Gerçek Hayatta Görmenin Pek Mümkün Olmadığı 15 Film Klişesi

E film zaten gerçek hayatta neden olsun ki? Diyebilirsiniz. Dikkat ediyorum da her şeye de bir cevabınız var maşallah! Ancak fantastik öğeler barındırmıyorsa, bilim kurgu değilse insan izlediği filmin gerçek hayatın içinden çıkmış olmasını bekliyor. Ama maalesef öyle olmuyor işte. 

Sizler için 50-100 klişe de bulabilirdik ama ne bizim yazmak için o kadar vaktimiz var ne de sizin okumak için. Onun için gelin bu harika 15 klişenin keyfini çıkaralım.

1. Dur bir koşu şu camı kırıp içinden adam akıllı uçayım.

Aksiyon filmlerinin harika sahnelerindendir. Gerek kavgada, gerek kaçışlarda gerilip ok gibi fırlayarak canım içinden geçme sahnesi. Tabii ardından da hiçbir şey olmamış gibi kalkıp yoluna gitme durumları. Pardon da naylonun içinden mi geçiyorsun arkadaşım? Gerçek hayatta bunu sakın denemeyin deriz. Onlarca yaranın, kesiğin yanında ölümcül darbeler de almanız son derece olası. Bir de ayna falan yumruklama var ki azıcık kesilmeyle atlatılan ona hiç girmiyoruz. Kan kaybından gidersiniz maazallah.

2. Araba patlamasını arkasına alıp zerre sarsılmadan yürüyen koca yürekli kahramanlar.

Yahu bir kere o patlamanın sesinden irkilir insan, gözünü dahi kırpmıyorsun ne iş? Sakın yeşil perdenin önünde olduğun için olmasın o? Kesinlikle öyle, yoksa bir patlamaya bu kadar yakın olup, bu kadar hasarsız kurtulmak akıl alır şey değil. Bir kere o patlamanın şok dalgası seni yerden yere vurur arkadaşım kimi yiyorsun sen? Kaldı ki patlamanın ardından ortaya çıkacak yangına, ateş toplarına, vs. hiç girmiyoruz.

3. Ayağından vurulup yürüyemez olan, tek kurşunla bir saniye içinde ölen insanlar… Hadi canım.

Bir kere şunu belirtelim, bir insan kafasından (beyninden) veya tam omuriliğinden vurulmadığı sürece anında yere serilip öyle kalması pek mümkün değil. Gerçek hayatta çoğu insan vurulduğunu bile hemen anlayamıyor. Hele hele kurşunla vurulup ayağı yerden kesilerek taklalar atan insanların derdi ne onu hiç bilmiyoruz. Top mermisiyle vurulsan eyvallah da silahtan çıkan bir merminin normal bir insanı yerden yere vurması olası değil. Anında ölme ise tam bir şov, bir insan direkt kalbinden vurulsa bile ölmesi zaman alır, kurşunu yer yemez tak diye ölmek filmin süresiyle ilgili bir şey olsa gerek.

4. Silaha susturucu takıp çıt çıkmayan bir odada beş kişiyi kimseye hissettirmeden vurmak mümkün mü?

James Bond filmlerini getirin aklınıza, böyle onlarca kişinin olduğu bir odada, masanın altından hiç çaktırmadan tık tık tık diye hepsini nasıl da öldürüyordu değil mi? İşin sırrı susturucuda tabii ki ama öyle değil işte. Tamam susturucu silahın sesini bastırır ancak nasıl diyelim yine de bir arabanın kapısını sertçe kapattığınızda çıkan ses gibi bir ses çıkar. Bununla biter mi? Hayır kurşun namludan çıktıktan sonra da bir ses duyulur. Yani susturucu taktım bütün sesi kestim diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Zaten sizin silahlar, adam öldürmeyle ne işiniz var kuzum?

5. Olay yerine şöyle bir bakıp ardından bara içmeye gitmek…

He kolaydı öyle. Olay yerine gel, bir iki tur at, sonra alıp başını git var mı öyle kolaylık? Saatlerini orada geçireceksin arkadaşım. Hele bir de silahlı çatışmaya girdiysen vay haline. Yetkili kişiler gelsin de soruşturma yapsın diye sabahlayacaksın orada. Savcısı gelecek, müfettişi gelecek, tüm deliller toplanacak. Bunları görüp de dedektif olmak isteyen varsa bir kere daha düşünsün.

