Kararda, “Erenç Yasemin Dokudan ile Sercan Yüksel' in, kanun dışı toplantı ve gösteri yürüyüşlerine katıldıkları tespit edilememiş ise de, mesleğe ait özel formalar ile kanun dışı eylemlerde bulunurken yaralanan eylemcilere temin edilen ilaçlar ile tıbbi yardımda bulundukları, bu şekilde suç şüphesi altında olan şüphelileri kanuni takip yapacak mercilere bildirmedikleri gibi aksine kanun hilâfına olarak şüphelileri kayırdıkları anlaşılmıştır' ifadelerine yer verildi.
'Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının sınırsız olmadığı ortaya konmuştur'
“2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na göre herkesin önceden izin almaksızın, şiddet veya silah kullanmadan gösteri veya toplantı düzenleyebileceği hüküm altına alınmıştır' denilen gerekçeli kararda 'Ancak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 34. maddesine göre 'Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı, ancak millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabilir', AİHS'nin 11. maddesinin ikinci fıkrasına göre de; 'Bu hakların kullanılması, demokratik bir toplumda, zorunlu tedbirler niteliğinde olarak, ulusal güvenliğin, kamu emniyetinin korunması, kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amaçlarıyla ve ancak yasayla sınırlanabilir. Bu madde, bu hakların kullanılmasında silahlı kuvvetler, kolluk mensupları veya devletin idare mekanizmasında görevli olanlar hakkında meşru sınırlamalar konmasına engel değildir' şeklinde sınırlama öngörülmek suretiyle toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının sınırsız olmadığı ortaya konulmuştur' denildi.
Olaylar ayrıntılı anlatıldı
Mayıs ve Haziran 2013 tarihinde Taksim ve çevresinde yaşanan olayların ayrıntılı olarak anlatıldığı gerekçeli kararda, grupların polise taş ve soda şişeler ile saldırdıkları, ara sokaklarda bulunan işyerlerine, bankalara kamu malı niteliğini taşıyan yerlere zarar verdikleri, işyeri ve bankalara spreylerle sloganlar yazıp sinkaflı cümleler yazdıkları, sapanlarla görevlilere bilyeler attıkları, barikatlarla yolların kapatıldığı, ve onlarca havai fişek ile görevlilere saldırdıkları kaydedildi.