Yüksek IQ'ya sahip olduğunuz için sizi tebrik ediyoruz ancak hayatta başarıya ulaşmak için ihtiyacınız olan şey IQ değil.
Potansiyel başarınızı ölçmek için yanıtlamanız gereken sorular: İnsanlarla daha iyi anlaşabiliyor musunuz ya da duygularınızı iyi ifade edebiliyor musunuz?
IQ dediğimiz şeyi tanımlayacak olursak, matematik, dil ve hafıza becerisi, analitik düşünce kabiliyeti gibi özellikleri kapsayan bir tanım. Beynimizin matematiksel, daha doğrusu analitik bölümünün yönettiği görevler IQ ile ilgili.
Matematikte başarılı olan bir öğrencinin sosyal bilgilerde başarılı olan bir öğrenciden daha zeki sayılması, IQ'ya verilen önemin bir göstergesi.
EQ, duygusal zekamızı temsil ediyor. Tam da düşündüğünüz biçimde, kişinin önce kendi hislerini tanımlayabilmesi ve başkalarının hislerini anlayabilmesi, bunları kontrol altına alabilmesiyle ilgili. İnsan ilişkilerinin dinamiklerini kavrayıp bu ilişkilerde üst düzey etkinlik sağlaması, kısacası sosyal becerileri EQ'nun yüksek olduğunun göstergeleri.
Yüksek IQ'nun başarılı olmamızda hiçbir etkisi yok.
Doğru okudunuz, tamamen etkisiz.
Bunu bir akademik çalışmaya dayandırarak söylüyoruz. Araştırmada birkaç ülkede IQ seviyeleri, eğitim, kişilik testleri veri olarak alındı ve kişilerin başarılı olmalarıyla bağlantısı ölçüldü. Katılımcıların sadece ama sadece yüzde ikisinin başarısı IQ'ya bağlıydı.
Araştırma gösteriyor ki derslerdeki başarınız ya da bir sınavda aldığınız yüksek puan sizin gelecekte tutacağınız kariyer yolculuğunda neredeyse hiçbir değişiklik yaratmıyor.
Bunlar beyninizin hiçbir zaman değiştiremeyeceğiniz kapasitesinin bir göstergesi.
Gerek iş gerek sosyal ilişkilerde sorumluluk alma konusunda istekli olmak, öğrenmek için çabalamak, hayatın her alanında meraklı olmak zaten sizi başarı yoluna sokuyor. Bunların tümü de duygusal zeka, yani EQ ile bağlantılı.
Bu pakete koymanız gerekenlerin bir kısmını yukarıda anlattık. Her yerde duyduğunuz özellikler olduğunu düşünmeyin, yüzeysel bakış açısını biraz daha derinleştirelim. Bahsettiğimiz özelliklerin en önemli yanı, bunları öğrenebiliyoruz.
Yani IQ gibi sabit değiller. (IQ'nun az da olsa değişebileceğini biliyoruz ancak bu değişiklik hatırı sayılır düzeyde değil.)
Çünkü insanın yedisinde neyse yetmişinde ne olacağını söyleyen atasözlerinin bilimsel olarak geçerli olmadığını uzun zamandır biliyoruz. Karakterinizi şekillendirmeye çaba harcarsanız, bilimin söylediğine göre farklı birine dönüşebilirsiniz.
Bilinçli olarak değişme çabamızı bir kenara bırakırsak, yaşadığımız olaylar, içinde olduğumuz durumlar bizi sürekli değiştirmiyor mu?
Kişilik paketinizde yapacağınız her güncelleme sizi hem mutlu hem de daha başarılı bir insan yapacak. Farkında olmadan geliştiğinizi gördükçe hayatta aradığınız o anlama da yaklaştığınızı hissedeceksiniz.