Marketlerden restoranlara kadar, bu çalışan itirafları gıda endüstrisinin perde arkasını gözler önüne seriyor. Bir sonraki dışarıdan yeme kararınızı ciddi şekilde sorgulayabilirsiniz .Çalışanların yaptığı bu şok edici itiraflar, yemek tabaklarımızın ardındaki gerçekleri tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor. Peki kimler ne itiraflarda bulunmuş? Beraber bakalım...
Bir marketin et reyonunda çalışan bir kişi, her gün inanılmaz miktarda yiyeceğin çöpe gittiğini ifade ediyor:
'Her gün endüstriyel boyutta bir çöp kutusunu dolduracak kadar et, tavuk ve balık atıyorduk. Çalışanlara vermek veya bağış yapmak gibi bir seçenek yoktu. Her şey tarihlere göre hareket ediyordu ama siparişleri azaltmak gibi bir düzenleme de yapılmıyordu. Bu kadar kaliteli ürünün çöpe gitmesi gerçekten korkunçtu.'
Bir marketin fırın bölümünde çalışan bir kişi, gece sonunda çöpe giden yiyecek miktarını şu sözlerle açıklıyor:
'Her gece çuvallar dolusu ekmek ve pasta ürününü çöpe atıyorduk. Çoğu hala son kullanma tarihine günler varken atılıyordu. Daha kötüsü, çöpler gece kilitleniyordu. Bu durum özellikle zor durumda olan kişiler için üzücüydü çünkü bu yiyecekler onlara çok yardımcı olabilirdi.'
Bir restoran çalışanı, 'çiftlikten sofraya' konseptine sahip restoranların temizlik standartları hakkında şu itirafta bulunuyor:
'Restoranımızda patates püresi, plastik torbalarda pişirilip müşterilere taze yapılmış gibi sunuluyordu. Bunun gibi birçok ürün, hazır olarak gelir ve sadece süslenerek taze gibi gösterilir. Geri dönüşüm yapılmıyor ve sağlık standartları çoğu zaman göz ardı ediliyordu.'
Sağlık denetçileriyle çalışan bir kişi, restoranların hijyen eksikliklerini şu şekilde anlatıyor:
'Bir restoranda, çorbada çok fazla hamam böceği olduğunu söyledik ve kapattık. Ama müşteriler çorbadaki böcekleri fark edene kadar açık kalabiliyorlar. Sağlık standartlarının göz ardı edildiği çok fazla yer var.'
Bir kafede çalışan başka bir kişi, mutfak koşullarını şu şekilde anlatıyor:
'Bir bar üzerinde yer alan kafede çalışıyordum ve mutfağı paylaşıyorduk. Her şey kirle kaplıydı ve merdivenlerin yanındaki yer her zaman yağ birikintisiyle doluydu. Orası tam anlamıyla bir felaketti.'
Bir İtalyan restoranında çalışan bir kişi, sahibinin alışılmadık bir davranışını şu şekilde paylaşıyor:
'İlk işim yerel bir İtalyan restoranında çalışmaktı. Sahibi, dondurucuda envanter sayımı yaparken düzenli olarak sigara içiyordu. Bu alışkanlığı şaşırtıcıydı ama restoran 25 yıl sonra bile hala faaliyette.'
Birden fazla mutfağı incelemiş bir çalışan, popüler restoranlarla ilgili endişe verici bir gerçeği dile getiriyor:
'Yüzlerce mutfakta bulundum ve şunu söyleyebilirim ki genellikle yerel halkın favorisi olan popüler restoranlar iğrenç durumda. Binalar dökülüyor, yiyecekler bayat ve duvarlar, tavanlar, zeminler her türden böcek ve kemirgenle dolu. Umarım bu sadece benim bölgeme özgüdür ve ülke genelinde yaygın değildir.'
Herkes sahip olduğunun yüzde birini paylaşsa dünyada tek bir aç insan ve hayvan kalmaz