Ev enteresan bir yapı… Kendine has bir habitatı olması muhakkak, hal böyleyken bu mikroevrenin sakinleri de nev-i şahsına münhasır. Dikkat ettiyseniz insan evladı değil burada mevzubahis. Ev eşyalarının da kendilerine has bir mitolojisi var, çoğunlukla yabancı hissettiğimiz. Gelin bu yabancılaşmaya bir dur diyelim, tanıyalım, tanışalım, kimmiş bu alengirli arkadaşlar…
Eküri halinde yaşayan ve misafir geldiğinde ortaya çıkan, hayat amacı iç içe geçmeli yapısıyla “Birlikten kuvvet doğar” lafını doğrulamak olan ve çay servisini hakkıyla taşımayı vazife edinmiş, isim şehir oyununda eşya hanesine yazılması halinde oyun arkadaşlarına gerçekten böyle bir şey olduğunu kanıtlamak için ter döktüren minnoş sehpalardır.
Çekmeceli yatak odası aparatıdır. Söylemesi pek eğlentili olsa da dışı sizi, içi bizi yakar; zira bir diğer yatak odası eşyası olan komodinle sıklıkla karıştırılmasından mütevellit, pek mahzundur canım şifonyer.
Hani çocukluğumuzda evin antre veya salonunda duvara monteli ve üzerine genellikle telefon konulan sehpamsılar vardı; işte onların adı dresuar. Yüksekçe olup pek tatlışlı, pek kullanışlı arkadaşlardır. Hele bir de aynalı olurlarsa tadından yenmez, insanın baktıkça bakası gelir…
Hayır Bodrum’dakinden bahsetmiyoruz, bahsi geçen salon veya yemek odalarında kullanılan möble… Vitrin adıyla da anılır zira gümüş, cam, porselen ve sair dekoratif (veya bakın bizim nelerimiz var niyetine alınmış tamamen kullanım dışı) ürünleri sergilemek için kullanılır. Camlı ve kapılı dolaplardır ve ne hikmetse mütemadi surette kapalı kaldıkları halde korkunç toz tutarlar.
Çekmecelerinde misafirlik çatal bıçak takımının ikamet ettiği, duvara yaslanan ve apır sapır pek çok biblonun bulunduğu arkadaşlardır. Genelde ev sahibi çifte ait düğün fotoğrafları, çoluk çombalağın özenle çektirilmiş stüdyo fotoğrafları tercihen gümüş çerçevelerde konsol üzerinde sergilenir.
Chesterfield veya Chester Kanepe de denilen bu arkadaşlar yeni nesil evlenecek hanım kızların bilinçsizce hayallerini süslemektedir. Üzeri pek çok düğmeyle hareketlendirilmiş, kadife veya deri versiyonları bulunan koltuklardır. Deri olanlarını tavsiye etmiyoruz ne o öyle büro şeysi gibi… Evet ofis değil “büro”!
Memleket genelinde Josephine denince anlamsız bakacak kimseler, Banu Alkan koltuğu dendiğinde olaya kolaylıkla vakıf olacaktır. %100 çalışıyor, deneyin! İhtişamlı bir görünüm yaratma amacı taşıyan tek kollu dinlenme koltuklarıdır. Canımız Bihter Ziyagil’in de yatak odasının vazgeçilmez aksesuarlarındandı anımsayın. Rahmet istedi yazık…
Genellikle yatak ayak uçlarına veya tuvalet masalarının önüne konulmak suretiyle kullanılabilen iki kişilik alçak kanepedir. Tuvalet masası derken, hanımların makyajlarını yaptıkları aynalı masalardan bahsediyoruz aman yanlış olmasın :(
Her eve lazım bir yatak ve yastık aparatıdır. Uyurken ve/veya yatakta vakit geçirirken ortalığa saçılabilme potansiyeli olan her tür vücut ifrazatının (ter gibi elbette) yatağa veya yastığa ulaşmasını engelleme işlevi bulunurken kışın sıcacık uyumaya da imkan veren oluşumdur…
Yemekteyiz nam yarışmayla hayatlarımıza bir anda dahil olmuş ve anamızın atamızın yer sofralarında dahi kullanıyormuşçasına onsuz yapamadığımız yemek masası aksesuarıdır. Deri, keçe, plastik versiyonları olabileceği gibi, masanın temasına uyumlu olmasına özen gösterilmesi gereken tamamen dekoratif arkadaşlardır.
Çeyiz sandıklarının baş tacı, salon koltuklarının üzerinde konuşlanmaları sağlanan ve fakat kirlenmeleri tehlikesiyle asla ve asla kullanılmayan minik kare yastıcıklardır.
İsmini aldığı zebra hayvanının çizgilerine sahip ikisi bir arada perde çeşididir. Çizgileri üst üste bindirin tül perde olsun, azıcık kaydırın güneşlik olsun, pek mantıklı pek tatlışlı <3
Lambada Dansını Sevenler ve Yaşatanlar Derneği değil! Bildiğiniz ayaklı, dekoratif lamba, fazla abartmamak lazım…
Banyo, yatak odası (yatağın her iki tarafında olmak üzere) ve evin sair kısımlarında duvara monte edilmiş lambacıklar görürseniz korkmayın! Onlar aplik…
Mutfak demirbaşıdır. Musluk altında bulaşıkları biriktirdiğimiz tekne olarak biraz daha açabilmemiz mümkün. Tabii sorumluluk düzeyine bağlı olarak bu biriktirilen bulaşıkların evye içerisinde yıkanabileceği de atlanmaması gereken önemli bir noktadır.
Mutfakta ocağın biricik kankası davlumbaz, sesi ne yakından ne de uzaktan hoş gelen, mutfakta koku, duman vb rahatsız edici oluşumları içine çekmekle mükellef eşyadır. Davul fırınla karıştıran hane sakinleri sandığınızdan daha fazladır, kendileri tez elden davlumbaz konusunda eğitilmeli, topluma kazandırılmalıdır…