Gerçek mi Hurafe mi? Doktorlar Halkın Yanlış Bildiği Sağlık Efsanelerini Cevaplıyor!

Bunları hepimiz bir şekilde duydu, ancak gerçekten doğru mu yoksa bir hurafeden mi ibaret?

Kaynak: TepkiKolik

1. Parmak çıtlatmak, parmakta kemik erimesi veya kireçlenmeye neden olur.

Prof. Dr. Murat Aksoy: Hayır yanlış. Parmak çıtlatmak herhangi bir problem yaratmaz. Yani bugüne kadarki hiçbir bilimsel veri: 'Evet parmak çıtlatmak eklem kireçlenmesi yapar' diye bir sonuca varmadı.

Doç. Dr. Yavuz Dizdar: Parmak çıtlar ve kemik erimesi veya kireçlenmeyle de hiçbir alakası yoktur. Bu konuyu araştırdım, parmak çıtlatmanın nedeni bilinmiyor. Elin içinde kalan hava zerreciklerinin yer değiştirmesinden mi olur, tendonların kasılmasından mı olur bilinmiyor. Yeryüzünde birtakım gizemler var ve bunlar açıklanamamış,  bu gizemler günlük hayatımızın parçalarından ve parmak çıtlatmak da bu gizemlerden bir tanesi. Bir kere çıtlattıktan sonra bir süre bir daha çıtlamıyor, bazılarınınki sürekli çıtlıyor.

Prof Dr. Yavuz Yörükoğlu : O çıtlatma hareketi sırasında o sesi çıkaran havanın yer değiştirmesi, orada kemik zorlanıyor  bilmem ne zorlanıyor diye çıtlıyor diye bir şey yok.

2. Hapşırdığımızda kalp atışımız bir saniyeliğine durur.

Prof Dr. Yavuz Yörükoğlu: Yok öyle bir şey, hayır.

Op. Dr. Bülent Cihan Timur: Ritmi değişir, hapşırdığımızda kalbimizin ritmi birden değişir, durmuş gibi hissedilir ama durmaz.

Prof. Dr. Murat Aksoy: Ritminde bozulma olabilir. Derin nefes alıp bir süre tutup bıraktığın gibi şeylerde de olabilir bu bozulma, ama bizim fark edeceğimiz kadar uzun değil.

Doç. Dr. Yavuz Dizdar: Duruyor olabilir, evet. Bunda bir şey yok, bir saniyeliğine olmayabilir bu süre, çünkü bir saniye uzun bir süre aslında. Bir an için kalp ritminde bir değişiklik olabilir. Çok yaşa lafı buradan gelir.

3. Göze lazer ameliyatı yapmak zararlıdır. Öyle olmasaydı göz doktorlarının çoğu gözlük takmazdı.

Prof. Dr. Murat Aksoy: Yok canım, hurafe bunlar.

Prof Dr. Yavuz Yörükoğlu: Bunun zararlı olup olmadığını bilmiyorum ama benim yakın çevremde bir sürü göz doktoru arkadaşım var, daha bir tanesinin bu ameliyatı olduğunu görmedim. Niye diye soruyorum 'Dur daha, gözlükle iyiyim iyiyim' diyorlar, ama kendileri ameliyatını yapıyor.

Doç. Dr. Yavuz Dizdar:  Ben yaptırmam. Çünkü benim genel kuralım doğal olana dokunulmaması. Kişinin çok kalın gözlüğü vardır, kullanamıyordur ya da bu ameliyattan hakikaten çok büyük bir fayda sağlayacaktır. O zaman tabii ki ol ameliyatı, niye olmasın.

Op. Dr. Bülent Cihan Timur: Gerçekten çoğu göz doktoru gözlüklü. Bize de soruyorlar siz niye saç ekimi yaptırmıyorsunuz diye. Çünkü bir insan bir işin ayrıntısını ne kadar bilirse o kadar korkuyor.

4. Balık yedikten sonra süt ve süt ürünleri tüketirsek zehirleniriz.

Prof. Dr. Murat Aksoy: Doğru. Eğer balık kokmuşsa zehirlenirsin, ama sütten dolayı değil balıktan dolayı zehirlenirsin.

Doc. Dr. Yavuz Dizdar: Bilindiği kadarıyla zehirlenmezsiniz. Eğer balıkta bir sorun yoksa, yoğurdun zaten zehirleyici bir özelliği yok bilakis belki engelleyebilir bile.

Prof Dr. Yavuz Yörükoğlu: Nasıl çıktı o laf. Muhtemelen birisi zehirlendi ama, balığın üzerine yoğurt yediği için değil ya balık bozuktu ya yoğurt bozuktu. Onu ona bağlamışlar bu da böyle bir şehir efsanesi olarak bitmiş.

