''Gezi Olayları, 17 Aralık Falan Hatırlanmayacak"

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, '(Gezi olayları, 17 Aralık operasyonu) 10 yıl sonra, 30 yıl sonra 2013 deyince bunlar mı hatırlanacak? Ben şundan eminim istikametimiz değişmez, özgüvenimiz sarsılmaz yolumuza ilk çıktığımız andaki ilkelerimiz yine yolumuzu yenileyerek aydınlatmaya devam ederse 30-40-50 yıl sonra Gezi olayları, 17 Aralık falan hatırlanmayacak' dedi.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği(MÜSİAD)’nin düzenlediği “Uluslararsı Gelişmeler Işığında Türkiye 2014' konulu toplantıya katıldı. Sütlüce’de bulunan MÜSİAD Genel merkezinde yapılan toplantıda konuşan Davutoğlu, 2013 yılını ve gündeme ilişkin olayları değerlendirdi.

Gelecekte 2013 yılını kötümser bir bakış açısı ile değerlendireceklerin Gezi olayları ve 17 Aralık operasyonlardan bahsedeceğini belirten Davutoğlu şöyle konuştu:

“Bazıları şu anda 2013 değerlendirmesi yaptıklarında kriz görmek istiyorlarsa, bardağın boş tarafını görmek istiyorlarsa, biraz pesimist bir havayı topluma sirayet ettirmek istiyorlarsa Gezi olaylarından ve 17 Aralık operasyonlarından bahsederler, bugün bahsederler ama. 10 yıl sonra, 30 yıl sonra bunlar mı hatırlanacak açaba 2013 deyince? Ben şundan eminim istikametimiz değişmez, özgüvenimiz sarsılmaz yolumuza ilk çıktığımız andaki ilkelerimiz yine yolumuzu yenileyerek aydınlatmaya devam ederse 30-40-50 yıl sonra Gezi olayları, 17 Aralık falan hatırlanmayacak'

EN FAZLA 2 ŞEY HATIRLANACAK: ÇÖZÜM SÜRECİ, IMF’E OLAN BORÇLARIN SIFIRLANMASI

Davutoğlu gelecekte hatırlanacak 2 konu olduğunu belirterek konuşmasına şöyle devam etti:

“ 2 şey hatırlanacak en fazla. Birisi 10 yıllarca süren kardeş kavgası niteliğinde süren birçok canımıza sebebiyet veren bir sorunun çözülmesi ve çözüm süreciyle bu topraklardaki ebedi kardeşliğin ihya edilmesi olarak hatırlanacak. Bir yıl boyunca hiçbir eve şehit acısı da düşmedi, şu veya bu şekilde dağa çıkmış gençlerin evlat acısı da evlere düşmedi. Böyle hatırlanacak. 30 yıldır acıyla anılan yılların sonrasında denecek ki '2013 yılında Türkiye’deki siyasi iktidar çok cesur adımlar attı ve bir büyük yaranın kapanmasına sebebiyet verdi ve Ondan sonra bu ülke kardeşlerin omuz omuza vermesiyle hiçbir etnik ve mezhebi parçalanmaya izin vermeyen bir yükselişi daha da hızlandırarak sürdürdü.' İkinci hatırlanacak şey, 14 Mayıs 2013. 14 Mayıs 1950’de ‘Yeter Söz Milletindir’ bir gür ses tek parti zulmünu sona erdirmişti Adnan Menderes. Ondan 63 yıl sonra IMF ile olan borçlar sıfırlandı'

BİZİM YAPTIĞIMIZ EN BÜYÜK DEVRİM ÖZGÜVEN DEVRİMİDİR

Hükümetin devletin zirvesinden en küçük birimine kadar özgüven aşıladığını ifade eden Davutoğlu, “Bana deseniz ki bu zamana kadar yapılan devrimlerin arkasında tek bir devrimden bahsetseniz ve hepsini tanımlasın ben ona özgüven devrimi derim. En küçük üniteden devletin zirvesine kadar terk edilmeyecek bir aşı gibi aşılandı. Bundan sonra bu ülkede kim görev alırsa alsın o özgüvenden hiçbir zaman feragat edemez ederse de millet karşısına çıkamaz. Bizim yaptığımız en büyük devrim özgüven devrimidir' diye konuştu.

