Bu hastalıklar dünyada oldukça nadir görüldüğü için çoğu kişi tarafından bilinmiyor. Hastalar sürekli bu sendromlarla alakalı yeteri kadar çalışma yapılmadığını belirtiyorlar. Günümüzde bu hastalıklarla mücadele eden insanlar var ve onlara birinci elden yardım edemesek de bu hastalıklar konusunda en azından bilinçlenebiliriz.
Dokuların kemiğe dönüştüğü bir genetik hastalığa sahip bir bebeğin ebeveynleri, aileleri olası belirtilere dikkat etmeleri için uyardı.
Yıllar boyunca ameliyatlardan/komalardan uyanıp farklı bir aksanla konuşmaya başlayan insanlar, uzmanları hayrete düşürdü. Ancak yapılan araştırmalar, bunun Yabancı Aksan Sendromu'ndan (FAS) kaynaklandığını gösterdi.
En uç vakalardan biri Michaela Armer isimli bir kadındı. 2015 yılında Lancashire aksanını kaybeden Armer, bu sendromu tetikleyen şeyin kronik migreni için çektirdiği MR olduğuna inanıyor. MR'ın migrenini arttırdığını söyleyen Armer, artık ağzını açtığında hangi aksanla konuşacağını bilmiyor. Çin, Filipin, Güney Afrika, İtalya, Polonya ya da Fransız aksanları arasında gidip gelen kadın son bir kaç yıldır sürekli ırkçılığa maruz kaldığını söylüyor.
'İlk kez Temmuz 2015'de maruz kaldığım ırkçılık yüzünden ağladım. Birisi gelip 'şu Polonyalılar da her yerde' demişti. Sürekli Çinli gibi İngilizce konuştuğumu söyleyenlerin yanında, iş yerinde gelip benden pilav isteyenler bile oldu.'
'İnsanların bu tarz şeyler söylemesi, kimliğimin bu sendrom ile ne kadar esnekleştiğini gösteriyor. Sabahları uyandığınızda nasıl bir ses çıkaracağınızı bilmemek çok sinir bozucu.'
Beynin iki lobunu birbirine bağlayan korpus kallozum zarar gördüğünde ortaya çıkan Yabancı El Sendromu, kontrol edilemeyen el veya uzuvları içerir.
'Sağ elimle gömleğimi tekrar iliklemeye başladım. İlikledikten sonra sol elim düğmeleri tekrar açmaya başladı. Durumu gören doktorlar hemen acil durum çağrısı yaptı.'
'Bir sigara yakar ve kül tablasına koyardım, sol elim sigarayı söndürürdü. Ben farkında değilken çantamdan bir şeyler çıkarırdı, o yüzden çok eşyamı kaybettim.'
Lewis Carroll'un Alice Harikalar Diyarında isimli kitabında, Alice bir iksir içtikten sonra büyüyüp küçülebiliyordu. Todd Sendromu'ndan muzdarip insanlar tam olarak Alice'in yaptığını yapamasalar da, etraflarındaki dünyanın büyüyüp küçüldüğünü görüyorlar.
Bir uygulama tasarımcısı olan Robert Williams, stres altındayken 'baş döndürücü' migrenleri olduğunu söyledi.
'Yatak odamızdaki duvar, yatağımızdan yaklaşık beş metre ötede. Aniden yaklaştığını ve hemen dibimde durduğunu görüyorum. Duvarın bana doğru hareket ettiğini görmüyorum. Sadece aniden burnumun dibine geliyor.'
'İlla demin verdiğim duvar örneği gibi olması gerekmiyor. Oturma odanızda duran bir nesneye bakıyor da olabilirsiniz. Nesne aniden dibinizde belirdiğinde sanki oda üstünüze çöküyor gibi hissediyorsunuz. Ne kadar 'hayır bunu daha önce yaşadım, bu gerçek değil' deseniz de, o sırada algılarınız bunun oldukça gerçek olduğunu söylüyor. Dünyadaki en garip duygu.'
Cotard Sendromu'na sahip olan insanlar öldüklerini düşünürler. Öldüklerini düşünmüyorlarsa organlarının, kanlarının ya da vücut parçalarının eksilmesinden korkarlar.
Haley Smith, Disney filmleri ile tedavi edilmeden önce 3 yılını öldüğüne inanarak geçirdiğini söylüyor.
'Ailem yeni boşanmıştı ve ben bu gerçekle başa çıkamadım. Bir gün İngilizce dersinde otururken içimde çok garip bir şey hissettim ve orada öldüğümü düşündüm. Bu hissi atlatması çok kolay değildi.'
Haley gittikçe arkadaşlarından uzaklaştı ve sonunda bir uzmandan yardım istedi. Zamanla bu sendroma sahip olan bir sürü insan olduğunu öğrendi. Disney filmlerinin ona 'sıcak ve bulanık hissettirdiğini' ve yaşaması gerektiğini söyledi.
Bir genetik mutasyonun neden olduğu durum, vücudun hemen hemen her yerinde anormal saç büyümesine neden olur ve lazer cerrahisi ile tedavi edilemez.
Durumuna alışmış olmasına rağmen çoğu zaman nefes alma ve görme güçlüğü çekiyor. Ailesi tedaviler denemiş olsa da, oğullarının bu problemine çözüm bulamamışlar.
