Gezi Protestoları MEB'in Ders Kitaplarında Böyle Anlatıldı: 'Olaylar Yüzünden Dolar Arttı'

Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) ders kitaplarında yer alan Gezi Parkı protestoları ile ilgili bölüm gerçekleri çarpıttığı gerekçesiyle eleştiriliyor. Kitapta anlatılanlara göre eylemlerin arkasında Türkiye'nin yükselişinden hoşnut olmayan 'dış güçler' bulunuyor. 

Protestoların 'ülkenin birlik ve bütünlüğüne karşı yapıldığı' öne sürülen kitapta, dolar/TL kurunun da Gezi eylemlerinden sonra artmaya başladığı belirtiliyor. 

Fotoğraf: Gürcan Öztürk / AFP

Gezi Parkı protestoları, Milli Eğitim Bakanlığının ders kitaplarına yeni girmiş değil. Söz konusu bölüm ilk kez 2018 yılında 12. sınıf öğrencilerine verilen 'Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi' kitabında yer almıştı.

👇

Kitapta yazılanlar, Gezi Davası'nda yargılanan Mimar Mücella Yapıcı'nın paylaşımıyla bir kez daha gündeme geldi. 👇

İlgili twit silinmiş ya da sahibi tarafından gizlenmiş.

Gezi, kitapta nasıl anlatılıyor?

Fotoğraf: Osman Orsal / Reuters

Kitapta Gezi eylemlerinin ülkenin birlik ve bütünlüğünü hedef aldığı, hükümetin politikalarından rahatsız olan bazı iş çevrelerinin eylemleri kışkırttığı vurgusu yapılıyor. Ayrıca eylemlerin Türk finans sistemini olumsuz etkilediği ve doların protestolardan sonra devamlı arttığı ve TCMB'nin son dört yılın en büyük rezerv kaybını yaşadığı da belirtiliyor.

Eylemlerde hayatını kaybeden Ali İsmail Korkmaz, Berkin Elvan, Abdullah Cömert, Ahmet Atakan gibi isimlerden ise hiç söz edilmiyor.

Kitabın ilgili bölümünde anlatılanlar şöyle:

'İstanbul Büyükşehir Belediyesinin 16 Eylül 2011 tarihinde kabul ettiği Taksim Yayalaştırma Projesi ile Tarihi Topçu Kışlası'nın İstanbul'a yeniden kazandırılması kararlaştırıldı. Bu çerçevede 4 Ekim 2012'de yol genişletme çalışmaları başlatılarak bazı ağaçların yerlerinin değiştirilmesi ve sökülmesi söz konusu oldu. Buna karşı çıkan bazı kesimler, Gezi Parkı'nda oturma eylemi düzenledi ve park içinde çadırlar kurdu. Bu eyleme karşı 29 Mayıs 2013 sabahı polis müdahalede bulundu. Polisin bu müdahalesi sonrasında gelişen olaylar, hükûmeti zor durumda bırakırken kamuoyunda eylemcilere dair bir mağduriyet algısı oluşturdu. Medya organlarının olayı haberleştirmesi ve sosyal medyada çok sayıda takipçisi bulunan bazı gazeteci ve sanatçıların mesajlarıyla parktaki kalabalık hızla arttı. Eylemler 31 Mayıs gecesi Ankara ve İzmir'de de görüldü. Eylemciler 1-2 Haziran'da şehirlerin belirli bölgelerinde toplanarak yolları kapattı, kamu binaları, banka ve dükkânlara zarar verdi. Bu eylemler ilk anda İstanbul'daki Gezi Parkı eylemlerine destek olmak için yapılırken sonrasında mevcut iktidara karşıtlık özelliği kazandı. 1-15 Haziran 2013 tarihleri arasında güvenlik güçleri ile eylemciler arasında çatışmalar yaşanırken hükûmet yetkilileri, eylemcilerin temsilcileri ile görüşmelerde bulundu. Bu görüşmelerde kendilerine Taksim Dayanışma Platformu adını veren bir grup şu taleplerde bulundu: 

• Gezi Parkı, park olarak kalmalıdır. 

• Bazı illerin (İstanbul, Ankara, Hatay) valileri ve emniyet müdürleri görevden alınmalıdır. 

• Gaz bombası vb. materyallerin kullanılması yasaklanmalıdır. 

• Gözaltına alınanlar serbest bırakılmalı ve haklarında soruşturma açılmamalıdır. 

• Taksim ve Kızılay başta olmak üzere Türkiye'deki tüm meydanlarda toplantı, gösteri ve eylem yapma yasağına son verilmelidir. 

