Bir korku filminin gerçekte yaşanmış olaylara dayandığını öğrendiğimizde kulağa daha da korkutucu geliyor değil mi? Tarihte aslında gerçek hayatta yaşanmış tüyler ürpertici hikayelere dayanan birkaç korku filmi var ki izlerken insanı gerim gerim geriyor. Bunu birileri gerçekten yaşamış mı diye düşünmekten kendinizi alıkoyamıyorsunuz. Gelin gerçek hayatta yaşandığına inanması güç birkaç korku filmine bakalım...
Bu film William Peter Blatt tarafından 1971'de yazılan bir romana dayanıyor. Hikaye, garip bir varlığın ele geçirdiği 12 yaşındaki bir çocuğun etrafında dönüyor.
Romanın yazarı, Washington Post'ta 14 yaşındaki bir çocuğun şeytan çıkarmasıyla ilgili iki hikaye okuduğunda bu fikri sevmişti. Çocuğun, hiç bilmediği bir dil olan Latince terimleri bağırdığını, insanları aşağıladığını ve şiddetli bir öfke nöbetine girdiğini okudu. Linda Blair filmde bu kıza hayat vermiş olan oyuncu ve elbette gerçekte böyle sorunları yoktu.
Bu filmin sahneleri çekilirken birçok sahne aslında planlanmamıştı ve kendiliğinden gelişti. Çekimine şahit olan bazı kişilerin bunun doğaüstü olayların sonucu olduğunu iddia ediyor.
1999 yılında Mark Opsasnick konuyu araştırdı ve bir dergide çocuğun psikolojik rahatsızlıkları olduğunu ve onu iyileştirmeye çalışan rahibin Latince ifadelerini kopyaladığını yayınladı. Şeytanın içine girdiğini yalanladı. Bu olayların gerçekte yaşandığı yerde yaşayan mahalle sakinleri, özellikle yan evde oturanlar çok korkmuşu.
Opsasanick, insanların gazetede yayınlandığı için doğrudur kesin psikolojisine girdiğini düşünüyordu.
2010 yılında Samuel Bayer'in yönettiği bu film, Ohio'da yaşayan ve uyurken rüyalarında öldürülüp aynı zamanda gerçek hayatta da öldürülen 4 gencin etrafında dönüyor. Kanlı, kasaplı, bıçak parmaklı hayaletlerle dolu bir film. Bu filmin yapımcıları, filmi kötü bir rüyanın acısı içinde ölen bir grup Laos mültecisinden ilham alarak gerçek hayattan uyarladıklarını dile getirdi. Klinik raporlar bu kişilerin fiziksel sorunları olmadığını söylüyordu. Bu 4 gencin neden öldüğü hiçbir zaman anlaşılamadı.
Filmin 1984 yılında, Johnny Depp'in oynadığı bir yapımı da mevcut.
Bu film, Amityville'de yaşayan Lutz Ailesinin evinde meydana gelen gerçek bir olaya dayanıyor. Amerikalı yazar Jay Anson bu olay hakkında 1977 yılında bir roman yazmış.
1974'te, 112 Ocean Avenue'deki bir ailenin altı üyesi DeFeo Jr. olduğu düşünülen kişi tarafından gizemli bir şekilde öldürüldü. Araştırmacılar bu dava hakkında ne kadar tartışsalar da olayın nasıl meydana geldiğini çözememişti.
Bu film Indiana eyaletinin gelmiş geçmiş en korkunç suçuna dayanıyor. Evlatlık edinildiği aile tarafından işkence ve cinsel istismar gördükten sonra öldürülen bir kızın gerçek hikayesini anlatıyor. Bu davadan esinlenerek yapılan filmin kan donduran sahneleri mevcut. İzlerken vicdanınızı mı yoksa ahlakınızı mı zorladığına karar veremeyeceksiniz.
Psikolojik rahatsızlıkları olan bir çiftçi, kadavrasını evinde arkadaşı olarak tuttuğu annesinin ölümünden sonra mezar yağmacısına ve katile dönüşür. Jeff Gillen ve Alan Ormsby'nin yönettiği bu film, Amerika Birleşik Devletleri'nin en ünlü seri katillerinden Ed Gein'in hayatından ilham alınarak yapılmış.
Polis, seri katilin evinde insan derisinden, kemiklerinden ve kafataslarından yapılmış bir sepet, insan bacağı derisinden yapılmış tozluklar ve kadın başlarının derisinden yapılmış maskeler içeren birçok korkunç şey bulmuştu.
2001 yapımı bu film, gerçekte kim olduğu uzun yılla boyunca belirlenemeyen ve belki de aramızda yaşayıp hiç cezasını çekmeden ölen meşhur katil Karındeşen Jack'in cinayetlerini anlatıyor.
Özellikle hayat kadınlarını hedef alan ve onları tek tek vahşice öldüren seri katil yaşadığı dönemde oldukça büyük ses getirmiş ve korkuya neden olmuştu.
Oğullarının iyileşmesine yardımcı olmak için Campbell ailesi Connecticut eyaletine taşındıktan kısa süre sonra yeni evlerinin rahatsız edici bir geçmişi olduğunu fark eder. Ev doğaüstü güçler tarafından ele geçirilmiştir ya da perilidir. Paranormal olayların ardı arkası kesilmeyince akıl sağlığını yitirmek üzere olan aile fertleri evi terk etmiş ancak etkilerini atlatamamıştır.
New York'ta yaşayan bir polis memuru olan Ralph, şehre zarar veren kötü güçlerle başa çıkmak için onları sorguya çekmek ister. Tüm bunlar olurken bir yandan ailevi sorunlar yaşamakta olan polis gittikçe kendisinin ve sevdiklerinin zarar gördüğünü fark eder ancak iş işten geçmiştir. Çoktan olayların içindedirler.
İlahiyat fakültesinde öğrenci olan Michael Vatikan'daki bir şeytan çıkarma ayinini incelemesi için görevlendirilir. Orada yaşadıkları ile birlikte kendi inancını sorgulamaya başlar.
Şeytanların ele geçirdiği düşünülen bir kıza şeytan çıkartma ritüeli uygulandıktan sonra işler karışır. Şeytan herkese musallat olmaya başlar ve taraflar davalık olur.
Filmin uyarlandığı gerçek hikayede ise kız epilepsi hastası olduğu için krizler geçiriyor ancak herkes bunu olağanüstü güçlere yormuş.
Bu filmlerden hangisi en tüyler ürperticiydi seçemiyoruz doğrusu!
İnsan aklı anlam veremediği olay ve olgulara metafiziksel anlamlar yüklemesi olağandır ama olay bilimsel bakıldığında açıklaması basittir o yüzdendirki karanlığa ve cehalete karşı bilimi savunun, peri cin şeytan devler gibi şeyler yoktur ve olmayacaktır.
Karadedeler olayı aynı mısır piramitleri gibi açıklanması ve inkarı zor olaylardan oluşuyor listede olmalıydı