İnsanların en merak ettiği konu gelecektir.
Peki, 'Geleceğin toplumu nasıl olacak?', 'Teknoloji, şehir hayatını nasıl değiştirebilir?', 'Ütopyalar ne kadar gerçekçi?'
Bu soruları hiç düşündünüz mü?
Biz bu soruları düşündük ve Venüs Projesi ile bu soruların peşine düştük.
Dünyadaki bütün kaynaklar verimli bir biçimde kullanılırsa açlık, kıtlık, yoksulluk hala var olur muydu? Kötü davranışlar, suçlar veya kurallar gerekli eğitim verildiği takdirde varlığını sürdürebilir mi? Serbest piyasa ekonomisi ve kapitalizm cidden bu kadar gerekli mi, yeni çözümler bulunabilir mi? Gerekli şartlar sağlansa ve insanlar kendilerini sadece eğitime, bilime, teknolojiye, sanata ve kültüre adayabilse dünya nasıl olurdu?
Yukarıda sorduğumuz sorular bazen aklınıza takılıyor olabilir veya okuduktan sonra kısa bir süre sizi düşündürmüş olabilir. Venüs Projesi’nin mimarı Jacque Fresco da (fotoğraftaki amca) sizin gibi bu sorularla ömrü boyunca uğraşmış birisi. Kendi kendini eğitip henüz 14 yaşındayken profesyonel iş hayatına başlayan Fresco, Büyük Buhran’ı görmüş birisi ve bu olay onun hayata bakış açısını değiştirerek, kendisini farklı çözüm arayışlarında bulmasına sebep olmuş.
Venüs Projesi aslında bir çeşit ütopya diyebiliriz fakat gerçekleştirilme ihtimali oldukça yüksek. Venüs Projesi’nin temel mantığı ise bilim ve teknolojide yatıyor. Arka plandaki fikir, teknolojinin doğru kullanımı ile bu ütopyayı gerçekleştirmek. Yeni bir ekonomik sistem ve yeni bir toplum kültürü de Venüs Projesi’nin başlıkları altında yer alıyor.
Geleceğin şehirlerini ve ekonomik sistemini tasarlayan Venüs Projesi, insan odaklı çalışıyor diyebiliriz. İlk olarak günümüz serbest piyasa ekonomisini ve kapitalizmini ele alalım. Sistemin temeli, kaynakları sürekli işlemek ve olabildiğince karlı bir şekilde satmak üzerine kurulu. Silah üretimi gibi keşke olmasa dediğimiz alanlara milyonlarca dolar para yatırılıyor ve bunun bir sonu yok. Dolar aldı başını giderken, birçok ekonomik kriz atlatılırken hala ekonominin iyiye gittiğini söylemek biraz güç.
Kar oranlarını yüksek tutmak amacıyla ucuz işçilere hatta robotlara başvuruluyor. Günümüzde var olan iş alanlarının %75’ini hatta daha fazlasını robotlara teslim etmek mümkün. 7/24 çalışan robotlar oldukça karlı. Burada büyük bir işsizlik sorunu ortaya çıkıyor. Bir ürün ne kadar ucuza mal edilirse edilsin halkta para olmadıktan sonra kimse satın alamaz ve piyasalar tam anlamıyla çöker.
Venüs Projesi şehirlerden oluşuyor ve her şehir bir daire biçiminde kuruluyor. Sebebi ise her türlü eğitim, iş ve ev gibi yerlere oldukça rahat bir biçimde ulaşabilmek. Okula gitmek için şehrin en uç noktasına gitmek yerine okulunuz herkese eşit uzaklıkta olacak olan yerlere konumlandırılacak. Merkeze herkes yakın olacak.
Bu şehirlerin içerisinde konutlar, fabrikalar, enerji üretimi yapılacak olan yerler, tarım arazileri, okullar, sosyal alanlar ve eğlence mekanları yer alacak. Ulaşımda sürücüsüz araç teknolojileri kullanılacak ve yüksek hızlı trenler aracılığıyla oldukça kısa süre içerisinde kendi aracınıza ihtiyacınız kalmadan şehir içine ve şehir dışına seyahat edebileceksiniz. Şehirlerin altyapısı geri dönüşüm ve yenilenebilir enerji üzerine kurulacağı için oldukça az enerji kaybı olacak.
Kullanılacak olan devasa bir ağ aracılığıyla her şehirdeki üretim durumu, ürünlerin sayısı gibi birçok bilgi paylaşılacak ve şehirler arasında ürün değiş-tokuşu yapılabilecek.
Venüs Projesi’nde sizin çalışmanız bile gerekmeyecek. Teknolojinin nimetlerinden faydalanılacağı için birçok işçinin yerini robotlar alacak. Bu sayede hem insanlar ağır işlerden uzak tutulacak hem de işçilerin kazalarda yaralanma, ölme riski sıfıra indirilecek. İnsanlar kendilerini eğitime, kültüre ve topluma adayabilecek. Kaynak bazlı ekonomide para kullanılmayacağı, herkesin gerekli şartlara erişebileceği için bu tür ağır işlerde saatlerce çalışarak ömrünüzü tüketmek gerekmeyecek. Şehirlerin yapımında ise 3D yazıcılar kullanılacak.
Toplumda paranın yeri olmayacağı için suç oranlarında %95’e varan bir düşüş bekleniyor. Hapse giren mahkumların suçlarına bakıldığında %95’inin direkt veya dolaylı olarak para ve uyuşturucu sebebiyle işlendiği görülüyor. Para ortadan kalkacağı için insanlar parasızlık sebebiyle veya daha fazla para kazanma hayalleri sebebiyle suç işlemek zorunda kalmayacak.
Venüs Projesinin uyuşturucuya da bir çözümü mevcut. Uyuşturucunun bir suç olmadığı, bir bağımlılık olduğu görüşü hakim. Doğru eğitim verilirse insanlar uyuşturucudan da uzaklaşacak.
Bir insan elbette suçlu, kötü bir birey olarak doğmaz. Bu davranışlar, kişilikler sonradan kazanılır ve eğitim ile bunun önüne geçilebilir. Bir insan ırkçı olarak doğmaz fakat büyüdüğü toplumdakiler ona ırkçı olmayı öğretir. Suçlular suçlu olmaya yönlendirildikleri için böyle bir hayat yaşar. Nitekim kurulan şehirlerde insanları bu tür davranışlara yönlendiren olmayacağı için kimsenin suç işlemesi beklenmiyor. Şehirlerde hapishaneye yer yok.
Jacque Fresco’nun amacı günümüz ekonomi sistemlerinin sonu geldiğinde, toplumlarda sıkıntılar çıktığında yeni proje ihtiyacı doğduğunda o gün için Venüs Projesi'ni hayata geçirmek. Şimdilerde ise projenin somutlaştırılıp gelişen teknoloji ile nasıl kullanılabileceği tartışılıyor.
"ideal cumhuriyet köyü" nü bilmeyenler bu habere şaşırabilir. araştırın derim. bakın kimin eseri olduğunu görünce nereden nereye geldiğimizi görebileceksiniz.
Adam bayağı uğraşmış ömrünü adamış. Böyle insanların varlığını öğrenince bile mutlu oluyorum. Ben de bu tarz hayaller kuruyorum, umarım ölmeden görebilirim :d
Aklıma farelerle ilgili yapılan deney geldi nedense.