Türkiye’de son dönemde, ekonomi politikası yanlışları, isteyerek bilerek yapılan politika tercihleri şunu getirdi: Israrla enflasyonun altında tutulan bir faiz, patlayan bir döviz kuru, patlayan hammadde ve enerji fiyatları, yüzde 100’leri aşan maliyetler ve bunun hane halkına yansıyan faturası, yüksek tüketici enflasyonu.
Küresel ölçekte pandemi sonrası yükselen enerji, hammadde ve lojistik maliyetleriyle tüm gelişmiş ve gelişen ülkeler etkilenmişti. Ancak bu arka plana ek olarak yurtiçinde izlenen yanlış politikalar ve kötü yönetim, yurtdışında pahalılaşan hammadde ve enerjiyi satın alırken ihtiyacımız olan dövizi çok kısa sürede yüzde 60’a yakın yükseltti.
Bütçeden yapılan sübvansiyonlar; akaryakıtta ÖTV’nin sıfırlanması, doğalgazda 3-4 milyar doları bulan zararların bütçeden karşılanması da olmasa, enflasyonun yüzde 50’den çok daha yüksek bir yerde olduğunu konuşacaktık. Ayrıca, bunu yapan tek ülke de Türkiye olmadı.
Şu an piyasalarda alım fırsatı var.Belki de yüz yılın fırsatı diyebiliriz.Doğru araştırma ve hatrı sayılır bir miktarda parayla piyasaya giriş yapmak uzun ve orta vadede yatırdığınız parayı en aşağı 5'e katlar.Yatırım tavsiyesi değildir.