Gerçek Olduğuna İnanamayacağınız Sıra Dışı Deneylere İmza Atmış 23 Çılgın Bilim İnsanı

23. Psikolog John Money, sünnet sırasında penisi yanan bir çocuk üzerinde cinsel kimlik ile ilgili deneyler yaptı.

Doktorlar, baştan savma bir sünnet ameliyatı sırasında David Reimer ismindeki çocuğun penisinin yanmasına sebep olunca, ailesi bir psikologdan yardım istedi. Money, David'in tek yumurta ikizini kontrol grubu olarak kullanmayı düşünerek bunun mükemmel bir deney olacağına karar verdi. Doktorun düşüncesi, cinsel kimliği belirleyen şeyin yetiştirilme tarzı olduğuydu; ona göre eğer David bir kız gibi yetiştirilirse, kendini gerçekten bir kız gibi hissedecekti.

Ancak, sonuç korkunç oldu: David kendini bir erkek olarak tanımlamaya devam etti ve depresyonla geçen yıllar sonunda intihar etti.

22. Charles Claude Guthrie, bir köpeğin başını başka bir köpeğin boynuna dikerek iki başlı bir köpek yarattı.

Aslında, Guthrie'nin Alexis Carrel'le birlikte vasküler ameliyatlar üzerine yaptığı çalışmayla Nobel ödülü alması gerekirdi. Ancak, ödül 1908 yılında iki başlı köpek skandalından ötürü yalnızca Carrel'a verildi.

21. Michael Persinger, Tanrı'yı görebilmek için bir başlık icat etti.

Parietal ve temporal lobları uyaran bu başlığı deneyen insanların %80'inden fazlası, odada dünyevi olmayan bir şeyin, Tanrı'nın veya ölmüş bir yakınlarının varlığını hissettiklerini söylüyor.

20. Penn State Üniversitesi'ndeki bilim insanları, bir hindiyi kafası çıkarılmış bir hindi modeliyle çiftleştirmeye çalıştılar.

Erkek hindilerin, karşılarına çıkarılan dişi hindi modelleriyle çiftleşmeye çalıştıklarını gözlemleyen bilim insanları, işi bir adım ileriye götürerek modellerin yalnızca kafasını sunarak erkek hindilerin tepkisini ölçmeye karar verdi. Durum değişmedi; erkek hindiler hala onlarla çiftleşmeye çalışıyordu.

19. Duncan MacDougall, ölmekte olan insanları devasa tartılara yerleştirerek ağırlıklarını ölçüyordu.

Bu işlemi insanlar öldükten sonra da tekrarlayan bilim insanı, ruhun ağırlığını ölçmeye çalışıyordu. Yaptığı deneyler sonucunda MacDougall, ruhun tam 21 gram ağırlığında olduğuna karar verdi. Daha sonra bu deneyi köpekler üzerinde de yürüten MacDougall, bu hayvanların ölürken kilo kaybetmediklerini keşfetti. Bu da onun için, köpeklerin ruhu olmadığı anlamına geliyordu!

18. 19. yüzyılda yaşayan İtalyan fizikçi Giovanni Aldini, Avrupa'yı gezerek bir ölüleri "canlandırma" şovu sergiliyordu.

İnsan ve hayvan cesetlerine elektrik akımı vererek  kıpırdamalarını sağlayan bilim insanının en ünlü performansı ise asılmış bir adamla yaptığı gösteriydi.

17. Seksin "orgon enerjisi" adını verdiği sihirli bir enerji ürettiğine inanan Wilhelm Reich, bu enerjiyi depolamaya uğraşıyordu.

Bu enerjiyi depolamak için orgon akümülatörü adı verilen metal kutular üreten Reich, insanları bu kutuların içine oturtarak enerjiyi absorbe etmelerini sağlamaya çalışıyordu. Reich'in iddiasına göre, orgon enerjisi kanseri tedavi edebilirdi. Reich'in biyografisini kaleme alan kimi yazarlar, Barbarella'da Jane Fonda'yı Orgasmatron makinesine oturtan kötü doktor Durand Durand karakterinin Reich'tan esinlenilmiş olabileceğini düşünüyor.

