Bu durumda özellikle kükürt amino asitleri içeren kükürt açısından zengin yiyecekleri tüketmenin glutatyon sentezini de destekleyebileceği düşünülür. Ayrıca teorik olarak, bozulmuş protein sindirimi de sağlıklı glutatyon seviyelerinin sağlanmasında sınırlayıcı bir faktör olarak görülür. Çoğu insanın günlük gereksinimlerini karşılamak için protein takviyesi yapması gerekmese de, ek proteine ihtiyaç duyulduğunda yararlı olabilecek bir kaynak, muhtemelen daha yüksek sistein içeriği nedeniyle peynir altı suyu proteinidir. Sağlıklı bireyler üzerinde yapılan küçük bir çalışmada peynir altı suyu proteini takviyesinin lenfosit glutatyon seviyelerinde doza bağlı bir artışa neden olduğu ve lenfosit glutatyonunu %24 oranında artırdığı görülmüştür. Yapılan diğer çalışmalar omega-3 yağ asitleri, c vitamini ve e vitamininin de glutatyon seviyesini arttırdığını göstermektedir. Meyve (özellikle turunçgiller) ve sebze alımının (özellikle lahanagiller) oksidatif stresi azalttığı bilinmektedir. Kesinliği bilinmemekle birlikte yapılan bazı çalışmalar biberiye, zerdeçal, deve dikeni gibi bazı otların da glutatyon seviyelerini olumlu yönde etkilediğini göstermiştir.
Düşük glutatyon seviyelerini onarmaya ihtiyaç duyulabilirken, fazlalıktan ziyade uygun denge gereklidir. Glutatyon eksikliği yaşlanma ve birçok hastalığın patojenezinde rol oynayabilir. Yüksek yağlı diyet, doymuş uzun zincirli yağ asitleri, düşük yoğunluklu lipoproteinler ve demir glutatyon kaybını şiddetlendirebilir. Glutatyon destekli bir diyet ise özellikle yeşil gıdalar, kuşkonmaz, avokado, salatalık, taze fasulye ve ıspanak olmak üzere bu gıdaların günlük olarak tüketilmesini gerektirebilir.
A Review of Dietary (Phyto)Nutrients for Glutathione Support
https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0022316623026639
Instagram
Facebook
YouTube
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio