Maskeler şimdi günlük hayatımızın bir parçası. Hatta birçoğumuz ondan bir an önce kurtulmak istiyor. Maske, geçmişte sadece tiyatro sahnesinde ve savaşlarda kullanılır sanılır. Fakat birbirinden farklı alanlarda birbirinden farklı amaçlarla kullanılmış birçok maske mevcut. Bu maskelerin hepsi de birbirinden garip ve ürkütücü.
Pearl Harbor saldırısından sonra tüm ABD gaz maskeleriyle yaşamak zorunda kalmıştı. Yetişkinler için problem olmasa da küçük çocuklara maske takmak doğal olarak çok zordu. Bu sebeple çocuklara özel bu Mickey Mouse figürlü maskeler üretilerek o korkunç maskeler sevimli hale getirilmeye çalışılmış. Bu maskelerden toplam 1000 adet üretilmiş.
Veba maskesinin günümüzdeki maskelerle kullanım amacı aynı. Veba, 1347 - 1351 yılları arasında Avrupa'yı etkisi altına almış hatta Avrupa nüfusu üzerinde büyük etki yapmıştı. Avrupa'nın sosyal yapısını ve temelini değiştiren hastalık 'Kara Ölüm' olarak adlandırılıyordu. Bu kötü dönem birçok edebi esere de konu oldu.
Bu yıllarda doktorlar, hastalarını tedavi ederken solunum yoluyla bu virüsü kapmamak için bu maskelerden kullanırmış.
Cadılar Bayramı'nda her yıl birbirinden renkli kostümler görüyoruz. Fakat 1900'lü yıllarda tasarlanan maskeler oldukça korkunç. Bu garip ve korkunç maskeler uzun yıllar çocuklar tarafından kullanılmış. O dönemin Cadılar Bayramı kostümlerini incelemek gerçekten cesaret istiyor.
Bu maske tarihin en usta savaşçılarından samurayların kullandığı bir maske. Savaşçıların hem yüzlerini korumak hem de savaş sırasında tanınmamak için kullandıkları bu maskelerin görünüşleri belki de bir strateji olarak oldukça korkunç tasarlanmış.
Roma İmparatorluğu Dönemi'ne ait savaş filmlerinden aşina olduğumuz bu maske o dönem Murmillo olarak adlandırılan savaşçılar tarafından kullanılırmış. Bu maske diğerlerinden farklı olarak oldukça görkemli.
Hala bazı uzak doğu ülkelerinde de olduğu gibi beyaz ten 16 yüzyılda kadınlar için çok önemliydi. Beyaz tenli olmak, kadının güneş görmediğini yani hiç dışarı çıkmadığını bu yüzden ideal eş olduğunu gösterirmiş. Bir yandan da beyaz ten zenginliğin göstergesiymiş. Bu sebeple 16. yüzyılda kadınlar, son derece korkutucu görünmelerine rağmen bu maskelerle dolaşırlarmış.
Bu maske 1842 ile 1929 yıllarında Avustralya'daki ağır ceza hapishanelerinde kullanılırmış. Azılı mahkumlar bu hapishanede 23 saati hücrelerinde geçirip sadece 1 saat hücre dışına çıkabiliyor, çıkabildikleri o 1 saatte de bu maskeyi takmak zorunda oluyorlarmış.
Bu maske, kadınlar için kullanılan bir ceza maskesi. Büyücülükle uğraşan ya da dedikodu yapan kadınlara taktırılırmış.
Bu maskelerin en insanlık dışı olanı da bu 'kirli köle maskeleri'. Afrika'dan getirilen köleler, hastalık bulaştırmasınlar diye bu maskeleri takmaya zorlanırmış.
Bu maske I. Dünya Savaşı'nda tank sürücülerinin kullandığı bir maske. Bu maskelerin ağız kısmı demir zırhlara benziyor. Bu sayede tank sürücülerini korumak için oldukça etkili.
Antik Yunan Tiyatrosu'nda maskelerin kullanılmasının iki amacı vardı. Hem tek bir oyuncu farklı maskeler takarak birden çok rolde oynayabiliyordu. Hem de sahneden uzakta olan seyircilere de mimiklerin ulaşması sağlanıyordu. Bu maskeler hem büyük mimikleri hem de kocaman açılmış ağızlarıyla oldukça garip gözüküyor.