FETRET’E İZİN VERİLMEZ

Osmanlı Devleti’nde duraklamanın sembolü olan Fetret Devri’ni hatırlatan Davutoğlu “Bir mücadele başlamışsa, bir yürüyüş başlamışsa birileri bu yürüyüşü durdurmak istiyorsa tek vücut şekilde o yürüyüşün içerisinde olmak bir zaferdir. Bir an tereddüt etmek, dizimizin titremesi, biran zihnimizde bir tereddüttün oluşması ileride yüzyılların telefi edemeyeceği hatalara sürüklenir. Fetret’e izin verilmez. Fetretin Osmanlı döneminde nelere yol açtığını herkes biliyor' dedi.

DÜNYA AYAĞA KALKTI, ANA MUHALEFET PARTİSİ’NDEN SES ÇIKMADI

Türkiye’de alternatif üreten bir muhalefetin olmadığı eleştirisinde bulunan, Suriye konusunda muhalefet tarafından eleştirildiklerini söyleyen Davutoğlu “Esad'a sahip çıktıkları için bir şey diyemezler. Bu kadar resimler yayınlandı. Bütün dünya ayağa kalktı. Bizim ana muhalefet partisinden ses çıkmadı. 3 gün sonra apolitik birtakım şeyler söylediler. O resimleri görünce bir insanın susması, siyasetçi, devlet adamlığını bırakın susmamı mümkün mü? Uyuması, rahat yemek yemesi mümkün mü?

BİZDE 8 BİN 500 TERÖRİST BEBEK DOĞDU

Davos ve Cenevre gibi uluslararası toplantılarda, Suriye’den gelen mülteciler konusunda Türkiye’ye teşekkür edildiğini belirten Davutoğlu “Dünyanın neresine gitsek her oturumda Türkiye'ye teşekkür ettiler. Mültecilere gösterdiğimiz saygı ve sunduğumuz imkanlar açısından bize teşekkür ettiler. Mülteciler yüksek komiseri, Harran'da kampta yürüyoruz. Konteynırın önünde çocuklar vardı. Babasıyla konuştum. 'Bir tanesi dün doğdu' dedi. İçeri girdim, çocuğa baktım nur gibi. Nereye doğduğunu bilmiyor, kampın çocuğu. Bizi ahlaksızca suçlamaya kalkan rejimin dışişleri bakanına Cenevre'de -hepiniz takip etmişsinizdir- ‘Evet, Bizde 8 bin 500 terorist bebek doğdu’ dedim' diye konuştu.

SURİYE TÜRKİYE SINIRINDA DURDURULAN TIRLAR

Mültecileri kabul etmedikleri taktirde tarihe kara bir leke olarak geçeceklerini ifade eden Davutoğlu, “Bizim muhalefetin dediğini yapmış olsaydık, mültecileri almamış olsaydı tarihe kara bir lekeyle geçecektik. Hadi bunu CHP anlayamayabilir, ama oraya, onlara yardım götüren tırları durdurmayı bir siyasi mücadelenin parçası haline getirenler nasıl bunun hesabını manen verebilirler? Oraya giden her ekmek Yermük'te ölmekte olan birine ulaşabilecekse ulaşacak. Ulaşamayacaksa kuşatmalar sebebiyle Humus'a gidecek. Oraya ulaşamazsa Halep'e gidecek' dedi.

Cumhuriyet

Popüler İçerikler

İzmir'de 5 Küçük Kardeşin Öldüğü Yangın Faciası: Bakanlık, Aileyi 18 Kez Ziyaret Etmiş!
Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho ile İlgili İspanya'dan Transfer İddiası Var
Narin Güran'ın Babası Arif Güran İlk Mahkeme Sonrası Konuştu: "Kızımı Nevzat Bahtiyar Katletti"