Gereken Cezalar Verilmeli Ancak Linç Görüntülerini Normalleştirmeyelim!

Dünyada hiçbir halkı yüzde yüz iyi ya da kötü diye sınıflamak mümkün değildir. İyiler kötülerden çok ise o halk iyidir. Bence bizim coğrafyamız insanı iyi sınıfına girer.

Ancak her afet sonrası iyilerle birlikte kötüler de sahaya çıkarlar. Amaçları yağma, talan ve hırsızlıktır.

Bu tür yağma ve talana müdahale etmesi gerekenlerin başında güvenlik güçleri gelmektedir. Ancak güvenlik güçlerinin yetişmesi gereken o kadar çok olay vardır ki bunların hepsine yetişemeyebilirler.

Bu durumda halk, doğal olarak bu tür yağmalara müdahil olurlar.

İşte tam da burada dikkat edilmesi gereken noktalar var:

Öncelikle şüphelenilen herkesi yağmacı ve hırsız olarak damgalamamak gerekir. Halkın görevi, yakaladıkları şüphelileri doğrudan güvenlik güçlerine teslim etmektir. Onların suçlu olup olmadığına yargı karar verir ve gerekli şekilde cezalandırır.

Yakalanan şüphelilerin sokak ortasında linç edilmesi normal bir durum olarak kabul edilmemeli. Herkes kafasına göre suçluyu cezalandırmaya kalkarsa ortada ne yargı kalır ne de adalet.

Nitekim bu satırların yazıldığının önceki günü iki vatandaşımız halk tarafından yağmacılık yaptıkları gerekçesi ile feci şekilde dövüldüler. Sonra bu iki vatandaşımızın masum olduğu ortaya çıktı. O linç girişimi uzasaydı belki o iki masum vatandaşımız ölmüş olacaklardı.

Ülkemizde insanların hasımları ile aralarındaki sorunu kaba kuvvetle çözme eğilimi neredeyse bir gelenek haline gelmiştir. Kan davaları çok önemli bir sorunumuzdur. Diyelim ki kan davası olan bir grup, karşı gruptan bir insanı sokakta yakaladı ve dövmeye başladı. Bu kişi yağmacıdıır, talancıdır, diye bağırmaları etrafta bulunan insanların da linçe katılmalarına yeter. Bu çok tehlikeli bir eğilimdir.

Bir diğer dikkatimi çeken husus, asker giyimli kişilerin yakaladıkları şüphelileri feci şekilde dövmeleri. O asker giyimli kişilere bakınca ayaklarında spor ayakkabı olduğu gözüküyor. Asker hiçbir zaman ayağında postal olmadan kışla dışına çıkamaz. Belli ki birileri asker kıyafeti giyerek,”adalet” sağlam görevi üstlenmiş. Bu kişilerin sahada varlığı bence en büyük tehlikedir.

Bir başka konu da, genel olarak yapılan yağma ve talanın Suriyeli sığınmacılara yakıştırılma çabası. Nasıl bölgede yaşayan TC vatandaşlarından yağmacı ve talancı varsa Suriyeli sığınmacılardan da katılan vardır. Ancak bunu fırsat bilip Suriyeli sığınmacıları hedef haline getirmek bize yakışmaz.

Ben Suriyeli sığınmacıların ülkemize gelmesine karşı olanlar içindeydim. Ancak gelmiş olanlar artık misafirimizdir. Misafire iyi davranmak, onları koruyup kollamak bizim kültürümüzde var. Misafirlikleri sona erdiğinde de bize yakışan şekilde yolcu ederiz.

Beni en çok rahatsız eden davranış biçimi ise, yağmacı ve talancı suçlaması ile yakalanmış kişilerin dövülme görüntülerini sosyal medyada yayılıp, bu görüntülere övgü dolu yorumlar yapılması. 

Bu görüntüleri normalleştirmek son derece tehlikelidir. Halkın kendi adaletini sağlamasını normalleştirirsek, normal yaşama geçtiğimiz günlerde de benzer olaylarla tüm yaşam alanlarımızda karşılaşmaya başlarız. 

Not: Devletin yiyecek, giyecek, su gibi temel ihtiyaç maddelerini ulaştıramadığı yerlerde, çoluk çocuğu için hırsızlık yapmak durumunda bıraktığımız vatandaşlarımızı yağmacı ve talancı sınıfına sokmadığımı belirtmek isterim.

Instagram

Popüler İçerikler

Kızılcık Şerbeti'nde Yeni Doğmuş Bebeğin Başının Örtülmesi Tepki Topladı
Meteoroloji 49 Kente Fırtına Uyarısı Verince Hava Forum 58 Kilo ve Altında Olanları Tiye Aldı
Bakanlık, Valiliklere Talimat Gönderdi: "Belediye Kreşlerini Kapatın"