• Hükümet, üçüncü havalimanı ve üçüncü köprü gibi projeleri iptal etmelidir. 

Yapılan bu görüşme, eylemcilere dair kamuoyunda hâkim olan 'örgütlü olmayan genç göstericiler' algısını yıkmıştır. Gösterilerin Gezi Parkı'nın korunmasından ziyade çok sayıda projeye, ülkenin birlik ve bütünlüğüne karşı yapıldığını ortaya çıkarmıştır. Güvenlik güçlerinin 15 Haziran 2013'teki müdahalesiyle park alanı boşaltıldı ve eylemlerin etkisi giderek azaldı. Gezi Parkı Olayları, organizasyonundan yürütülmesine kadar her aşamasıyla arka plandaki güçlerin gerçek niyetlerinin gün yüzüne çıkmasını sağladı. Bu olayların başlamasında her ne kadar vatandaşların çevre duyarlılığı etkili olduysa da sonradan hükûmetin ekonomik alanda ve demokratikleşme alanında attığı adımlardan hoşnut olmayan kesimlerin yönlendirmesiyle olaylar farklı bir boyut kazandı. Süreç, bu kesimlerin 'yaşam tarzına müdahale edildiği' (alkol yasağı, 3 çocuk, dindar gençlik, eğitimde 4,-4+4 sistemi vb.) iddiaları üzerinden yürüdüğü için bu istekler masum ve haklı görünen talepler olarak sunuldu. 

Türkiye'nin son yıllarda dış siyasetteki etkin yapısı, iç siyasetteki toplumsal barışı sağlamaya yönelik politikaları ve ekonomik verilerdeki yükselişin sürece etki ettiği söylenebilir. Aynı zamanda hükümetin politikalarından rahatsız olan bazı iş çevreleri, medya organları aracılığıyla halkı kışkırtmaya çalışmışlardır. Gezi Parkı eylemlerinde farklı sermaye gruplarının iş birliğinin ve yabancı istihbarat güçlerinin etkisi olsa da eylemcilerin büyük kısmı, bu etkilerden habersiz olarak kendi istekleri doğrultusunda eylemlere katılmışlardır. 

Taksim Gezi Olayları döviz kuru, faiz oranları, borsa endeksi ve TCMB rezervlerine dolayısıyla Türk finans sistemine etki etmiştir. 2013 Mayıs ayından sonra döviz kuru devamlı artarken faiz oranları son dört yılın en yüksek seviyesine ulaşmıştır. TCMB, son dört yılın en büyük rezerv kaybını yaşamıştır.'

Eylemlerin ekonomiye etkilerini gösteren o tablo 👇

Gezi eylemlerinin başladığı 27 Mayıs’ta 1.85 TL olan dolar/TL kuru, olayların yatıştığı 30 Haziran’da 1.92 TL olmuş, 23 Ağustos’ta ise 2 TL seviyesine ulaşmıştı.

Sosyal medya kullanıcılarının kitapta yazılanlara tepkisi 👇

Ayrıca bakınız 👇

AKP'nin Tarihi İnkılap ve Atatürkçülük Dersi Kitabına Eklendi!

Popüler İçerikler

Yeni Sezonda TV Ekranları Fena Karıştı: 5 Dizinin Ertelendiği Sezonda 6 Dizi Şimdiden Final Yaptı!
Fernando Muslera, Jose Mourinho'yu Hedef Aldı: "İstemiyorsa Gidebilir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Karşıtlarına Mesaj Yolladı: "10 Yıl Daha Yaşasa Bambaşka Olurdu"
YORUMLAR
28.03.2022

Gezi parkı eylemlerinin müfredatta işi ne? Ukrayna - Rusya savaşını da yarına yetiştirin o zaman. Savaşın yağ ticaretine etkisi diye. Kendilerine yol fetişi orklar yetiştirmek için eğitim sisteminin içine ne kadar ederlerse kâr!

28.03.2022

128 +++ milyara kilif bulmaya calisiyorlar...

28.03.2022

Gezi eylemleri esnâsında mêmurlara "vur!" emri veren çoğu müdürün bugün FETÖ sanığı ya da firârisi olması gibi ayrıntılar var mı peki arada??

28.03.2022

Çocukken "Tarih kitapları neden 2. dünya savaşı ile bitiyor. " Derdim. Ne kadar isabetli bir kararmış. İktidara gelen, kendisine militan yetiştirme sevdasına kapılıp kafasına göre yazmasın diyeymiş.

TÜM YORUMLARI OKU (13)