1. Biz neden 100 gündür hapisteyiz? Osman Kavala neden 1737 gündür hapiste? Benim kaç kere daha beraat etmem gerekiyor?
2. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası neden ihlal ediliyor, AİHM kararları neden uygulanmıyor?
3. Nasılsınız? Nasıl geçiniyorsunuz? Bunca pisliğin arasında ruh ve beden sağlığınızı nasıl koruyorsunuz?
4. Anayasa’nın ilgili maddeleri doğa, kültür ve tarih varlıklarının korunmasını hem idareye hem de yurttaşlara sorumluluk ve görev olarak yüklemiştir. Bu Anayasa maddelerine bilerek isteyerek uymayanlar “iktidarda” iken, uymaya çalışanların “cezaevinde” olması hangi anlama gelmektedir?
5. Bir işin “meslek” olabilmesi için mutlaka evrensel “etik kural ve kod”larının olması gerekir. Bu etik kod ve kurallara uymayanların özellikle insan hayatını dolayımsız ilgilendiren hukuk ve tıp mesleklerini sürdürebilmeleri mümkün müdür?
6. Özellikle 12 Eylül 1980 darbesi ile ülkeye aplike edilen neoliberal ideolojinin yarattığı ve tüm idareci yöneticiler ile birlikte toplumun büyük kesimini etkisi altına alan ahlaki çöküntünün, kötülüğün, yolsuzluğun, kadın cinayetlerinin sıradanlaşmasının, kanıksanmasının nasıl giderilebileceği konusunda bir çözümümüz var mıdır?
7. Bugün ülkeye hakim kılınan hukuk sistemi ile yargılanmayı ister miydiniz?
8. Sürtük dediğiniz GEZİ KADINLARININ, annelerinize edilen cinsiyetçi küfürleri MOR BOYALARLA duvarlardan sildiklerini biliyor muydunuz?
9. Bilim, meslek ve hukuk insanları olarak ait olduğunuz mesleki, bilimsel, insani ve vicdani kurallar dışına çıkarak, iktidarın emri ile (ya da emir bile almadan sadece güçlüye yaranmak için) kararlar alıp imzalarınızı satmayı nasıl içinize sindirebiliyorsunuz?
10. 5 yıldır hiçbir somut delile dayanmadan bütün ulusal ve uluslararası tepkilere ve kararlara rağmen Osman Kavala’yı niçin “esir” tutuyorsunuz?
11. 2000’li yıllardan beri görmediğim, telefonla dahi konuşmadığım, Taksim Dayanışması toplantılarına bir kez dahi katılmamış Kavala’dan emir ve talimat alarak koskoca ülkeyi “hükümete” karşı cebir ve şiddet kullanarak kalkışmaya yönlendirdiğimize “karar” verdiniz… Bu olağanüstü eylemi nasıl ve hangi yöntemle yapmışız? (Gezi’ye katılan 8,5 milyon kişiye ayıp değil mi?)
12. Ortada bizlere dair herhangi bir cebir ve şiddet bulgusu ve aracı olmadığına göre “PSİKOLOJİK ŞİDDET”ten mi bahsediyorsunuz? Bu şiddet biçiminin ceza kanununun ilgili maddelerinde yeri var mı?
13. Bizim iddianameyi ve gerekçeli kararı film veya dizi yapsanız nasıl bir tür olarak tanımlardınız? (Trajedi, Dram, Trajikomik, Komedi, Bilim Kurgu)
14. Değerli yurtseverler, demokratlar, sosyalistler, sosyal demokratlar, bir araya gelebilmek ve barış, demokrasi ve insan hakları için siyasi bir “GEZİ’Yİ” inşa edebilmek için hapishanelerde toplanmayı mı bekliyorsunuz?
15. Değerli dostlar; “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” sözü sadece mitinglerde kullanılan bir slogan mıdır?
16. Cezaevlerinde inanılmaz bir kantin ticareti olduğunun, yoksul ve kimsesiz olanların su, ped, süt vb. gibi temel ihtiyaçlara ulaşmak için son derece düşük ücretlerle köle gibi çalıştığını biliyor musunuz?
17. Dünyada elde edilmiş olan bütün hakların ardında büyük bir mücadele tarihi vardır. Bu nedenle de uluslararası güvence altındadır. Tek kişinin imzası ile “İSTANBUL SÖZLEŞMESİ” nasıl yürürlükten kaldırılır? Bunun uygun olduğuna karar veren “hukukçuların” kaçı kadındır?
Halkın eseri bu durum çünkü ezilmeye alışmış mazoşist olmuş