Giderek ‘Kötü’leşiyoruz! Toplum Olarak İflah Olamayacağımızı Gösteren Kan Dondurucu Olaylar ve Paylaşımlar

30.11.2018 - 14:52

Giderek daha da kötüleşiyoruz ve ne yazık ki farkına bile varamıyoruz...

1. Çocuklarımızı emanet ettiğimiz insanların yaptıklarından utandık, onları nasıl koruyacağımızı yine bilemedik, lanet okumaktan başka bir şey yapamadık.

Ankara, Etimesgut'taki bir kreşte kaydedildiği belirtilen görüntüler, izleyenleri hayrete düşürdü. 'Çocuk gelişimi uzman öğreticisi' olduğu belirtilen bir kişi, ağlayan küçük bir çocuğun ağzını kapatıp, vücudunun bir bölümüyle üzerine abanarak çocuğu susturmaya çalıştı. Milli Eğitim Bakanlığı, olayla ilgili inceleme ve soruşturma başlattı. Bakanlıktan yapılan açıklamada işine son verilen görevlinin 'son birkaç hafta içinde ailevi sıkıntılar yaşadığı, kurumdan izin almadan öz yeğenini kuruma getirdiği, video görüntülerindeki çocuğun da yeğeni olduğu' vurgulandı.

2. Kelime esprisi yaptığımızı zannederken kimlerin nasıl incineceğini hesaba katmadık, yine ağzımıza geleni söyledik, haddimizi bilemedik.

3. Tok yatarken açın halinden anlamadık, yoksulluk sınırı dağları aşmışken rahat koltuklarımızda yayıldık ve halkımızın ihtiyaçlarını görmezden geldik.

Asgari ücretlilerin vergilerden muaf tutulması için verilen önerge AKP tarafından reddedilirken ve MHP milletvekilleri çekimser kaldı.

4. Dünyanın yaklaşık olarak yüzde 10'u yetersiz beslenirken, Yemen'de 85 bin çocuk açlıktan yaşamını yitirirken bir şeyler yapmak yerine bomboş mizah ürettik.

5. Kadın düşmanı olarak özgürleşmelerinin önünü tıkadık, çalıştıkları için onları eleştirdik, her hakka sahip olduğumuzu düşündük.

Necmettin Erbakan Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Karalı, yerel seçimlerle ilgili skandal bir paylaşımla gündeme geldi. 31 Mart'ta yapılacak olan yerel seçimlerde kadınlara oy vermeyeceğini açıklayan Karalı, 'İyi bir çocuk yetiştirmek, iyi bir ev hanımı olmak bakan, başkan, başarılı bir iş kadını olmaktan elzemdir' dedi. Açıklamasının ardından gelen tepkiler üzerine istifa etti.

6. Sosyal medyada ağzımıza geleni söyleyebildiğimiz için ona buna sataştık, olaylar üzerinden kadına şiddeti ve cinsel istismarı körükledik, kötülüğümüzü her yere saçtık.

7. Saygısızlığı yeni bir iletişim yöntemi olarak kullanmaya başladık, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusunu teröristlerle yan yana getirdik, milli hatıralarımıza bile sahip çıkamadık.

Akit gazetesi 'Türkiye’nin demir yumruğunu yediler, hormonları bozuldu' başlığıyla bir haber servis etti. Haberde kullanılan fotoğrafta Mustafa Kemal Atatürk’le teröristleri yan yana koyan gazete ayrıca homofobik ifadelere yer verdi.

8. Maç esnasında kalp krizi geçirerek tribünde yaşamını yitiren gencecik bir insanın ardından nereye varacağını bilmeden konuştuk, holiganlığımızda boğulduk.

9. Şiddet uygulamaya, öldürmeye, yakmaya yıkmaya devam ettik, kirpiğimiz yere düşerken bir kadın daha eksildik.

Gaziantep'te yaşayan Sezer S., dini nikahlı olduğu eşi Sabiha S.'den evde müzik açarak oynamasını istedi. Sezer S. ise, Sabiha S.'nin bu isteğini reddetmesi üzerine genç kadını iki çocuğunun gözlerinin önünde av tüfeğiyle vurarak öldürdü.

10. Kafası kesildikten sonra konteynere atılan ve cesedi bir atık toplayıcısı tarafından bulunduktan sonra Türkiye'de büyük bir infial yaratan Münevver Karabulut cinayetinin ardından şiddeti çok çirkin bir dille yeniden ürettik.

11. Yine bomboş, eğitimsiz, nerede ne söyleyeceğini bilmeyen insanları televizyona çıkardık.

Müzisyen Sıla Gençoğlu'nun, oyuncu Ahmet Kural'ı şikâyeti ve hakkındaki darp iddiaları ardından şiddeti normalleştirmeye çalışan açıklamalarıyla tepki çeken şarkıcı Tuğba Ekinci 'kadına yönelik şiddet' konulu bir televizyon programına konuk oldu. Ekinci, daha önce yapmış olduğu açıklamalara açıklık getirmek isterken şiddeti normalleştirmeyi sürdürdü ve bir kez daha tepkilerin odağına yerleşti.

12. Yaşamını yitiren görece ünlü birinin ardından sosyal medya hesabını kullanarak 'öldüğünü' bildirdik, yetmedi bir de oradan baş sağlığı diledik, gerçekten kafayı yedik.

13. Bireysel silahlanmanın önüne geçemediğimiz gibi çocuklarımızı şiddetten ve nefretten uzak tutamadık.

15 yaşındaki lise öğrencisi Mert Can Karagöz, İstanbul Bahçelievler'de sokakta yürüdüğü sırada pompalı tüfekle saldırıya uğradı. Hastaneye kaldırılan, sırtından ve ensesinden yaralandığı tespit edilen çocuk hayatını kaybetti. Saldırıyı gerçekleştirdiği belirlenen ve aynı okuldan arkadaşı olan 15 yaşındaki M.K. yakalandı. M.K. ifadesinde kavga ettiği için Karagöz' e 'kin güttüğünü' belirtti. M.K. daha sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

14. Mezhepler üzerinden yaralarını deşecek paylaşımlar yapmaya devam ettik, mesajların nereye varacağını ve kimlerin nasıl incineceğini düşünmedik.

15. Trafik terörüne gencecik çocuklarımızı kurban verdik, önlem almadan yaşamaya devam ettik, bunu bile hemen unuttuk.

Orta Doğu Teknik Üniversitesi Psikoloji Bölümü 4. sınıf öğrencisi İrem Kütük, üniversite giriş kapısında seyir halindeki bir kamyonetin kasa kapağının açılarak başına çarpması sonucu ağır yaralandı. Hastaneye kaldırılan Kütük burada hayatını kaybetti.

16. Irkçılık yapmaya, insanları ayrıştırmaya, keskin çizgilerimizle saçma sapan inanışları yeniden üretmeye devam ettik.

17. Ve gencecik çocuklarımızın yitip gitmesine sadece şahit olduk.

İstanbul, Sancaktepe'de mahalle arasına eğitim uçuşu için havalanan UH-1 tipi askeri helikopter düştü. Milli Savunma Bakanı Akar '2 subay, 2 astsubayımız şehit oldu, 1 uzman çavuşumuz şu anda ameliyathanede' açıklamasında bulundu.