Karadeniz'de yapılan çalışmalar sonucunda 2,500 yıllık deniz tarihini ortaya çıkaran yaklaşık 60 enkaza ulaşıldı. Bazı gemilerin şeklini büyük ölçüde koruması ve bu kadar çok gemiye ulaşılması, bu gemi mezarlığını oldukça inanılmaz ve hayret verici kılıyor. Gelin IFL Science'tan derlediğimiz araştırmanın detaylarına geçelim.
Black Sea MAP, şimdiye kadar yapılan en büyük deniz arkeolojisi projelerinden biri ve aslında gemi enkazlarını aramak için tasarlanmamıştı.
Araştırmacılar, iklim değişikliğinin ve bunun Bulgaristan sahili boyunca çevreyi nasıl değiştirdiğinin etkilerini ölçmek amacıyla Karadeniz'de jeofiziksel ölçüm yapmak için bu projeye başlamışlardı. Ancak denizin altındaki dünyada beklediklerinden çok daha fazlasını buldular.
Gemilerin konumları; ticaret, savaş ve iletişim modellerini açığa çıkarırken aynı zamanda yapılan bu eşsiz araştırma sayesinde daha önce sadece tahmin edilebilen ya da çizimlerden göz atılan gemi tasarımları gibi konular da aydınlanıyor.
Böyle bir şeyi daha önce hiç görmedik. Bu, bizden önce var olan tarih.
Karadeniz'in yaklaşık 150 metre dibi oksijensiz. Bu sayede, organik olan her şeyle beslenebilen organizmalar, yetersiz ışık ve oksijen sebebiyle hayatta kalamıyorlar. Gemilerin çoğunun durumlarının muhteşem bir şekilde korunabilmesinin en önemli sebebi bu.
Sonuçta, Amerika'da amatör dalgıçların denizde insan iskeleti bulmalarının ve sonrasında iskeletin çalınmasının üzerinden çok zaman geçmedi.
Neyse ki daha önce BBC'nin David Attenborough-led Blue Planet programında çalışan televizyon ekibi, 3 yıllık projenin çekimlerini yaptılar. Yani yakın zaman içerisinde bu araştırmanın bulgularını televizyondan izleyebilirsiniz.
Ulan hep istemişimdir denizlerin dibinde batmış gemilerin içlerini araştirmak. Ne altın var o diplerde hey havrum be. Bence her insanın içinde biryerlerde definecilik hep var olmuştur.
Bırakın denizin dibinde kalsınlar mk, orada daha güvendeler yada başka ülke çıkarsın ve sahiplensin.
melih başgan angaranın ortasına istiyoz bu gemileri yaşasın akepe