6. 45 dakikada anca boğulmak.

Filmlerde kahramanımız denizde boğulmak üzeredir, ama bu uzun bir süreçtir yaklaşık 25-45 dakika arası sürer ve mutlaka birileri onu kurtarır. Çünkü kendini boğulurken çok güzel bir şekilde yardım istemekte, allahını seven help diye bağırabilmektedir. Oysaki öyle değildir, gerçek hayatta boğulma vakaları son derece sessizdir, kurban bir iki ufak çırpınışın ardından gözden kaybolur. Çünkü kendini suyun üzerinde tutabilecek gücü ve becerisi kaybolmuştur, bağırmaya ne takati ne de fırsatı olur. Hatta öyle ki içgüdüsel olarak boğulmak üzere olan kişi kollarını iki yana açma eğilimindedir, bu yüzdendir ki kendilerine uzatılan ip, çubuk, vb. şeyleri tutma konusunda da zafiyetleri vardır.

7. Oraya gitmeyin diyen dayıyla dalga geçmek.

Korku filmlerinin bir numaralı klişesidir bu. Issız bir yere doğru yol alan gençlere, yolun kenarında, bir benzinlikte, kulübesinde, vs. oturan dayı “oraya gitmeyin, ölürsünüz” der, ama gençlerimizin bir dayının ağzına s.çmadığı kalır afedersiniz. Oysa gerçek hayatta böyle bir şey mümkün mü? Şimdi sen Belgrad Ormanı’na gidiyorsun, karşına bir dayı çıkıyor ve gizemli ve ürkek bir sesle ‘oraya gitme’ diyor. Allah’ını seversen doğruyu söyle gider misin? Elbette kimse gitmez yani. Akıl var mantık var, oraya da gitmeyivereyim yahu.

8. Ben niye gidiyormuşum, o gitsin?

Evet, perili, cinli evlerden bahsediyoruz ve onu bir türkü terk etmeyen ölüm aşığı mülk sahiplerinden. Piyasa değeri 300 bin dolar olan evi, 40 bin dolara alıp bunu hiç sorgulamayan, eve girdiği ilk gece duvardan akan kanları umursamayan, çocuğunun hayali arkadaşı ile dost olmaya çalışan insanlardan bahsediyoruz. Hanginiz böyle bir evde ikinci gece kalır? Sesler, kırıp dökmeler, seni yataktan çıkarıp yerlere savurmalar, çarpan kapılar, pencereler, duvarlarda beliren “seni öldüreceğim aslanım” yazıları eşliğinde, para verdim diye bir evde oturmak nedir arkadaşım? Öleceksin işte çık git!

9. Seni öldüreceğim ama öncesinde sana bi 15 dakika kadar hikaye anlatayım.

Kötü adam, düşmanını öldürmeden önce illaki 15 dakika şov yapacak. Gülecek, hunhar kahkahalar atacak, adamın sevgilisiyle ilgili fantezilerini anlatacak, vs. Oysa gerçek hayatta yanına bile yaklaşmaz, mümkünde uzun namlulu silahla 100 metre öteden vurup işine bakar.

10. On dakika sonra Kuzey yolunun orada…

Sanırsın Kuzey yolu bir metrelik yol da oraya gidince hemen istediğini bulacak. Yav bir açık adres al, konum iste, yanında yöresinde ne var diye sor. Sadece Doğu, Batı, Kuzey, Güney diye adres mi alınır? Gece yarısından önce görüşürüz muhabbeti var bi de. Gece yarısından önce dediğin ne? 9 mu, 10 mu, 11 mi? Hiç soran yok. Gece yarısından önce Kuzey Otoyolunun ikinci çıkışının ilerisinde şeklinde bir buluşma teklifini benim bulmam 3 günümü alır. Ama maşallah bunlar her zaman ilk seferinde buluyorlar. Bravo.