16. Soğuk Savaş sırasında CIA için çalışan Sidney Gottlieb, barlardaki sıradan insanlara LSD veriyordu.

LSD'nin sorgu sürecinde işe yarayıp yaramayacağını araştırmakla görevlendirilen Gottlieb, MKULTRA projesinin başındaki isimdi. Ancak, Gottlieb'in ekibi deneylerini laboratuvarın içiyle sınırlandırmadı ve ABD'yi gezerek barlardaki tanımadıkları insanların içkilerine LSD koydu.

15. Araştırmacılar, metamfetamin verdikleri koyunlar üzerinde şok tabancası denediler.

Amaç, metamfetamin etkisindeki insanlar üzerinde şok tabancası kullanmanın zararlı olup olmadığını öğrenmekti. Neyse ki, bu sebeple denek olarak kullanılan koyunlardan hiçbiri ölmedi.

14. Dr. Henry Head, deney yapmak için kendi kolundaki sinirleri kesti.

Sonraki yıllarda, bir meslektaşı Head'in koluna ham pamuktan kızgın bir demire kadar çeşitli şeyleri değdirirken, Dr. Head yaşadığı hisleri kaydetti.

13. Kök hücre üzerine araştırmalar yapan Koreli bilim insanı Hwang Woo-Suk, nesli tükenmiş olan yünlü mamutu klonlamak istiyor.

Üstelik bunu gerçekleştirmek için sahtekarlık yapmaya da hazır. 2006 yılında, zimmetine para geçirme ve biyoetik yasalarını ihlal etme suçlarından hakkında dava açılan Hwang Woo-Suk, fonları Rus mafyasından mamut DNA'sı almak için kullanmıştı.

12. Robert J. White, bir maymunun kafasını, başka bir maymunun bedenine nakletti.

Maymun hayatta kaldı, ancak omuriliği kesildiği için felce uğramıştı. White, deneyi birkaç kez daha denedikten sonra felçli maymunlara ötanazi uyguladı.

11. Sevgi üzerine araştırma yapmak isteyen Harry Harlow, bunun en iyi yolunun maymun yavrularını sevgiden mahrum bırakmak olduğunu düşündü.

Harlow'un laboratuvarındaki işkence aletleri arasında şunlar bulunuyordu: maymunları zorla çiftleştiren bir makine, yavrulara diken fırlatan bir anne modeli ve bebek maymunların içinde yıllar boyu yalnızlığa mahkum edildikleri bir çukur.

10. NASA'da çalışan bilim insanları, uyuşturucu ve uyarıcı maddeler verdikleri örümceklerin ördükleri ağları gözlemledi.

Marihuana etkisindeki örümcekler, ağlarının yarısını ördükten sonra bırakıp giderken; amfetamin etkisinde olanlar, ağlarını çok hızlı bir biçimde örseler de arada delikler bıraktılar. Kafein verilen örümcekler, birkaç sıra ördükten sonra sabırsızlanıp ayrıldı; LSD etkisindeki örümcekler ise, uzun, zayıf ve sonsuza dek gidecekmiş gibi görünen ağlar ördüler.

9. Kendi üzerinde basınç düşürme deneyleri yapan J.B.S. Haldane, omurgasını ezdi ve hayatı boyunca ağrılarla ve burun kanamasıyla mücadele etti.

Çalışma arkadaşları onu bulmak istediklerinde, kan izlerini takip ediyorlardı. Haldane ise, yaralarından şikayetçi olmadığını dile getirmişti.

8. Sergei S. Bryukhonenko, bir köpek kafasını canlandırmayı başarmıştı.

Stalin döneminde yaşamış Sovyet bilim insanı Bryukhonenko, ilk kalp-akciğer makinesi üzerinde çalışıyordu. Bir köpeğin kafasını kesen bilim adamı, makineye bağlayarak bu kafayı canlı tuttu. Kafa, uyarıcılara tepki gösteriyordu; hatta kendisine sunulan bir yiyeceği bile kabul etmişti.

