Çevre kirliliği, küresel ısınma ciddi boyutlara ulaştı. Ülkeler de bu duruma engel olmak için kendince önlemler alıyor. Şehir yönetimleri çalışma şekillerini değiştiriyor.
Çevre kirliliği, küresel ısınma ciddi boyutlara ulaştı. Ülkeler de bu duruma engel olmak için kendince önlemler alıyor. Şehir yönetimleri çalışma şekillerini değiştiriyor.
Oslo şehir merkezinde caddedeki park yerleri, bisiklet şeritlerine, banklara ve küçük parklara dönüştürüldü. 2019 yılının başında şehir, insanları şehir merkezinde araç kullanımını azaltmak için 700 park yerini kaldırma işlemini tamamladı. Ancak bunun yanında yetkililer elektrikli otomobiller için birkaç şarj istasyonu ve engelli sürücüler için park yerleri eklediler.
Nüfus artışına bağlı hava kirliliği sorunuyla mücadele etmek için hükümet özel bir proje geliştirdi. 2003 yılında, Londra hükümeti yoğun saatlerde şehir merkezine giriş için bir ücret alınmasına karar verdi. 2010 yılında en yoğun rotalarda ilk bisiklet yollarını açmaya başladılar.Böylece hava ve gürültü kirliliği en aza indirildi.
2017 yılında Seul otoyolunun New York'taki High Line gibi bir yaya bölgesine dönüşümünü tamamladı. Şimdi, bu alanı 10 milyondan fazla insan kullanıyor. Bu sayede işler büyüyor: bu alandaki toplam satışlar %42 arttı.
2025 yılına kadar, şehir yetkilileri, insanları kendi araçları yerine toplu taşıma araçlarını kullanmaya teşvik etmek için 3.000 elektrikli otobüs kullanmayı ve rotalarını iyileştirmeyi planlıyor.
Madrid şehir merkezinde yaşamıyorsanız, bu bölgeye kendi aracınızla girme şansınız oldukça düşük. 2018’in Kasım ayında, yetkililer, eğer ‘zararlı’ bir aracınız varsa şehir merkezinde kulanmanızı sınırlamaya başladı. Kanun yürürlüğe girdikten sonra trafik %32 azaldı.“Emisyon seviyesinin düşük olduğu bölge” olarak adlandırılan proje, başkent merkezindeki havayı daha temiz hale getirmek için tasarlandı. İspanya hükümeti, bu projenin başarısından ötürü çok heyecanlandı, ülke genelinde diğer tüm şehir merkezlerinde uygulamaya başlayacaklarını duyurdular.
Pekin’de 'zararlı' arabaların kullanımına izin verilse de, belirli bir zamanda kullanabilme ve araç plaka numaralarına göre sokağa çıkabilme gibi bazı sınırlandırmalar var. Şehir yönetiminin, ona belirlenen gün dışında araba kullanmak isteyenler için de bazı düzenlemeleri var. Ayrıca bazı ilçelerde, hükümet, elektrikli olanlar hariç, tüm özel arabaları yasaklamaya karar verdi.
2017'de, Seine'nin yanındaki otoyol, yaya yoluna ve araçsız bir parka dönüştürüldü. Bu, otomobil trafiğini azaltarak kirlilik seviyesini azaltmak için şehir yönetimi tarafından yapılan çalışmanın ilk aşamalarından biri. 2024 yılına gelindiğinde, yetkililer dizel araçları yasaklamayı ve 2030 yılına kadar ise bütün gazlı arabaları yasaklamayı planlıyorlar.
Yakın zamana kadar, Chennai'deki yoğun bir caddede yürümek ve alışveriş yapmak, çok sayıda araba ve çekçekten kaçmak zorunda kalmanız anlamına geliyordu. Ama şimdi, bu bölge yaya meydanına dönüştürülüyor. Projenin 2019 yılı içinde tamamlanması planlanıyor. Ayrıca Hindistan hükümeti, 2030 yılına kadar tüm otomobillerin elektrikli olmak zorunda olduğunu söyledi.
Bugün, Kopenhag’ın nüfusunun %50’sinden fazlası bisiklete biniyor. Daha fazla yaya bölgesi yaratmaya odaklanan Danimarka, çalışmasına 1960'larda başlamış ve bugün Danimarka'nın başkentinde 200 milden fazla bisiklet şeridi var ve Avrupa'daki en az araç sahibi bulunan ülke. Projelerinin son adımı, bisikletler için bir süper yol yapmak. Planladıkları 28 noktanın ilk rotası 2014'te yapılmış ve 2018'de 11'i tanesi daha tamamlanmış. Ayrıca yönetim, şehri 2025 yılına kadar 'karbon nötr' hale getirmeyi planlıyor.
2017 yılında, Berlin Çevre, Ulaştırma ve İklim Koruma Dairesi, 12 otoyolun tamamen bisiklet yollarına dönüştürülmesini sağlayan bir çalışma başlattı. Bu, kentte şehir içinde seyahat etmeyi mümkün olduğunca güvenli kılan ilk girişimlerden biriydi. Hükümetin asıl amacı 2025 yılına kadar bisikletlilerin sayısını 2,4 milyona çıkarmak.
Nisan 2019’da, Çevre ve Tarım Bakanlığı plastik torbaların üretimini, kullanımını ve ithalatını yasaklamıştır. Bunların yerine daha kısa sürede parçalanan ve daha az zarar veren biyobozunur torbaların kullanılmasını teşvik ediyorlar. Biri yasaları ihlal ederse, ilk başta yalnızca bir uyarı cezası alacak. Eğer üreticiler de aynı şeyi yapmaya devam ederse, 185$’lık ilk para cezasını ödemek zorunda kalacaklar ve bir sonraki de 370$ olacak.
Türkiye ne yapıyor?
boş duyar kasmayın, poşet paralı olunca bile ortalığı ayağa kaldırdınız gelmiş burda ülkemizi eleştiriyorsunuz. otoyollar trafiğe kapatılsa veya gün sınırlaması yapılsa herkes tepki gösterir ki bence gayet haklı bir tepki olur
Darısı türkiyenin başına ne diyelim tabii seçimden iktidar hırsından fırsat bulup biraz da toplumsal meselelere vakit ayırabilirse artık!!😣😥😫😒