Gerçeğe Dönüşen Korku Ütopyası: Bilim İnsanları Artık Beyin Taramasıyla Zihin Okuyabiliyor!

Yalan mı söylüyorsunuz? Vicdanlı bir insan mısınız? Suça mı eğilimlisiniz? Bugüne değin bu soruların cevabını öğrenmek için muhatabınıza soru sormanız ve o kişinin söylediklerinden yola çıkarak doğruyu keşfetmeniz gerekiyordu. Ancak artık işler yavaş yavaş değişmeye başlıyor...

Bugüne kadar bir insanın ne düşündüğünü anlamak için güvenilir yöntemler geliştiremedik.

Anketler, sorgular ve hatta yalan makinesi bile güvenilmez, yanıltıcı bir yöntem olsa da, yıllar boyunca kullanılmaya devam etti. Bu sebeple bir insanın doğru düşüncelerini öğrenme hayalimiz de hiçbir zaman gerçek olmadı. Zaten olması da mümkün değildi; çünkü bırakın bir insanın gerçekleri karşısındakinden saklamasını, kişi kimi zaman gerçeklerin fakında bile olmayabiliyordu.

Ancak artık düşünceleri giderek artan bir kesinlikle bilmemizi sağlayan bir teknolojimiz var: fMRI.

fMRI, yani 'Fonsiyonel Manyetik Rezonans Görüntüleme', bildiğiniz üzere aslında yeni bir teknoloji değil. Bu sistem, kan akışındaki değişimleri takip ederek dolaylı yoldan beyin aktivitesini ortaya çıkaran ve bilim insanlarının bu aktiviteyi eşzamanlı olarak gözlemlemesine imkân tanıyan bir beyin görüntüleme tekniği.

Son derece güvenli ve etkili bir teknik olan fMRI, son yıllarda insan beynine bakış açımızı epey değiştirdi.

Nasıl mı? fMRI bugüne kadar beynimizin konuşma becerimizden, hareketlerimizden, hafızamızdan, öğrenme kabiliyetimizden ve daha pek çok yaşam fonksiyonumuzdan sorumlu olan bölümlerini tek tek ortaya çıkardı.

Bilim insanları bu tekniği son yıllarda farklı bir takım araştırmalar için de kullanıyor.

Kaliforniya Üniversitesi'nden Jack Gallant ve ekibi, yürüttükleri deney kapsamında katılımcılara film fragmanları izlettiler. İlginç olan ise, bu fragmanların kullanılan bir algoritma sayesinde katılımcıların beyin aktivitelerine göre şekillenmesiydi. Ekibin bu yaklaşımı kullanmasının sebebi, katılımcılara önceden tasarlanmış görseller sunmaktansa, bilgisayarların katılımcıların beyin aktivitelerine göre bir model oluşturmasını sağlamaktı.

Ekip bu modeli zaman içerisinde geliştirerek katılımcıların beyin aktivitesini deşifre eden ve kaydeden bir sisteme ulaştı.

Ortaya çıkan fragmanlar bir parça bulanıktı ve çalışmanın çok uzun periyotlar boyunca sürdürülmesi gerekiyordu ancak, bu yine de beyin aktivitesini ayrıntılı bir biçimde ortaya koyan ilk çalışmaydı.

Peki fMRI teknolojisi gelecekte neleri mümkün kılabilir?

Öncelikle yalanların tespit edilmesi, konu üzerinde çalışan bilim insanlarının en çok ilgisini çeken konulardan. Az önce sözünü ettiğimiz model kullanılarak yalanların şaşmaz şekilde tespit edilmesi de yakın zaman sonra gerçek olacak gibi görünüyor. Üstelik bu teknoloji gelecekte, popüler film ve dizilerde sıklıkla işlenen bir hayali gerçeğe dönüştürerek suçluların önceden tespit edilmesini de mümkün kılabilir.

Ancak bu teknolojinin hâlâ kaydetmesi gereken çok aşama olduğunu da hatırlatalım...

Kalforniya Üniversitesi ekibinin oluşturduğu model bugün yalanları %90 kesinlikle tespit edebiliyor. Bu oran her ne kadar yalan makinelerinin %70'lik başarısını geride bırakmış olsa da, hata payını yok saymak ve bu modeli mahkemelerde kullanmak için henüz çok erken. Ancak nörobilim hızla gelişen bir alan olduğu için o zamanların da çok uzakta olmadığını tahmin edebiliriz...

Popüler İçerikler

Yeni Sezonda Hayata Geçecek! TFF Hakemler Konusunda Büyük Adım Attı
Doğum Günü Pastasının Rengi ve Deseni Yüzünden Yanlış Anlaşılan Yasemin Sakalloğlu'ndan Açıklama Geldi
Kimse Bunu Beklemiyordu! Galatasaray'ın Yıldızı Mauro Icardi 23 Nisan Paylaşımında Fenerbahçe U19'a Yer Verdi
YORUMLAR
23.02.2017

mantık basit. beyin haritalandırmalarının rehberliğinde, yani tepki verdiğiniz anda beyninizin hangi bölgesinden elektriksel aktivitenin arttığı ile ilgili olarak yorumlar yapılıyor. ancak beyin haritalandırmalarının sıhhati ve yorumlanması konusu hala fuzzy bir durum. bu alanda çok daha fazla biyomedikal araştırmanın yapılması gerekiyor.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