M.B.’nin anlatımına göre, buluşma sonrası, B.K., içki içmeye teşvik ettiği M.B.’ye tecavüz etti.
Şikayetçi olmaması için bazı polislerin kendisini ikna etmeye çalıştığını iddia eden genç kadın, tecavüzden birkaç gün sonra savcılığa giderek şikayetçi oldu.
Savcılığın talebiyle Adli Tıp Kurumu'na sevkedildi, yapılan muayenede genç kadının tecavüze uğradığı kesinleşti.
Soruşturma dosyasında, olay gecesi mağdura, kaldırıldığı hastanede ‘darp izi yoktur’ raporu verildiği ortaya çıkarken, hastaneye yazı yazan savcı raporun neye göre düzenlendiğini sordu.
Mardin Emniyet Müdürlüğü’ne yazı yazan savcılık, mağdurun ifadesini değiştirmek için baskı yaptıkları iddia edilen polis V.Y. ve komiser H.Y.’nin ‘suç delilini gizleme veya değiştirme’ suçlarından şüpheli sıfatıyla ifadelerinin alınmasını istedi. Şüpheli polis B.K. ise savcılıkta ifadesi alındıktan sonra tutuklama istemiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi.
DHA'nın yaptığı habere göre, sanık, mağdurun bekaretinin daha önce bozulduğu ihtimali ve olayın rıza dahilinde gerçekleşme ihtimali bulunduğu gerekçesiyle serbest bırakıldı, savcılık bu karara itiraz etti.
1'inci Sulh Ceza Mahkemesi kuvvetli suç şüphesi olmadığı gerekçesiyle savcılığın itirazını reddetti.
şu suçluların yüzleri neden buzlanır yada isimleri neden kısaltma olarak yazarılır hiç aklım almıyor ifşa edilmeli.
O adamin da öldüğü an şehit oldu diye anilirsa diger sehitlerimizin kemiklerinin de sizlayacagini unutmasinlar
Bu hakimleri de not alıyoruz, değil mi??? Bunlar da lazım devir değiştiğinde hesap sormak için...