1961'de Batı Almanya ve Türkiye arasında imzalanan anlaşmayla başladı. İşçi olarak çalışmak için Almanya'ya gidenlerin tamamı gönüllü ve göçmen statüsündeydi. Berlin Duvarı yıkılınca Almanya'da Türklere ve Orta Doğulu mültecilere karşı ırkçılık yükseldi.

Irkçılık, neyin ırkçı olup neyin olmadığı konusu çok derin. Bu konuyu tartışırken tarihi ve kavramları iyi bilmek şart.

Temelde her zaman devlet politikaları ve adaptasyon sorunu var. Şehirde yaşayanlar kırsaldan gelip kendi adetlerini devam ettirenlerden rahatsızsa bu ırkçılık mıdır? Çocuğunuzun evi dağıtmasıyla evinize gelen misafirin dağıtması aynı mıdır? Örnekler çoğaltılabilir veya saçma da bulunabilir. Çünkü modern dünyada göç sorunu bambaşka bir noktada.

Eğer çok geçmişe gidersek bizim de Orta Asya'dan geldiğimiz bir gerçek.

Neredeyse tüm dünyada herkes bir yere bir yerlerden geldi ve günümüzde hepimizin soyunda farklı birkaç millet var. Bu ortamda ırkçılık iyice anlamını yitiriyor. Öte yandan modern dünyada sınırları çizilmiş ülkelerde ve göçün de yasal yollarla, belli şartlarla gerçekleştiği bir dünyadayız. İşte tam da bu yüzden şu an ülkemize giriş yapanlar, denetlenip denetlenmedikleri tartışma yaratıyor.

Herkes istediğini düşünmekte elbette özgür ama lütfen farklı kavramları karıştırıp herkesi aynı kefeye koymayalım artık.

Göçmen, mülteci, sığınmacı, mübadil, muhacir... Tüm bu kelimelerin ayrı anlamları olduğunu, farklı kişi ve koşulları temsil ettiğini iyi bilmek gerekli. Aksi halde Amerika'ya gemilere zincirlenerek zorla götürülen ve çalıştırılan Afrikalı kölelerle ülkesinden çıkıp çalışmak için günümüzde pasaportu ve vizesiyle giden bir Afrikalıyı aynı kefeye koymuş gibi oluyorsunuz. Tarih bilmemek ayıp değil, bilmeden konuşmak ayıp.

Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

BBC Afgan Göçmenlere Sordu: Neden Türkiye'ye Geliyorlar? Ne İstiyorlar?
'Göçmenler Sanayiyi Ayakta Tutuyor' Diyen AKP'li Özhaseki Tepkilerin Odağında
İngiltere'den Göçmen Planı: Parasını Verip Türkiye'ye Yollayalım
Erdoğan'ın Bulgaristan Göçmenleri İçin Söyledikleri Yeniden Gündem Oldu: 'Gelin Diyorsun Ama Ahmet, Mehmet Aç'
Afganistan'dan Büyük Göç Dalgası: Kişi Başı 150 TL'ye İnsan Kaçakçılığı Yapılıyor
Erdoğan'ın Bulgaristan Göçmenleri İçin Söyledikleri Yeniden Gündem Oldu: 'Gelin Diyorsun Ama Ahmet, Mehmet Aç'

Popüler İçerikler

Okullardaki Yılbaşı Kutlamalarına Gelen Yasağa Mustafa Sandal'dan "Onlara İnat 'Duble' Kutlayacağız!" Tepkisi
Berfu ve Eser Yenenler'in 3. Kez O Ses Yılbaşı'na Katılmaları Tepki Topladı
151 Gündür Oğlu Fatih'i Arayan Baba Esra Erol'a "Bulamıyorsan Müge Anlı'ya Çıkalım" Deyince Ortalık Karıştı
YORUMLAR
28.07.2021

Bunu okuduktan sonra halen göçmenler ile mültecileri karıştırana itina ile kafa atınız. Belki vurdurup saksılarını çalıştırabiliriz.

28.07.2021

akpliler zaten cehaletten değil bilinçli olarak bunu savunuyor o yüzden onları da yollayacağız çöllerine

28.07.2021

bu içeriğe ihtiyaç vardı.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