5. Terliyken soğuk su içmek hasta eder.

Doç. Dr. Yavuz Dizdar: Şahane olur. Hiçbir şey de olmaz. Terliyken soğuk su içtim hiçbir zararını da görmedim.

Prof. Dr. Murat Aksoy: Enfeksiyonun nedenleri mikroplardır, virüslerdir, bakterilerdir. Dolayısıyla terledikten sonra soğuk su içmek hasta yapmaz. Üşütmek de hasta yapmaz.

Op. Dr. Bülent Cihan Timur: Soğuk su içmenin kendisi hasta eder. Suyu ılık içmek gerekiyor. Soğuk içtiğinde bütün hücreler kasılır. Bu olay soğuk havanın tenine değdiği anda da oluyor. Kasıldığın için soğuk su içmeyi, terliyken de normalde de önermiyoruz.

Prof Dr. Yavuz Yörükoğlu: Öyle bir şey yok. Bizim Türk milletinde buza karşı bir alerji var nedense. Çocuğun boğazı şişer, ateşlenir sıcak çorba falan verirler. Amerika'da boğazı şişen kişiye dondurma verilir, buz yedirilir oradaki harareti alsın diye. Soğuk su, boğazda şişmeye de enfeksiyona da neden olmaz boğazda enfeksiyona sebep olan şey mikroptur.

6. Yere düşen yiyeceği 5 saniye geçmeden alırsak mikrop, bakteri bulaşmamış olur ve yiyebiliriz.

Prof. Dr. Murat Aksoy: Düştüğü yere bağlı tuvalette düşürürsen ayrı ama mesela normal bir yere düşürürsen muhtemelen üzerinde çok fazla bakteri olmayabilir, gene olacaktır ama çok fazla olmayabilir.

Doç. Dr. Yavuz Dizdar: Yere düştükten sonra ıslanmadığı sürece yiyecekleri yerim. Üflemeye ne gerek var, ne uğraşıyorsun üflemeyle. Ama ıslak zeminin ne olduğunu bilmiyorsan, yemezsin. Kuruluk ile canlılık ters orantılıdır. Örneğin hayat bulmaya gittiği zaman NASA, 'Su var mı?' diye bakıyor. Suyun olduğu yerde bulaşma riski var.

Op. Dr. Bülent Cihan Timur: Gözünde canlandır elindeki elma bir yere düşüyor sen de o yere düşen elmayı elinle alıyorsun ve elmanın her yerine dokunuyorsun sonra da elmanın üzerini silip, üflüyorsun. Yok yani düşmüş artık o yiyemezsin.

7. Nefesimizi tutarsak hıçkırığımız geçer.

Doç. Dr. Yavuz Dizdar: Geçer doğru. Biraz boğularak ölürsün, 3-5 dakika tutmaya çalış, kesilir. Birkaç yöntem var hıçkırığın geçmesi için, bir tanesi de budur. Bunun alternatifi gözlere masaj yapmaktır, göz içi basıncını masajla yükseltirsen hıçkırık yine durur.

Prof Dr. Yavuz Yörükoğlu: Ben bunu hiç duymadım bilmiyorum. 

Op. Dr. Bülent Cihan Timur: Geçer. Denize dalarken de hıçkırıkta da aynısı oluyor. Mesela denizde aşağı iniyorsun ya basınç oluyor burunda o yüzden burun kanatlarını kapatıyorsun. Hıçkırıkta da aynısını yapabilirsin, burnunuzu kapatıp nefesini tutabilirsiniz. 

Prof. Dr. Murat Aksoy: Hıçkırdığınız zaman sadece bekleyin, başka hiçbir yapmayın bir süre sonra geçecektir. Nefes tutmak, şeker yemek gibi, yöntemler var ama bunlar çok etkili şeyler değil.

8. Beynimizin sadece yüzde onunu kullanıyoruz.

Op. Dr. Bülent Cihan Timur: Rezerv beyin diyorlar ona, yani beynin var ama kullanmıyorsun demek.

Prof Dr. Yavuz Yörükoğlu: O laf çok söyleniyor da bunu kim hesaplamış, nasıl hesaplamış ben anlamış değilim. Belki bir nöroloji hocası daha anlamlı bir cevap verebilir ama bana çok akla yatkın gelmiyor.

Prof. Dr. Murat Aksoy: Yok hayır. Bu söylentiye çok takıntılı olduk hakikaten. Ama biz beynimizde kullanabileceğimizin hepsini kullanabiliyoruz.

