Göç ve İnsani Yardım Vakfı (GİYAV) 2015 İnternet Medyası Çocuk Hak İhlal Raporu’nu Diyarbakır’da düzenlediği basın toplantısıyla kamuoyuna duyurdu.
Göç ve İnsani Yardım Vakfı (GİYAV) 2015 İnternet Medyası Çocuk Hak İhlal Raporu’nu Diyarbakır’da düzenlediği basın toplantısıyla kamuoyuna duyurdu.
Gaia Dergi'den Burcu Aksoy'un haberine göre, raporun önsözünde bunu “kara” rapor olarak nitelendiren GİYAV, gözden kaçan ya da medyaya yansımayan ihlallerin de olduğu düşünüldüğünde bu tablonun çocuklar ve toplum adına daha da kararmakta olduğunu ifade etti. İnternet üzerinden yerel ve yaygın medyanın taranmasıyla hazırlanan raporda 2015 yılında 6 bin 418 çocuğun hak ihlaline uğradığı, bu ihlaller sonucu ise çocuklardan 703’ünün yaşamını yitirdiği, bin 81 çocuğun ise yaralandığı belirtildi.
Türkiye’deki çocukların çok büyük bölümünün yaşam hakkının ihlal edildiğini, erken yaşta zorla evlendirildiğini, cinsel yönden istismar ve şiddete uğradığını ifade eden GİYAV yöneticisi Selvi Tunç , konuşmasında çocuklara yönelik hak ihlallerinin her geçen yıl arttığını ve buna bir çözüm bulunması gerektiğini vurguladı.
Tunç, “ 3 bin 897 çocuk, çocuğa özgü adalet sisteminden yararlanması gerekirken yararlanamamıştır. Yine 416 çocuk çeşitli nedenlerden hak ihlaline maruz kalmıştır. Cinsiyet dağılımına göre ihlalden etkilenen kız çocuk sayısı 430, erkek çocuk sayısı 974, cinsiyeti bilinmeyen çocuk sayısı ise 5 bin 13’tür” dedi. “Çocukların uğradığı ihlal türlerine bakıldığında, hak ihlal türleri şöyledir; Erken zorla evlilik 14, cinsel istismar 59, aile içi şiddet 16, akran şiddeti 57, çocuk cinayetleri 6, ev kazaları 11, trafik kazaları 474, yangınlar 71, soba zehirlenmeleri 34, gıda zehirlenmeleri 210, elektrik çarpma 9, işyeri kazaları 5, ebeveyn ihmali 387, gözaltı 120, tutuklama 69, ceza 2 bin 405, işkence ve kötü muamele 31, silahlı çatışma ortamında çocukların korunması 153, intihar 24, kayıp 90, uyuşturucu 11, bireysel silahlanma sonucu yaşam hakkı ihlali 49, doğal afet 10, göçmenler 324, boğulma 168, yetişkin şiddeti 18, diğer 159. Yine 2015 yılında yabancı uyruklu çocuklar da Türkiye’de hak ihlaline maruz kalmışlardır. Yabancı uyruklu çocukların sayısı 319’dur, bunun 282’si Suriyeli çocuklardır ” şeklinde ekledi.
2015 yılında öldürülen Aylan Kurdî ve Miray (İnce) bebeğe ithaf edilen Çocuk Hak İhlal Raporu’nda Göç ve İnsani Yardım Vakfı devlete ve sivil toplum örgütlerine yönelik talep ve önerilerini ise şu şekilde sıraladı:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasa ve yasaları Çocuk Hakları Sözleşmesiyle uyumlu hale getirmelidir.
ÇHS’nin bireysel başvuru hakkı ile ilgili ek protokolü onaylanmalıdır.
Çocuğa yönelik şiddet ve çocuk intiharlarına ilişkin geniş ölçekli araştırmalar yapılarak gerekli önleyici mekanizmalar oluşturulmalıdır.
TÜİK istatistiklerinde çocuklar görünür kılınmalıdır. İstatistikler 0-18 yaş grubuna ilişkin verilerin net olarak görülebileceği yöntemler ve yaş aralıkları bazında toplanmalıdır.
Çocuk yaşta zorla evliliklerin önlenmesi ve bu kapsamda BM Çocuk Hakları Komitesi’nin tavsiyeleri ışığında, çocuk koruma mekanizmalarının oluşturulması için tüm tedbirler ivedilikle alınmalıdır.
Medeni Kanun’un 124. maddesi değiştirilmeli ve aile rızası ile 18 yaş altında çocukların evlendirilebilmesi yasaklanmalıdır. Din adamlarının 18 yaş altındaki çocukların dini nikahlarını kıymalarına cezai müeyyide getirilmelidir.
Engelli çocukların eğitim, sağlık ve sosyal süreçlerden en yüksek düzeyde yararlanabilmesinin önünü açacak düzenlemelerin ilgili sivil toplum örgütleriyle işbirliği yapılarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Çocuk hakları ihlallerinin gerçekleştiği konularda önleyici tedbirler ve desteklere öncelik verilmeli, ihlallerin önlenmesinde tek yöntem olarak ailelerin cezalandırılması kullanılmamalıdır.
Sokakta çalışan çocuklar sorununun ÇHS kapsamında, ailelere de gerekli destekler sağlanacak şekilde çözüme kavuşturulması gerekmektedir.
Silahlı Çatıma Ortamında Çocukların Korunması Hakkı çerçevesinde ilgili kurumlar “Çocuğun Yüksek Yararı” ilkesine uygun olarak gerekli tedbirleri almalıdır.
Çocukların yaşadığı kapalı kurumların, çocuk haklarına uygun mekânlara dönüştürülmesi için acil girişimler gerçekleştirilmelidir.
Çocukların yaşamlarını sürdürdükleri veya bulunduğu tüm kapalı kurumlar bağımsız sivil izlemeye açılmalıdır.
Çocukların aile ve toplum içinde çocuk haklarına uygun bir yaşam sürebilmesi için gerekli ekonomik, sosyal ve eğitimle ilgili desteklerin ivedilikle yapılandırılması gerekmektedir.
Devletin Çocuk Hakları Sözleşmesindeki çekinceleri kaldırarak, anadilde eğim başta olmak üzere, çocukların toplumsal süreçlere katılımlarının önündeki engellerin kaldırılması için gerekli düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.
Özellikle Sınır Bölgeleri dışında kalan alanlardaki Kara Mayınları temizlenmeli; temizleme sürecinde gerekli işaretlemeler ve Mayın Risk Eğitimleri yapılmalıdır. İşaretleme ve eğitimler risk gruplarının anadillerinde yapılmalıdır.
Her çocuk özeldir. Irkı, dili, dini, ten rengi fark etmez. Çocuklar ölüyor...
İnsani yardım demişken aklıma geldi, hani senden benden alınan vergiler vs var ya, yada işkurdan maaş alanlardan kesilenler falan.. işte onların bir kısmı işkur adı altında toplanıyor, işsizler için istihdam yapılması, iş verilmesi için, ama bu hükümet o parayı işsizler için değil, saray için suriyeliler için makam araçları için falan kullanıyor, aklıma geldi söyleyeyim dedim