Korkunç günlerden geçiyoruz; her gün aldığımız kötü haberlere daha kötüleri ekleniyor ve özellikle çocuk istismarı konusunda her seferinde biraz daha ‘kötü’ye gittiğimizi görüyoruz. Tecavüz ve işkence edildikten sonra öldürülen Eylül, kaçırıldığı iddia edilen ve açlıktan yaşamını yitiren Leyla, halen bulunamayan Yusuf ve Salih… Her gün bir yeni kötü habere uyanıyor, çocuklarımızı koruyamamanın verdiği yükle hayatımıza devam etmeye çalışıyoruz. Olduğu kadar…
Ağrı Valisi Süleyman Elban, otopsi sonucunda minik Leyla'nın kaybolduktan 8-10 gün sonra yaşamını yitirdiğinin ortaya çıktığını söyledi. Bir yerde bekletildiği ve 2-3 günün ardından suya bırakıldığı için kaçırıldığı kanısına vardıklarını belirten Vali Elban, herhangi bir yaralama ya da darp izinin olmadığını ifade etti.
Leyla, bir şekilde yolunu kaybettikten sonra onu bulan kişi ya da kişiler tarafından polise teslim edilmedi. Vali Elban'ın açıklamalarına göre aç bırakıldı ve bu nedenle de yaşamını yitirdi. Tüm medya organları ayağa kalkmış, ailesi sütten başka hiçbir şey tüketmediğinin açıklamasını yapmışken Leyla'nın aç kaldığı için ölmesinden daha acı ne olabilir?
Yaz tatili için ailesiyle birlikte memleketi Polatlı'ya giden 8 yaşındaki Eylül Yağlıkara arkadaşlarıyla birlikte oynamaya çıktıktan sonra kayboldu. Karadan ve havadan sürdürülen çalışmaların ardından cansız bedenine ulaşılan minik Eylül bir elektrik direğinin dibinde gömülü olarak bulundu. Vücudunda kesici alet izlerine rastlanırken, cinsel istismar sonrası boğularak öldürüldüğü belirlendi. Ayrıca, ayağında bir kırık tespit edilen Eylül'ün katili Uğur Koçyiğit'in cep telefonunda çocuk pornosu bulundu.
Bilinçli bir şekilde kaçırıldıktan sonra istismar ve işkence edilen Eylül'ün minicik vücudunda kesici alet izlerine rastlandığını ne kadar kolay söyleyebiliyoruz. Yaşadığı dehşeti, korkuyu, acıyı hesaplayabilmemiz, onun yerine kendimizi koyabilmemiz mümkün değil.
Alaşehir'de yaşanan olayda, evlerinin önünde oynayan Irmak Kupal kayboldu. Acılı anne ve baba özel bir televizyonda yayınlanan ve Müge Anlı tarafından sunulan programda çocuğunu aramaya başladı. Şüpheli komşu Himmet Aktürk, tüm Türkiye'nin gözü önünde suçunu itiraf etti ve evine iki kilometre uzaklıkta minik Irmak'ın cansız bedenine ulaşıldı. Otopsi raporunda ters ilişkiye girmeye kalkışan Himmet Aktürk'ün Irmak'ın bedenine zarar verdiği ve boyun bölgesine baskı yaptığı yazıyordu.
Cinsel istismar ve zarar gören bedeni... Irmak'ı vahşice katleden ve suçunu itiraf eden katili çıkarıldığı mahkemede küçükken tecavüze uğradığını ve hasta olduğunu, kadınlarla iletişim kuramadığını iddia etti. Kadınlarla kuramadığı iletişim nedeniyle de Irmak'ın yaşamını elinden aldı, hem de canavarca hislerle... Irmak'ın katledilmesinin ardından Kupal ailesi tamamen dağıldı. Baba Bilal Kupal, kendisini aldattığını iddia ettiği eşi Suriye Kupal'ı ve 10 yaşındaki kızı Ayşe'yi bıçaklayarak öldürdü.
Pelda, öğretmen olma hayalleri kurarken okul yolunda dayısının oğlu tarafından kaçırıldı. Aramalara rağmen bulunamadı ve bir yıl sonra hamile olarak ortaya çıktı. Farklı suçlardan aranan dayısının oğlu Hüseyin O. ile aile baskısı nedeniyle Osmaniye'ye yerleşti ve cezaevine giren Hüseyin O.'yu beklemeye başladı. Biri 7 aylık, diğeri 4 yaşında iki çocuğun annesi olan Pelda, kalbinde bir kurşunla ölü bulundu. İntihar denildi ama...
Yalova'nın Çınarcık ilçesinde sokakta oynarken kaybolan 6 yaşındaki Eylül'ün tecavüz edildikten sonra boğularak öldürüldüğü açıklandı. Arama çalışmalarına da katılan Murat Ş. tarafından katledilen minik Eylül'ün cansız bedeni terk edilmiş bir inşaatta bir bavulun içinde bulundu.
