Kurtuluş Savaşı sırasında Atatürk ve Kuvayi Milliye kuvvetleri için ölüm fetvasını kaleme alan Mustafa Sabri’nin adının Tokat’ta yeni açılan bir imam hatip lisesine verildiği ortaya çıktı. Olayın sosyal medyada tepkilere sebep olmasından sonra Milli Eğitim Bakanlığı okulun adını değiştirileceğini açıkladı ve okula Şehit Jandarma Astsubay Üstçavuş Yakup Akdağ'ın ismi verildi...
DHA'dan Gamze Kocu'nun haberi göre, Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri, konunun kendilerine intikal etmesi üzerine hemen harekete geçtiklerini belirtti. Yetkililer, okulun adının derhal değiştirilmesi talimatı verdi.
Okula 24 Temmuz'da Siirt'in Baykan ilçesinde, seyir halindeki sivil araçta bulunduğu sırada teröristlerce uzun namlulu silahlarla yapılan saldırıda şehit düşen 29 yaşındaki Jandarma Astsubay Üstçavuş Yakup Akdağ'ın ismi verildi.
Cumhuriyet’ten Mehmet Menekşe'nin haberine göre Yeşilırmak Mahallesi'nde 2017 yılı içinde yapımı tamamlanarak Haziran ayında hizmete açılan imam hatip lisesine, Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından, Kurtuluş Savaşı yıllarında ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'e ölüm fetvası çıkartan Tokat doğumlu Mustafa Sabri'nin adı verildi. Yazılı açıklama yapan Eğitim- Sen, okulun isminin derhal değiştirilmesini istedi. Mustafa Sabri’nin adının daha önce Tokat’ta kurulan vakfa verildiği ve emekli öğretmen Hami Karslı’nın açtığı davanın ardından vakfın isminin değiştirildiği ortaya çıktı.
Atatürkçü Düşünce Derneği Tokat Şube Başkanı Cemal Güneş, “İngilizlerle bir olup, İngiliz uçaklarından atılan bildirilerde ‘Kuva-i Milliye'ye yardım etmeyin, bunların katli vaciptir’ diye fetvalar veren bir şeyhülislam bu. Bir liseye bu kişinin isminin verilmesi kesinlikle tesadüf değildir, bilinçli bir eylemdir” dedi.
Eğitim-Sen Tokat Şubesi Yönetim Kurulu’nun açıklamasında da, Milli Mücadele’ye karşı daima olumsuz tutum ve davranışlar içerisinde yer alan Mustafa Sabri, yeni kurulan Türk devletini ve rejimini daima eleştiren, tüm inkılaplara karşı çıkan, Cumhuriyete ve Atatürk’e karşı devamlı kin ve nefret kusan bir kişi olmuştur. Bu kişi Milli Mücadele’nin kazanılmasından sonra, önce Yunanistan’a kaçmış ardından Mısır’a geçerek burada ölmüştür. Sonuç olarak, bu kişinin ismi, ilimizde bir Anadolu imam hatip lisesine verilmiştir. İlimizde, ismi okula verilebilecek bir Türk büyüğü, ilim adamı, eğitimci, yazar, veya sanatçı yok mudur?” denildi.
Vahdettin'in şeyhülislamı,"Yunan ordusu halifenin ordusudur, Mustafa Kemalin pençesinden kurtulmak için Batı Anadolu'da sizin kontrolünüzde özerk bir hükümet kuralım" diye mektup yazıp Yunan Başbakanına gönderen ve Yunan başbakanı tarafından "kendi milletini satan hainlere ihtiyacımız yok " diye red edilen , Kuvayiciler ve destekleyenler için idam fermanı çıkaran, Türklüğü red eden, " Anadolu'nun Yunan ve Fransız hakimiyetinden çıkacağını düşünmek ancak Mustafa Kemal ve arkadaşları gibi hainlerin düşüncesidir" diyen bir şahıstır bu şeyhülislam kişisi.Ve şimdilerde fikrini canla başla benimseyenlerin göz bebeğidir.
Sorun Atatürk hakkında ölüm fetvası vermesi değil sorun Milli Mücadeleye karşı olması. Yani bugün "Keşke Yunan galip gelseydi" diyen zihniyetin o zamanki hali bu adam. Daha iyi anlayabilmeniz için Milli Mücadeleye karşı olan adamla İstanbul`un fethine karşı olan adam aynı kafadadır. "Keşke Yunan galip gelseydi" demekle "Keşke Türkler İstanbul`u alamasaydı" demek aynı şey. Bu arada Mustafa Sabri hilafetin kaldırılmasını Vatikan`a şikayet eden, hilafet için Papadan yardım dilenen bir aciz. Atatürk`e vuracağım diye kimleri savunduğunuza dikkat edin. http://www.haberturk.com/gundem/haber/743473-haberturk-87-yillik-gizli-belgeye-ulasti
malum partiye göre atatürk düşmanı olsun da ne olursa olsun mantığı ile hareket ediyor. Bunlar öylesine ahlaksız bir gürüh ki yakında tarih kitaplarını değiştirip aslında ege yunanlarındı atatürk zorla aldı diye bile yazarlar. Biliyorsunuz bunların fesli delinin en son dediğini" keşke yunanlar kazansaydı!" dediğini. Bu adam sadece bir deli degil aynı zamanda reisi cumhurun masasında bizzat üsdatım dedigi bir adam! düşünün ülkenin durumunu