7. Louis Jolyon West, bir file LSD verdi.

Erkek filler, saldırıya geçtiklerinde bir tür nöbet geçiriyorlar; West de bir file LSD vererek bu öfkeyi yapay olarak yaratmaya çalıştı. Zavallı fil, hayatını kaybedince, West bundan fillerin LSD'ye aşırı duyarlı oldukları sonucunu çıkardı. Gerçekte yaşanan ise zavallı hayvanın aşırı dozdan hayatını kaybetmiş olmasıydı. West, file 3000 insanı öldürmeye yetecek dozda LSD vermişti.

6. İngiliz profesör Kevin Warwick, sibernetik bir implanta sahip.

Warwick'in kolunda iki, eşinin kolunda ise bir çip bulunuyor. Çiplerden biri, laboratuvarındaki bilgisayarda bulunan selamlaşmaları tetiklerken, diğer ikisi birbirlerine el sıkışma hissi gibi sinir uyarıları gönderiyor.

5. Albert Bandura, "bilim" adına palyaçoları dövdürdü.

Bandura, çocukların yetişkinlerin işlediklerine şahit oldukları şiddet eylemlerini gerçekleştirip gerçekleştirmeyeceklerini öğrenmek istedi ve bu yüzden de yetişkin insanları bir palyaçoyu döverken gösteren bir filmi bir grup çocuğa izletti. Daha sonra ise çocukların karşısına gerçek bir palyaço çıkarıldı. Elbette, palyaço onların saldırısına uğradı.

4. Illinois Üniversitesi ve Avustralya'daki Macquarie Üniversitesi'ndeki araştırmacılar bir grup arıya kokain verdikten sonra onları şeker aramaya yolladı.

Sonuçta kokain etkisindeki arıların, kokain etkisindeki insanlara benzer davranışlar gösterdikleri ortaya çıktı. Arıların kovana döndüklerinde buldukları şekerin kalitesi ve miktarını dramatik bir biçimde abarttıkları gözlendi.

3. Alman bilim adamı Max Joseph von Pettenkofer, kolera yüzünden ishal olmuş bir adamın dışkısından kolera bakterisini ayırarak içti.

Pettenkofer, hastalanmasına rağmen, hijyene önem verdiği için hayatta kaldı. Böylece de koleranın pislikten kaynaklandığını konusundaki iddiasını kanıtlamış oldu.

2. Jose Delgado, hayvanların ve insanların beynine zihin-kontrol çipleri yerleştirdi.

Delgado bu çipleri, kablosuz bir verici aracılığıyla deneklerin davranışlarını yönlendirmek ve duygu durumunu değiştirmek için kullandı.

1. Carney Landis, insanlardan sıçanların kafalarını kesmelerini istedi.

Landis, yüz ifadeleri üzerine çalışmalar yapan bir doktora öğrencisiydi. Aralarında 13 yaşında bir çocuğun da bulunduğu deneklerin yüzlerine çeşitli çizgiler çizerek, onları çeşitli görevleri yerine getirirken görüntüledi. Deneklerden yalnızca 3'te biri sıçanın kafasını kesmeyi reddetti. Landis'in fotoğraflardan çıkardığı sonuç ise hiçbir işe yaramadı, çünkü yüz ifadeleri kişiden kişiye değişiyordu.

Popüler İçerikler

Okullardaki Yılbaşı Kutlamalarına Gelen Yasağa Mustafa Sandal'dan "Onlara İnat 'Duble' Kutlayacağız!" Tepkisi
Ali Koç, Fenerbahçe Tesislerinde Sıkıyönetim İlan Etti
Berfu ve Eser Yenenler'in 3. Kez O Ses Yılbaşı'na Katılmaları Tepki Topladı
YORUMLAR
08.07.2021

Bazıları deneyleri başkalarının üzerine denemek yerine kendi üzerlerinde deneyecek kadar vicdan sahibiymiş 😅

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