Herkesin hayatında kimse bilmese de, bilmesine gerek olmasa da ufak tefek korkuları, çekinceleri bulunmaktadır.
Kimi zaman sosyo-fobiye doğru uzanan bu gerginlik kimi zamansa sadece anlık olarak gelip geçebilir.
Çok fazla para paranoyaya kapılmamayı ve obsesif kompulsif bozukluğa sebep olmamalarını umuyoruz ve maddelerimizi sıralıyoruz.
Bakkala girilir. Bir 'püskevit' alabilir miyim denir ve 100 lira uzatılır. Bozuk parası olmayan ya da siftahını yaparken eldeki tüm bozuk paralarını verecek olan esnaf ile bir süre bakışılır. Ardından sessizlik...
.
.
.
' Tövbeeee tövbeee sabah sabah! '
Çin İşkencesi ? Müebbet hapis ? İdam ? Elektrikli Sandalye ?
Bu an öyle bir andır ki ne yapılacağı bilinmez. Merhaba mı denmeli ? Kusura bakmayın mı denmeli ? Özür dilenip oturmalı mı ? Hiç umursamadan oturmak mı lazım ?
Ne işle meşgulsün yavrum ?
Annen baban nasıllar ?
Hangi takımı tutuyorsun ?
Kaç kardeşsiniz ?
Oysaki ne kadar kolay sorular değil mi ?
...
Sen işini yapıyorsun ve maaşını alıyorsun. Şimdi ben zaten maaşını alan bir insana bahşiş vermeli miyim vermemeli miyim ? Kafamda deli sorular.
- Oo müdürüm siz de mi geç kaldınız ?
- Evet, sen de geç kalmışsın gördüğüm kadarıyla.
- ....
- Bu seni bu saatte bu yolda 6. görüşüm. Muhasebenin yerini biliyorsun değil mi ?
Acı yiyebilirsiniz ve bunun
sonucu, dışa vurumu çok hoş olmayabilir ve arka mahallede isyan çıkabilir. Bu
durumda başvuracağınız tek kurum hastane. Başvurmak isteyeceğiniz. Bakmadan
halledemiyorlar mı diye düşündüğünüz. Yok ya ben gitmeyeyim ne de olsa geçecek,
şimdi bir de doktora göstermeyelim diyeceğiniz. Ama acıdan kıvranacağınız. Ne
yapmalı ? Kaçınılmaz son!
Memleket neresi ?
Okuyor musun ? Kaça Gidiyorsun ?
Ah benim de evladım var aynı sen gibi ama o uzay mühendisi oldu. Maşallah.
Teyzeciğim, ben ölebilir miyim ? Lütfen...
Batman olmasa da her zaman akşam saatlerinde baba ile anne ile yapılan ve artık alışılan bir telefon görüşmesinin aksine sabah saatlerinde gelen bir telefon ile ' Noldu, kesin bişey oldu, kedi öldü, kuş kaçtı kesin ' ya da kat ve kat daha üzücü bir haber alma endişesi. Sabah saati de olsa sadece sesinizi duymak istemiş olabilirler.
Henüz askere gitmemiş olabilirsiniz ve polis gördüğünüz anda bir ürperti gelebilir.
Sırf aradıkları birine benziyor diye arkadaşınız gözaltına alınabilir.
Gördüğünüz, duyduğunuz, yaşadığınız olaylar sonucu istemeden de olsa polis bünyede bir gerginlik yaratabilir.
İzlediğiniz film sizi gerçekten çok etkileyebilir. Ama sakin olun. Hayır sadece kapı gıcırdadı şu an evde herhangi bir seri katil bulunmuyor. Mutfaktan gelen sesler sadece musluktan damlayan su sesleri kimse orada seni öldürme planları yapmıyor. Hayır şu an odanda hayaletler yok. Sakin olur musun ?
Hayır hayır uçak düşmüyor. Sadece şu an hem sıcak hem de soğuk havayı barındıran bir bulutun içerisinden geçiyoruz. Kasisli yolda araba ile yaşadığın duygunun aynısı.
Nice yiğitler harcanmıştır bu soru sonrasında kim bilir. Herhangi bir ortamda aslan kesilen bir insan cebinden çıkardığı akbilin bitik olduğunu anladığı an masum bir kedi yavrusu edasıyla o malum soruyu otobüs cemaatine yönlendirir. 'Akbili olan var mı ? ' 5 saniye kadar sessizliğin ardından akbil gelebilir. İşte şimdi gerilim filminin ikinci yarısı başlıyor. Cepte bozuk para var mı ? ( IMDB 8.2 / 10 )
Ramazan ayının gelmesiyle bu tür haberler de gelmeye başladı.
Gözümüzün önünde sigara içiyorlar!
İftardan önce karşımıza geçip yemek yediler!
Kadın olmasaydı oruçluyum demeyecektim dövecektim!
Bu haberlerin gelişi, yayılışı duyuluşu ister istemez ramazan ayında sokakta sakız çiğneyen insanı, Masai Mara'da dere kenarında su içerken aslan var mı, timsah var mı diye gözlerini açan tedirgin ve gergin bir ceylan olmanıza sebep olabilir.