Tutuklanarak cezaevine konulan Murat Ş., infaz koruma memurlarına 'Bana bir şey yaparlar mı?' diye sordu, kendisinin yaptıklarına bakmadan...
6 yaşındaki Gizem'in ablasıyla ilişkisi bulunan ancak aile üyeleri tarafından izin verilmeyen Süleyman Akdeniz, planlı bir şekilde evinin önünden kaçırdığı küçük kızı koli bandı ile bağladı, bıçakladı ve yaralı halde üzerine benzin döktükten sonra yakarak öldürdü.
Aile yakınlarından biri tarafından pikniğe götürüldüğünü düşündü Gizem. Muhtemelen abisi olarak gördüğü adam tarafından canice bıçaklandı ve benzin dökülerek yakıldı. Arama çalışmalarına da katılan Süleyman Akdeniz, suçunu itiraf ettikten sonra intikam almak için böyle bir yola başvurduğunu söyledi. İntikam almak için 6 yaşındaki minicik bir kızı diri diri yaktığını itiraf etti.
Cinsel istismara maruz kaldığı belirtilen ve sert bir cisimle vurularak yaralanan minik Arda'nın kafasında yanık tespit edildi. Üvey babası ve annesi tutuklandı.
Muhtemelen bizzat annesinin gözü önünde işkenceye maruz kalan 3 yaşındaki Arda'nın dünyasının ne kadar olduğunu ben size söyleyeyim: Oradan oraya koşturmak, oyuncaklarla oyalanmak, parka gitmeye can atmak, yemek ya da uyumak istememek...
Ve daha binlerce çocuk... Sadece rakam olarak önümüze düşen, hikayelerini, en sevdiği yemekleri, nasıl konuştuklarını, ne hayal kurduklarını bilmediğimiz ve hiçbir zaman bilemeyeceğimiz binlerce can...
Çünkü 8 yaşındaki Eylül Yağlıkara'nın iki sokak köpeğini tecavüz ettikten sonra telle boğarak öldüren katil zanlısına hiçbir ceza verilmedi.
Çünkü yeğenine tecavüz eden imam, 'Rızam dışında ilişkiye girmiş, asıl ben şikayetçiyim' dedi.
Çünkü 12 yaşındaki küçük kız 18 yaşında gözüktüğü için kendisini istismar eden 22 yaşındaki Vedat E. serbest bırakıldı.
Çünkü dokuz yıl boyunca babasının cinsel istismarına uğrayan 8 yaşındaki kız annesi, akrabaları ve öğretmenleri tarafından susturuldu.
Çünkü Konya'da dokuz çocuğa fiziksel ve sözlü istismardan yargılanan öğretmen mahkemece serbest bırakıldı.
Çünkü zihinsel engelli genç kıza tecavüz eden beş kişi, genç kız bağırarak tepki göstermediği için suçsuz bulundu.
Kaybolduktan sonra şiddete maruz kalan ve istismara uğrayan çocukların büyük bir kısmı vahşice öldürüldü. Çocukların ortadan kaybolmasını engellemek adına herhangi bir girişimde bulunulmadığı gibi, verilen cezaların yetersiz kaldığı sosyal medyada sık sık dile getirildi.
Son olarak Hatay, Diyarbakır ve Siirt'ten üç çocuğun daha kaybolduğu haberi geldi. Konuşma engelli Ufuk Tatar, Yusuf Yılmaz ve Salih Oral... Ekipler arama kurtarma için çalışmalara başladı. Tüm umudumuz onların bulunması yönünde.
bu ülkede adalet yok diye haykırmanın anlamı yok .zaten bu durumun herkes farkında.çocuklarınızı asla ama asla yalnız bırakmayın.ailenizdeki en yakınlara bile güvenmeyin.çocuğunuzla tek vücutmuş gibi hareket edin.misafirliğe gidince de öp amcanın elini yada neden kaçıyorsun ablalardan gel sevsinler seni gibi aptal saçmalıklardan vazgeçin.parka çıkarken bile Gps li saatlerden takın .çocuklarınızla arkadaş olun.ben senin annenim yada babanım bana nasıl karşı gelirsin diye haykırıp çocukları kendinizden soğutmayın ki sizlere her şeyini anlatsın
Aileler.. ah aileler.. bir insan yetiştirmek kolay mi sandiniz? Hala cevremde görüyorum, "senin pipin var olum" diye cocuk büyütenleri.. siz bu yaptiginiz seyleri sadece ufak birer şaka mi sandiniz.. bir cocuk icin pipisi gurur duyacağı tek şey iken, büyüdüğünde beyninin biryerlerinde bununla yüzleşmeyeceğini mi sandiniz? Aileler cok suclusunuz.. Cok kabahatlisiniz.. Insan yetistirmek diploma sahibi etmek de değildi, sen bu evin erkisin imajini vermekte değildi.. çocuklarinizin insanliğindan önce cinsiyetine göre yön cizmeyi kendinize hak saydiniz.. Ayiklayalim simdi pirincin tasini ayiklayabilirsek..
Dünya çocuklara göre bi yer değil.