Doç. Dr. Yavuz Dizdar: Yüzde onunu kullansak böyle olmayız zaten. Bu arada yüzde birin üstüne çıktığını da zannetmiyorum. Yeni zamanlarda beynimizin çok daha az bir kısmını kullanıyoruz. Şuan mesela, çoğu insan kendi cep telefonu numarası da bilmiyor. Beyni kullandıkça beyin genişler onu kabul etmek zorundayım. Yüzde birini, ikisini hadi beşini kullanıyoruz diyelim. Ama aklını kullanmaya başlarsan bu yüzde, onu da yirmiyi de geçer, otuza kırka kadar gelirsen zaten dahi olarak kabul edilirsin. Bir şekilde kullan ya da kaybet, ne kadar kullanırsan o kadar beynini genişletebiliyorsun.

9. Sıcak havada sıcak çay içersek ferahlarız.

Prof. Dr. Yavuz Yörükoğlu: O kısmen doğru, çünkü sıcak havada sıcak çay içtiğiniz zaman, bu durum terlemeyi arttırır. Terleme de vücudun kendini serinletmesi için geliştirdiği mekanizmalardan bir tanesi.

Prof. Dr. Murat Aksoy: Yani şöyle bir yönü olabilir. Hani sıcak bir şeyler içersen vücut ısısını biraz yükseltebilirsin. Vücut ısını yükseltmen de; dış ortamdaki ve senin vücudunun arasındaki ısı farkını azaltacaktır. Yani kendini daha ferahlamış hissedebilirsin.

Op. Dr. Bülent Cihan Timur: Sıcak havada sıcak çay içilince ikisi birleşiyor ve terliyorsun. Ter boşalınca da bir ferahlama hissi geliyor.

10. Küçük yaşta basketbol oynarsak boyumuz uzar.

Doç. Dr. Yavuz Dizdar: Doğru. Küçük yaşta spor yapmaya başlarsanız iskelet ona göre gelişme reaksiyonu veriyor.

Op. Dr. Bülent Cihan Timur:  Ben şöyle düşünüyorum. Basketbolcuların genelde boyları uzun olduğu için insanlar; 'muhtemelen basketbol oynadığı için boyu uzamıştır.' diye düşünmüşlerdir.

Prof. Dr. Murat Aksoy: Uzun kemiklerin şöyle bir özelliği var. Örneğin bir pet şişeyi bacak kemiği olarak düşünün, üzerinde zıpladığın zaman bu hücreler büyüme ve uzama eğilimi sağlıyor kemiklerde. O yüzden sadece basketbol değil, hoplayıp zıpladığın sporlar da boy uzatır.

Prof. Dr. Yavuz Yörükoğlu: Kısa cevap, hayır. Ancak düzenli spor yapmanın basketbol da buna dahil, genel fiziksel gelişim açısından olumlu etkileri var. Ancak anneniz babanız kısa boyluysa, ben süt içeyim, basketbol oynayayım, ben de 1.90 olayım diyemezsiniz. Yok öyle bir şey.

11. Çıplak ayak ile dolaşırsak ileride çocuğumuz olmaz.

Prof. Dr. Yavuz Yörükoğlu: Öyle bir şey yok.

Prof. Dr. Murat Aksoy: Böyle bir söylentiyi hiç duymamıştım ama, yok böyle bir şey, yok hayır.

Doç. Dr. Yavuz Dizdar: Vallahi bunu nasıl bulmuşlar. Yani randomize klinik çalışmalarda biz, hastaları gözümüzün önünde iki sene takip edemiyoruz. Ama bu söylentileri yayan kişiler, çocuğun çıplak ayakla dolaşmasından ileride kısır kalıp kalamayacağını söyleyebiliyor. Bunun bir karşılığını görmedim ben.

Op. Dr. Bülent Cihan Timur: Çocuğunun olmaması ve çıplak ayak ilişkisi... Ama ayak da önemli, çimde yürüdüğünde tamam ama mermerde veya granitte yürüdüğün zaman kötü hissediyorsun. O işte vücut içerisinde dolaşan enerjiyi alıyor, o enerjiyi demek ki çok alırsa çocuk yapacak şey de kalmıyor.

12. Çiğ sucuk yemek midede kurt yapar.

Prof. Dr. Murat Aksoy: Yani yediğin sucuğun içinde gerçekten kurt larvası varsa pişirilmediği için yapabilir.

Doç. Dr. Yavuz Dizdar: Onlar eskidenmiş. Yani çiğ sucuğun içinde baharatı varsa olgunlaştırılmışsa; aslında onda da bir numara olmaz da parazit yumurtası olabiliyor. Çünkü baharatla, onu uzun süre kuruttuğunuz zaman aktivasyonunu yitiriyor. Şu anki piyasadaki sucuklarda, çiğ sucuk özelliği yok, onlar bir cins ısıl işlem görmüş sucuklar olarak geçiyor. Bunlardan bir şey olmaz üzülmesinler. Yani sucuğu bulabilirseler götürsünler mideye.