11. Madem kafasına darbe aldı hafızası gitti bi daha vuralım yerine gelsin?

Arkadaşım şok dediğimiz şey böyle bir şey değil. Eğer hafızasını kaybetmiş insanın ölmesini istiyorsanız “leyla ile mecnun” dizisinde dedenin sürekli Mecnun’un kafasına vurması gibi bir darbe işinizi görebilir. Ancak hafızasını yeniden ikame etmek için beyni zaten hasar görmüş birinin kafasına vurmak sanırız sadece filmlerde kalsa çok iyi olur.

12. Tık tık tık tık tık… Tamam şu an MİT’in sitesini hekledim.

Bravo be, bu ne hız? Filmlerde bu bilgisayar hekleme işlerinin maksimum 3 dakika sürüyor olması tamamen yalan. Yahu 3 dakikada mail hesabı bile alamıyorsun nereye devletin sitelerine giriyorsun Allah aşkına? Eski sevgilinin Twitter hesabına girmen bile 3 gün sürüyor oradan pay biç.

13. Kırmızı kablo mu mavi kablo mu?

Bomba imha ekiplerinin renklerle imtihanı ne olacak böyle? Sürekli bir gerilim, sürekli hızla akan saniyeler. Bomba düzeneğinin kapağını kaldırınca karşısına çıkan onlarca renk ve doğru olanı bulma çabası. Gerçek hayatta bir defa böyle bir şey gördük mü? Hayır. Tak fünyeyi, patlat. Olay bu kadar basit. Kimsenin kablo kesmeye çalıştığı falan yok. Bomba imha ekiplerinin tek olayı fünye ile patlatmak değil midir ya?

14. Bir mendil bul, azıcık eter dök, kurbanın ağzına kapat… Hoop bayıldı.

Mı acaba? Bayılmaz efendim. Bir kere eter (kloroform) dediğimiz madde son derece uçucudur ve oksijenle temas ettiğinde etkinliğini hızla yitirir. Mendile, pamuğa döküp kapının arkasında dakikalarca bekliyor olmak yalan dolan. Hadi diyelim döker dökmez dayadı kurbanın burnuna, yine olmaz. Çünkü eter öyle saniyeler içinde bayıltan bir madde değil. Vakti varsa, bir 10-15 dakika beklerse bayılır ama bak.

15. Ekibi yeniden topluyoruz…

Ve işin garibi toplar da. Oysa ekip en son 17 yıl önce toplanmıştır. Ama kahramanımız aradan geçen bunca zamana rağmen ekibi 2 gün gibi kısa bir süre içerisinde toplayıp, donatıp, Güney Amerika’nın en ücrasına gitmeyi başarır. Normalde olsa “abi ben evlendim, kaynanamlardayım” cümlesini bir kere bile olsa duymamız gerekmiyor mu?

Popüler İçerikler

Okullardaki Yılbaşı Kutlamalarına Gelen Yasağa Mustafa Sandal'dan "Onlara İnat 'Duble' Kutlayacağız!" Tepkisi
Almanya’da Noel Pazarına Saldırı: Saldırgan Suudi Arabistan Vatandaşı Bir Doktor Çıktı!
İstanbul Bağcılar ve Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Okullarda Yılbaşı Kutlamasını Yasakladı!
YORUMLAR
23.01.2018

Bacağından vurulan figüranın ölümü 3 saniye kafasından vurulmuş başrolün ölümü 10 dakika sürer...

23.01.2018

İbonun yediği mermiyi biz yesek direkt morgdaydık ayrı konu.... :)

23.01.2018

Film işte yav.... Yarıdan fazlası tıraş olacak ki izlensin. Ben bir de yumruk olayına hastayım. Aga adam 3 tane okkalı yumruk yiyor (bir tane bile sağlam yersen kalkamazsın da) üste kalkıp dövüşüyor. Ayrıca suratta kerhen bir iki çizik... Ye bakalım o yumruğu ne oluyor.. (Not:1987'de boksörün teki bi dövmüştü beni daha doğrusu ilk yumrukta galaksinin yarısı gözümün önünden geçti) :D

23.01.2018

yav bana göre hepsi bi yana #12 bi yana.Çok saçma ve sinir bozucu bişey o asdsafd.yav he sen 1 dakikada abd savunma sistemini hackliyosun tamam inandık.Ne güzel klavyeden rastgele tuşlara bas hopppp,tebrikler Çin' devletini hackleyip dünyaya nükleer yolladınız.Böyle sahneleri gördükçe triggerlanıyorum sorry :(

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