ANKARA (AA) - Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, 'Görevimiz, sayımız ne olursa olsun, yeryüzündeki bütün mazlumlar ve ülkemizin bütün emekçileriyle dayanışma içerisinde Hak-İş misyonu ve vizyonunu daha da ileriye taşımak adına mücadelemizi sürdüreceğiz.' dedi.
Arslan, Hak-İş Genel Merkezi'nde konfederasyonun 45'inci kuruluş yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen basın toplantısında, bugüne kadar yapılan çalışmalar hakkında bilgi vererek emeği geçenlere teşekkür etti.
Hem yerli ve milli hem de evrensel sendikal yaklaşımı birleştirmeye çalıştıklarını söyleyen Arslan, 'Bugüne kadar bunun gayretini bütün alanlarda göstermeye çalıştık. Özellikle uluslararası sendikal hareketle iş birliğimiz, çok büyük sorumluluklarla birlikte bu alanda konumlanmamızı sağladı.' ifadelerini kullandı.
Arslan, uluslararası açılımların yanı sıra ülkedeki her iş kolunda güçlü sendikal yapının kurulması, sendikaların daha etkin ve güçlü hale getirilmesi için önemli çalışmalar yaptıklarının altını çizerek, 'Ülkedeki bütün sendikasız işçileri, Hak-İş Konfederasyonuna üye olmaya davet ediyoruz. Ülkemizin bütün emekçilerini Hak-İş'e bağlı sendikalara üye olmaya davet ediyoruz. Çünkü örgütsüzseniz, 'kimsesizsiniz, gücünüz yok, toplu sözleşmeniz yok, geleceğiniz yok' demektir.' diye konuştu.
Hak-İş'in ezilenler, haksızlığa uğrayanlar ve emekçilerin her zaman yanında olduğunu ifade eden Arslan, 'Görevimiz, sayımız ne olursa olsun, yeryüzündeki bütün mazlumlarla ve ülkemizin bütün emekçileriyle dayanışma içerisinde Hak-İş misyonunu ve vizyonunu daha da ileriye taşımak adına mücadelemizi sürdüreceğiz. Bunun zor, meşakkatli, bedeller ödenmesi gereken bir mücadele olduğunun altını da çiziyoruz. Hak-İş, 45 yıllık tarihi yürüyüşünde bu bedelleri ödeyerek bugünlere gelmiştir. Olağanüstü dönemlerin bütün baskılarına onurlu şekilde direnmiş, bedellerini ödemiştir. Bundan sonra da ödememiz gereken bedeller varsa ödeyerek çizgimizden, hedeflerimizden, Hak-İş misyonundan sapmadan, bize bırakılan bu emaneti daha ileriye güçlü şekilde taşımak adına sorumlulukla hareket edeceğiz.' değerlendirmesinde bulundu.
- 'Uluslararası toplumu duyarlı olmaya davet ediyoruz'
Arslan, gerek ülkede gerekse bölgede ve dünyada barış, kardeşlik ve dayanışma içinde yaşanılması için çabaladıklarını belirterek, bu çerçevede bölgedeki sorunlara karşı hassasiyetle yaklaştıklarına vurgu yaptı.
Azerbaycan'ın haklı mücadelesini desteklerini aktaran Arslan, şöyle konuştu:
'Azerbaycan'ın, Ermenistan terör devleti tarafından 30 yıldır işgalde tutulan topraklarının kurtarılması için yaptıkları mücadeleyi tam anlamıyla destekliyoruz ve kendi mücadelemiz kabul ediyoruz. Bu mücadelede şehit olan Azerbaycanlı kardeşlerimize Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz.
Sivil yerleşim alanlarına saldıran terörist devlet Ermenistan'ın, uluslararası mahkemelerde yargılanması ve sivil yerleşim alanlarına saldırıların durdurulması için uluslararası toplumu duyarlı olmaya davet ediyoruz. Özellikle bölgesel konfederasyonlara buradan çağrı yapıyoruz. Bu vahşete, adeta soykırıma dönüşen bu saldırılara artık dur denmesi gerekiyor. Hak-İş olarak Azerbaycan Sendikalar Konfederasyonu ile tam bir dayanışma içindeyiz.'
- KKTC'deki cumhurbaşkanı seçimi
Arslan, Hak-İş olarak uluslararası alandaki mücadelesinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) her zaman yanında olduklarını dile getirdi.
KKTC'deki cumhurbaşkanı seçiminin hayırlı olmasını dileyen Arslan, 'Çok azınlık olmalarına rağmen KKTC'de Türkiye aleyhtarı bir kısım çevrelerin ısrarla ortaya koydukları çabaların hiçbir karşılığının olmadığını bu seçimler bir kez daha göstermiştir. KKTC halkı ile Türk halkı asla ayrı değildir.' diye konuştu.
Mahmut Arslan, KKTC'de Hak-İş'e bağlı sendika aracılığıyla çalışmalarına devam edeceklerini vurguladı.
- İstihdam teşvikine ilişkin kanun teklifi
Arslan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmeye başlanacak 'istihdam teşvikine ilişkin kanun teklifi'nin hazırlanma sürecinde sendika ve konfederasyonların görüşlerinin yeterince alınmadığını savundu.
Kanun teklifiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Arslan, salgın sürecinde yapılan düzenlemelerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından uzatılma imkanının olmasını olumlu bulduklarını kaydetti.