“Bazen diğer çocuklar gibi olmayı diliyorum ama bu konuda yapacak pek bir şeyim yok. Kendime alıştım ve rahatım.”
Annesi, Lalit için: 'Lalit'i doğurduktan sonra vücudunun saçlarla kaplı olduğunu görünce gerçekten çok şaşırdım. Farklı olması benim için bir şey değiştirmiyor, o çok özel bir çocuk.'
Bu sendrom vücudun karbonhidratları fermente etmesine ve midede alkole dönüşmesini sağlar. Hastalar ağızlarına bir damla içki sürmeden sarhoş olurlar.
'Ben temelde istemsiz bir alkoliğim. Bu sendrom siz isteseniz de istemeseniz de sizi alkolik yapıyor.'
'Biraz şeker ya da karbonhidrat almak beni çabucak sarhoş edebilir. Keto bazlı bir diyete bağlı kalmaya çalışsam da neredeyse her şeyin içinde karbonhidrat bulunuyor.'
Zaman geçtikçe Nick'in semptomları kötüleşti. Bir gün, Nick'in karısı televizyon izliyordu ve Auto-Brewery Sendromu hakkında bir sağlık programına denk geldi. İzledikçe kocasının bu hastalıktan muzdarip olabileceğini fark etti.
Nick: 'Tatlı çok sevmememe rağmen, canım Victoria pandispanyası çekiyordu. Pandispanya yemek için çıldırdığım günler vardı. Biraz saçma aslında.'
Boantropi sendromu oldukça nadir görülen delüzyonel bir bozukluktur. Bu sendroma sahip olan insanlar büyük baş bir hayvan olduklarına inanır ve bu şekilde davranırlar. Hastalar genellikle bu hayvanların olduğu tarlalara gider ve sürünün içine karışıp dört ayak üzerinde durur, ses çıkarır ve çim yerler.
Sendrom psikolojik destekle hafifletilebilse bile tam olarak tedavi edilemiyor. Tarihi kaynaklar, Hindistan'da kendilerini Tanrı olarak gören insanların bu şekilde davrandığını gösteriyor. Ayrıca, Babil Kralı 2. Nebukadnezar’ın da bu hastalıktan muzdarip olduğu biliniyor.
Elefantiyazis tropikal ve sıcak yerlerde yaşayan insanlarda görülür. Bir ipliksi solucanın larvalarının sivrisinekler tarafından insanlara bulaştırılmasıyla ortaya çıkar. Hastanın lenf damarları tıkanır ve iltihaplanır. Ellerde, ayaklarda, cinsel organın etrafında, kollar ve bacaklarda ciddi boyutta şişikler meydana gelir. Bu acılı bir süreçtir. Eğer şişliklere parmağınızla bastırırsanız, tıpkı ödemde olduğu gibi baskı uygulanan yerin çukurlaştığını görürsünüz.
Hastalık ilerledikçe deri kalınlaşır ve fil derisini andırmaya başlar. Deride gerginlik hissi başlar ve renk değişimi gözlenir. Bu içerikteki diğer hastalıklarla kıyasladığımızda, Elefantiyazis oldukça yaygındır.
En çok Kenya, Tanzanya, Uganda, Sudan, Etiyopya gibi ülkelerde ve Alanya, Elazığ ve Samsun illerimizde rastlanmaktadır.
Dünyanın en nadir hastalıklarından biri olan Ağaç Adam Sendromu, bir tür deri hastalığıdır. El ve ayaklarda oluşan bu siğiller zamanla büyür ve sonunda kişinin uzuvlarını kullanmasını engeller.
Bu hastalık dünyada sadece 3 kişide görülüyor. Hastalık ölümle sonuçlanmasa da, kişinin günlük hayatını büyük oranda kısıtlıyor.
Bu sendroma adını veren Wendigo, aslında Kuzey Kanada'da yaşadığına inanılan mitolojik bir karakterdir. Wendigo Sendromu'na sahip olan kişi insan etine takıntılıdır ve eti elde etmek için elinden geleni yapar.
Ete düşkün ve avlanmanın bir kültür haline gelen toplumlarda oldukça fazla görülür. İnsanlardaki yamyamlık duygusu günümüzde tedavi edilebilir.
Bu hastalık, adından da anlaşılabileceği gibi bir deri hastalığıdır. Hastalığın hayati bir tehlikesi olmasa da, kişiyi psikolojik olarak sarsar. Gümüş takı sektöründe ya da dekorasyonla uğraşan insanlarda bu hastalık daha çok görülür. Zamanla, gümüşün içerisinde bulunan maddeler deride toplanır. Güneşe maruz kalan deri mavi-mor bir renge döner.
Shakespeare'in Othello oyunundan ismini alan sendrom, kişinin bir insanı hastalık derecesinde kıskanmasını ifade ediyor. Oyunda Othello, kıskançlığına yenik düşer ve ilk Cassio'yu, sonra da karısı Desdemona'yı öldürüp intihar eder.
Kişinin kıskançlık duygusu arttıkça sevdiği insan tarafından aldatıldığını düşünür ve buna dair kafasında senaryolar üretir. Kafasında ürettiği senaryolara karşı önlemler almaya çalışır. Kişinin evden çıkmasına ve camdan bakmasına izin vermeyebilir, perde ve camlara işaretler koyabilir.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım...
13 numara otello sendromu bende var