Merhabalar. Müzede gördüğümüz sanat eserleri ya da dışarıdaki kültürel yapılar korunması gereken eserlerdir. Filmlerde bu sanat eserlerinin yakılıp yıkıldığını görmek de biraz hayal gücümüzü üzüyor desek doğrudur. Bu içerikte sinemada zarar verilen sanat eserlerini listeledim.
Detaylar içerikte!
Knives Out serisinin devamı olan Glass Onion'da, Edward Norton'un canlandırdığı Miles Bron'un gururu ve neşesi olan tablo, eski iş ortağının tek yumurta ikizi Helen Brand'in intikam alma sürecinde çılgına dönmesinin ardından alev alev yanıyor. Norton'un tavırları adeta Da Vinci şaheserini elde etmek için büyük çaba sarf eden ve onun alevler içinde yandığını gören bir Elon Musk kopyasıdır.
Hem 1968 yapımı bilim kurgu destanı Planet of the Apes'te hem de 2008'deki Cloverfield filminde Özgürlük Heykeli'nin yıkıldığını görüyoruz. İlkinde maymun derebeyi tarafından ve ikincisi de Manhattan'ın acayip derecede devasa uzaylı istilacısı tarafından yıkılıyor. Cloverfield'da heykelin başının kesilmesi ve ardından kafasının fırlatılması aşırı gerçeküstü bir sahneydi.
Jack Nicholson'ın, Batman'in baş düşmanı Joker'i tedirgin edici şekilde oynuyor ve Gotham'ın en prestijli müzesi The Fluegelheim'da birkaç parça üzerinde yıkıcılığını gösteriyor. Batman film serisini başlatan 1989 yapımı filmde o ve yardımcısı, Thomas Bainsborough'nun Rokoko dönemi eseri 'The Blue Boy'u, Rembrandt'ın portresini ve Degas'ın efsanevi balerin heykelini yok ederken Joker kendine has şık bir dans numarası yapıyor.
Pablo Picasso'nun filmdeki 'Avignon Şeytanları' adlı parçası, Titanik battığı sırada var olmasına rağmen, aslında gemide değildi. Set dekoratörü, kaptan buzdağından uzaklaşmayı unutmadan önce güvertedeki yolcuların ne kadar güzel olduğunu tasvir etmek amacıyla bu tabloyu sahneye eklemişti.
İngiliz komedyen Rowan Atkinson, İngiltere'deki Grierson Sanat Galerisi'ne yaptığı bir gezide sevimli tuhaf Bay Bean rolünden önce hiç bu kadar iyi olmamıştı. Oradayken yanlışlıkla James McNeill Whistler'ın ikonik 'Whistler'ın Annesi' eserinin üzerine hapşırır ve ardından bir mendille durumu düzeltmeye çalışır. Sonuç korkunçtur: Bir sandalyede oturan başsız bir figürün yer aldığı mahvolmuş bir şaheser ortaya çıkar.
Diego Rivera'nın 'Kavşaktaki Adam', Salma Hayek'in yönettiği biyografi Frida'da tasvir edildiği gibi bir tartışmanın merkezindeydi. 1934'te Rockefellerlar, büyük İspanyol ressamdan bir duvar resmi ısmarladı, bu yüzden o ve arkadaşı Frida Kahlo New York'a gitti. Ancak Rivera, zengin ve nüfuzlu hamisi Nelson Rockefeller'ın isteği üzerine çarpıcı duvar resminin ardındaki kapsayıcı komünist temayı kaldırmayı reddettiğinde eser yok olur.
Tüm zamanların en tanınmış şaheserlerinden biri olan Vincent van Gogh'un 'Yıldızlı Gece', I am Legend filminde New York City'deki son insan olan Dr. Robert Neville'in evindeki şöminenin üzerinde asılı duruyordur. Filmi izlediyseniz iki tablonun Neville'in evi istila edildiğinde yok olduğunu bilirsiniz ve o da kendi evini zaten yıkıyordur.
2. Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru, 'The Monuments Men' olarak bilinen ve yaklaşık 350 eğitimsiz adamdan oluşan sivil bir askeri güç, Hitler ve Üçüncü Alman İmparatorluğu'nun diğer üyeleri tarafından çalınan paha biçilmez sanat eserlerinin çoğunu kurtarmak için yola çıkar. George Clooney ve John Goodman, Rembrandt, Picasso, Matisse, Van Gogh ve Vermeer gibi büyüklerin muazzam miktarda paha biçilmez parçasını alan anıt adamlardan ikisi olarak rol alıyor. Ne yazık ki, Raphael'in 'Genç Bir Adamın Portresi'ni asla bulamadılar. Ya yok edildiği ya da kaybolduğu düşünülüyor.
Serinin altıncı filmi Melez Prens'te, 24 Haziran 1996'da köprü, Fenrir Greyback ve bir grup Ölüm Yiyen tarafından saldırıya uğradı. Köprüde duran Muggle Penelope Taylor, saldırıdan hemen önce doğrudan bakıldığında kaybolan gökyüzündeki bu duman bulutlarını' bir anlığına gördü. Bükülerek Thames Nehri'ne çarpan köprüden geçmekte olan bazı Mugglelar da öldü.
Aksiyon devi 'The Rock' lakaplı Dwayne Johnson nasıl oldu da güzel sanatlarla ilgili filmler listesine girdi? Çünkü gişe rekorları kıran felaket filmi San Andreas'ta, devasa fay hattını yoldan çıkaran ölümcül deprem gelgit dalgalarına neden olur ve Amerika Birleşik Devletleri'nin en ikonik yapılarından biri olan Golden Gate Köprüsü'nün yıkılmasına yol açar. Ancak The Rock bile dünya yüzeyinin altında değişen tektonik plakaların neden olduğu mutlak yıkımı durdurmakta çaresizdir.
İlk başta, Mars Attacks'taki koca kafalı Marslı işgalciler barış için gelmiş gibi görünüyorlarsa da durum hiç öyle değil. Jack Nicholson, Michael J. Fox ve Glenn Close'u içeren yıldızlarla dolu kadro, hem Londra'daki Big Ben'in hem de Fransa'daki görkemli Eyfel Kulesi'nin yıkılmasını görürler ama hiçbir şey yapamazlar. Sadece hayatta kalmak için savaşıyorlardır.
Sizin hatırladığınız böyle sanat eserlerin ya da kültürel yapıların yıkıldığı filmler var mı? Yorumlarınızı bekliyorum.