Prof. Dr. Yavuz Yörükoğlu:  Mide çok şiddetli asitli bir ortam. Oraya ne koysanız o asit onu darmadağın ediyor. Tabii bazı zaman dirençli kurt yumurtaları mideden bir şekilde geçebiliyor ve bağırsaklara oturup birtakım hastalıklara neden olabiliyor.

Op. Dr. Bülent Cihan Timur: Çiğ sucuk yenir mi? Yenmez. Yeseydik bence kurt yapardı. Çünkü içinde kurt olabilir ve sucuğu çiğ bir şekilde yersen  kurdu da çiğ yediğin için midende kurtlanma gerçekleşebilir, ama pişirirsen o içindeki kurdu da pişmiş olarak yiyorsun.

13. Alkol içmek beyin hücrelerini öldürür mü?

Prof. Dr. Murat Aksoy: Öldürür. Alkolün hakikaten toksik etkisi var. Pek çok hücreye etkisi var sadece beyin hücrelerine değil. 2018'de çok ciddi bir araştırma yayınlandı ve o araştırmada, alkolün en düşük dizinin bile hücreler üzerinde toksik etkisi olduğu gösterildi

Op. Dr. Bülent Cihan Timur: Öldürmez.

Doç. Dr. Yavuz Dizdar: Yok hiçbir şey yapmıyor ben sana söyleyeyim. Bir coşturuyor, bir şey oluyor böyle, bir ruhu ortaya çıkarıyor o yüzden Kızılderililer spirit diyorlar ruh anlamında. Yani bir şekilde, insanın bir coşkusunu bilmem nesini ortaya çıkarıyor. Beyin hücresini öldürdüğü konusu ise, sürekli deli gibi içiyorsundur ayılmıyorsundur, yani alkolizm de değildir bu içiciliğin, çünkü alkolikler de belli bir seviyede kalıyor. Çünkü alkolün garip bir özelliği var zehirlenmesi falan çok olmaz niye? Çünkü belli bir seviyeden sonra insan kusar, kusma reaksiyonu meydana gelir. Ama içti, beyin hücreleri öldü falan gibi durumlar olmaz. Yok öyle bir şey, uydurma bunlar.

Prof. Dr. Yavuz Yörükoğlu: 15-20 sene önce, günde bir kaç kadeh şarap içmek ya da bir kadeh daha sert bir içki içmek faydalıdır, falan filan dendi ama son 5-10 sene içinde yapılan araştırmalarda artık, günlük sağlıklı alkol miktarı sıfır olarak belirlendi. Yani alkolün her türlüsü şu veya bu şekilde zararlı.

14. Yakından televizyon izlemek gözleri bozar.

Op. Dr. Bülent Cihan Timur: Şu anda televizyondan ziyade çok daha önemli bir şey; tablet, bilgisayar, telefon gibi cihazlar var ve hepsi gözünüzü kesinlikle bozar.

Doç. Dr. Yavuz Dizdar: Televizyon izleyen kalmadı ama; eski televizyonlar tüplüydü ekran falan -ekranda da gidip gelenler olurdu o kara çizgiler falan - kayardı, bilmem ne olurdu, gözü bozardı diye çıkardılar. 

Prof. Dr. Yavuz Yörükoğlu: Şöyle düşün, bizim bir fabrika ayarımız var. Allah bizi bu şekilde yarattı. Bizim gözlerimiz günde altı saat bir ekrana bakmak üzere tasarlanmadı bu normal dışı bir şey.

Prof. Dr. Murat Aksoy: Esasında yakından neye bakarsan bak bozulur. Şöyle ön görüyorlar gelecek 10 yıl içinde miyop hastalığı artacakmış ve bunun birinci nedeni de ne biliyor musun? Telefonlar. Olay burada televizyona bakmak değil, sürekli yakına odaklanmak, gerçekten gözde kırılma hasarı yaratıyor.

Vücut Sağlığın Hakkında Yeterince Bilgili Misin?
Sağlık Hakkında Her Gün Duyduğumuz Fakat Aslında Hiçbir Gerçekliği Olmayan 17 Yalan
Ambalajlı Gıdalar mı Yoksa Açık Satılan Ürünler mi? Gıda Seçimi Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Popüler İçerikler

İki Torunlu Mücevher Kralı 30 Yıllık Eşinden Genç Sevgilisi İçin Tek Celsede Boşandı
Askerlerine Cinsel Saldırıda Bulunan Komutana 38 Yıl 70 Ay Hapis Cezası Verildi
Kılıçlı Yemin Olayında Yeni Gelişme: Teğmenlerden Sonra Komutanlar da Disipline Sevk Edildi
YORUMLAR
13.05.2021

Keşke sorular uzmanlarına sorulsaydı sadece. Bazı konularda farklı cevap vermişler. Eminim soru sorulan herkes alanında iyidir yanlış anlaşılmasın.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