Arslan, teklifteki, 25 yaş altı ve 50 yaş üstündeki çalışanlar için belirsiz süreli yerine belirli süreli hizmet akitleri yapılabilmesine yönelik düzenlemeyi endişeyle karşıladıklarına işaret ederek, 'Çünkü belirsiz süreli sözleşmelerde başta kıdem tazminatı olmak üzere işsizlik ödeneğinden yararlanma, yaşlılık emeklilik aylığıyla ilgili düzenli ve tam prim ödeme imkanları olduğu için bu arkadaşlarımızın belirli süreli hizmet akitleriyle çalıştırılmaya başlanmasıyla pek çok haklarının ellerinden alınacağı durum söz konusu oluyor.' ifadelerini kullandı.
Esnek çalışma modellerinin, hem salgın sürecinde hem de dijitalleşmenin yaygınlaştığı dünyada değerlendirilebileceğini aktaran Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Bizim açımızdan esnek çalışma, güvenceli esnek çalışma modeliyle desteklenirse bir anlam ifade eder. Eğer bu güvenceli esneklik kavramının içini dolduramazsak, tek taraflı olarak bunlar yapılırsa yeni kayıplarla, telafisi mümkün olmayan yeni durumlarla karşı karşıya kalabiliriz. Onun için 25 yaş altı ve 50 yaş üstündeki çalışanlarımıza getirilmek istenen belirli süreli hizmet akitleri yapma konusu bu endişelerimizi doğurmaktadır. Eğer buradaki amaç istihdamı artırmaksa, o zaman bu arkadaşlarımızın kayıplarının telafi edileceği bir modele de ihtiyacımız olmaktadır.'
Arslan, 10 günden az çalışma günü olanlara yönelik getirilmek istenen düzenlemenin, çalışanların iş kazası, meslek hastalığı ve sağlıkla ilgili haklarının, yaşlılık primleri ve kıdem tazminatının ortadan kaldırılmasına yol açacağını kaydetti.
Kanun tekliflerinin hazırlanma sürecinde sosyal diyalog mekanizmalarının işletilmesi, çalışanların temsilcilerinin talep ve önerilerinin dikkate alınması gerektiğini vurgulayan Arslan, bunun ülkenin önünü açacağına ve çalışanların mağduriyetini asgariye indireceğine işaret etti.
- 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname
Arslan, 696 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname (KHK) ile yapılan bir düzenlemeye yönelik görüşlerini uzun süredir dile getirdiklerini hatırlatarak, 'İşçilerin iradelerini yok sayan, bir kısım yasal düzenlemeleri gerekçe göstererek, işçilerin yıllardır örgütlü olduğu sendikalardan kanun zoruyla başka sendikalara üye olmalarını sağlayan düzenlemeye karşı çıktık.' dedi.
İşçilerin sendikalarını özgür iradeleriyle seçmeleri gerektiğine dikkati çeken Arslan, şöyle devam etti:
'İş kollarının otomatik olarak değiştirilerek işçilerin kendi iradelerinin dışında, kanun zoruyla başka sendikalara üye yapılmış olmasını prensip olarak kabul etmedik. Bu Hak-İş'e bağlı bazı sendikalarımıza yeni üye kazandırsa da bazı sendikalarımızın aleyhine olacak düzenlemeleri baştan itibaren reddettik. Bunu sendika özgürlüğüne yapılmış bir müdahale kabul ettik. Bu kararnamenin bu maddesine yönelik eleştirilerimizi sonuna kadar sürdürmeye kararlıyız.'
Arslan, bu konudaki mücadelelerini 1 Kasım'a kadar sürdüreceklerini belirterek, '1 Kasım'a kadar taleplerimiz, beklentilerimiz, arzu ettiğimiz düzenleme yapılmazsa mevcut durumu yeniden gözden geçireceğiz ve mücadelemizi bıraktığımız yerden daha ileriye nasıl taşıyacağız bunun kavgasını vereceğiz.' diye konuştu.
- Sorular
Bir gazetecinin, 'Türk-İş'in esnek çalışma modeline yönelik ortak mücadele çağrısını nasıl değerlendiriyorsunuz, iki konfederasyon arasında görüşme oldu mu?' sorusunu cevaplayan Arslan, şunları kaydetti:
'Pek çok konuda üçlü veya ikili konfederasyonlarla iş birliği içinde ortak çalışmalara imza attık. Asgari ücret başta olmak üzere kıdem tazminatı ve benzeri konularda üç konfederasyon zaman zaman bir araya geliyoruz. Esnek çalışma ve istihdam paketi konusunda yine bazı görüşmeler oldu. Ancak bu görüşmelerde üç konfederasyon ortak bir deklarasyonla, ortak bir çalışma içinde hareket noktasında olmadı. Her konfederasyonun kendi görüşlerini kamuoyu ile paylaştığı, eleştirilerini ifade ettiği bir noktadayız. Bugün bir birliktelik sağlanmadı ama bundan sonraki süreçlerde de zaman zaman üç konfederasyonun bir araya gelerek ortak sorunlarına ortak çözümler aramalarını son derece olumlu buluyoruz.'
Arslan, 'Belirli süreli iş sözleşmesinin yapılabilmesini içeren kanun teklifinin şu anki haliyle yasalaşması durumunda yeni bir yol haritanız var mı?' sorusuna ise 'Endişelerimizin giderilmesini komisyondan bekliyoruz. Komisyonda olmazsa parlamentodaki görüşmelerde bekliyoruz. Eğer ondan sonra da olmazsa, oturup bunu değerlendireceğiz.' cevabını verdi.