Gözden uzak olunca, çığırtkan misali yayılıyor klişeler... İngiltere'nin üstüne çay, Paris'in üstüne aşk yapışmış bi kere. Peki öyle mi gerçekten? İskoçya'da herkes etekle mi geziyor, Küba'ya gider gitmez hava limanında puro saran esmer güzeller tarafından mı karşılanıyoruz?
Siz iyisi mi duyduk duymadık demeyin... İşte gerçekler:
Yanlış! Hem biz Türkler, İngilizlerden daha çok çay içiyoruz.
Yanlış! Niye? Çünkü çok fazla film izliyorsunuz. Reklam bunlar hep...
Yanlış! Kanguru ne arar la sokakta?
Yanlış! Bknz Yağmur Ormanları nerededir?
Hadi ama yahu, 21. yüzyıldayız!
İlginç ama; onlara sorunca da asıl bizim birbirimize benzediğimizi söylüyorlar!
Hayır, hepsi değil. Evet geleneksel bir kıyafet olduğu doğru. Ama sadece askerler giyiyor ve bazı özel günlerde giyiliyor.
Yine geleneksel bir kıyafet; evet ama her köşe başında oturuyor olsalar bile size hayatın anlamını söyleyebileceklerini sanmıyoruz. İyisi mi siz bu gece sizin sokağın köşesindeki kokoreççiye bir sorun, o daha iyi bilir.
Paris'te romantik bulunan yegane şey, şu demir yığını. Yoksa o eski binalar, köprüler ve daha fazlası İtalya'da da var, efendime söyleyeyim İstanbul'da da var. Sizin oralarda da vardır yani...
Espri o espri! Kahve'nin en çok tüketildiği yer Yemen değil - ve hayır Amerika da değil - şaşırtıcı bir şekilde İskandinav ülkeleri!
Tabii ki de yok öyle bir şey! Kalabalık nüfus, alışılagelmedik bir trafik biçimi; yani kaos kaos kaos!
Yanlış desek, yuh artık dersiniz herhalde. Ama öyle! Amerikan anayasası Amerika için resmi bir dil belirlememiş!
#1 ama memleketin en büyük çay üreticisi zarar ediyor. Enteresan.
Ancak bu kadar başarılı bir sokak ağzıyla maddeler açıklanabilirdi, sığlığınız gözlerimi yaşarttı.
9- Paris'in sokakları romantizm koksa şimdiye marinette ile Adrien bin kere kavuşmuştu. Üç sezondur kuduruyoruz