Yola dikkatli çıkan her zaman daha avantajlıdır!
Yola dikkatli çıkan her zaman daha avantajlıdır!
Çünkü, Google Maps Güney Kore'de seyahat ederken yolunuzu bulmanıza yardımcı olmayacaktır. Bu ülkenin hükümeti Google Maps'e milli güvenlik nedenlerinden dolayı kartografik bilgilerini kullanma izni vermiyor. Bu yüzden Güney Kore'ye doğru bir yolculuğa çıkmadan önce yerel bir navigasyon programı indirmekte fayda var. En popüler olan ise hem Korece hem de İngilizce kullanılabilen NAVER Map.
Bu kişiler için oluşturulmuş bir kelime bile var: Chugger. 'Charity' (Bağış) ve 'Mugger' (Soyguncu) kelimelerinn birleşiminden oluşuyor. Bu insanlar çok ısrarcı davranıyolar: sokakta yayalara 'saldırıyor,' sevinçle selamlıyor ve inatla iyi bir amaç için biraz para bağışlamalarını istiyorlar. Ayrıca sık sık ankete katılmanızı ya da aylık bağışlarda bulunmanızı da isteyebilirler.
Açıkçası bu yöntem işe yarıyor. Bazı insanlar sadece bu kişilerden kurtulmak için para verirken, eğer para vermek istemiyorsanız bu kişilerle bir sohbet başlatmamak en iyisi. Sonuçta bu olay istekli olmalı, değil mi?
Britanyalılar bu kişileri verdikleri rahatsızlık nedeniyle sevmiyorlar fakat yine de yaptıkları işi hayır işinin bir parçası olarak görüp onlara sabırla yaklaşıyorlar.
Eğer Endonezya adası Bali'yi ziyaret edecekseniz Hindu tanrısı Sang Hyang Windi Wasa için hazırlanan bir 'canang sari' adağı gördüğünüzde dikkatli olmalısınız. Yerel halk bu adakları gündelik olarak kaldırımların üzerine bırakmakta. Kazara bile olsa üzerlerine basan ya da herhangi bir şekilde saygısızlık eden kişiler 4 yıla kadar hapis ve yüksek para cezaları ile karşı karşıya kalmakta.
Daha önce bu adaklara 'pis' diyen bir kadın 14 ay boyunca hapis yatmıştı.
Bu ülkede tehlike sadece örümceklerden ve yılanlardan kaynaklanmıyor. Zararsız gibi görünen çimenler ve tatlı kuşlar da tehlikeli! Güney Yarımküre'de eylül ayında ilkbaharın başlaması ile Avustralyalılar'ın bile dalga geçtiği iki durum ortaya çıkıyor: Bindi ve saksağanlar.
Otun kendisi zararlı olmasa da insanların ve hayvanların ayaklarına iğne gibi batan tohumları öyle. Ayakkabılar bile korunmak için yeterli değil. Avustralyalılar bu tehlikeli durumu ortadan kaldırmak için bitki öldürücü bir kimyasal kullanıyorlar.
Hatta insanların kollarına konup yavrularını tanıştırdıkları bile oluyor. Olay şu ki, Avustralya saksağanları tıpkı bizim kargalarımız gibi insanların yüzlerini -mesela daha önce onlara karşı kaba davrananları- hatırlayabiliyorlar. Avustralya yetkilileri vatandaşlara kuşları provoke etmemelerini ve mümkünse dinlendikleri yerlerden uzak durmalarını öneriyor.
#2 deki pezevenglerden bizim ülkemizde de var. Hani kendilerine üniversite öğrencisi süsü veriyorlar sokaklarda , yavşak yavşak tipler. Entellektüel yapmaya çalışıyorlar kendilerini. Anketmiş , kartpostalmış aptal aptal işlerdeler. Kendilerine iki esrar parası çıksın, sigara parası çıksın diye. Bu tipler sevimlilik topu gibi yanınıza yaklaşırlar o ağızlarını gevşete gevşete "paaağrrdoon bir şey sorabilir miyim?" diye . Soramazsın orospu evladı , siktir git.
Benim aklım İtalyan polislerinde kaldı :D
Türkiye de önüne gelen birbirini sikmeye çalışıyor onu da yazsaydınız keşke.