Geleceğin İçin Donunu Kontrol Et

Erkeklerdeki kısırlık her geçen gün daha da önemli bir konuya dönüşüyor. Sorun o veya bu; ne fark eder ki benim çocuğum olmadıktan sonra. Belki tedavi imkanı sağlayacaktır nedenini bilmek ama ben bu nedeni ortadan kaldırmak konusunda direnirsem ne olacak o zaman?

Kısırlığı belki nüfus artışını frenleme amacıyla tabiatın kuralı da sayabilirsiniz, her ne kadar öyle olmasa da. Bu sorun bizden kaynaklanıyor bizden.

Önce konu ile ilgili iki önemli konuya dikkat çekmek istiyorum. Birincisi sperm sayısı, kalitesi; diğeri testisin ısısı. Testisler bilindiği üzere vücut ısından daha düşük ısıda ancak sperm üretimini meydana getirebiliyor. Bunun için de testisler skrotum torbası içinde yer alır.

Testis ısısı ile torbası arasında pozitif bir ilişki bulunmaktadır. Testislerin ısısı skrotum torbasının ısısından yola çıkarak tahmin edilebilir.  Günümüzde bu ısı, bilimsel tekniklerin eşliğinde dijital veriler halinde ölçebilen bir tıp dünyasındayız. Isının önemi nedir ki?

Testisteki ısının değişmesine neden olan onlarca, belki de yüzlerce neden var ve bunlardan önemlilerini, dikkat etmemiz gerekenlerini açıklamaya çalışacağım.

Trafikte vakit geçirmek çile; tam bir çile başka bir şey değil. Hele de oturarak bu yolculuğunuz sürüyorsa. Yanlış yazmadım:’’ oturarak’’ yazdım. Bundan eminim. Oturduğunuz zaman testisler, normal ayakta duran kişiye göre çok daha fazla ısınmakta. Bir de adamın sürekli şoförlükle uğraştığını düşünün. Durum pek de olumlu değil. Uzun süre oturmak kısırlık nedeni arasında kendisini göstermiş ve bu kanıtlanmıştır. 

Tabi ki tek neden uzun süre oturmak değil. Masa başı iş amacıyla da oturmanın yanı sıra PC başında fazlaca vakit geçirmek, laptopu kucağına basmak, telefonunun pantolonunun ön cebine koymak…

Yatış pozisyonunuz bile sizin testisinizin kimliğini bir anda değiştiriyor. Yapılan çalışmaya göre gece bir tarafa yan yatarak uyuyan erkeklerin testis ısısı normalin üstüne çıkabiliyor; bu durum sırt üstü yattığınızda daha düşük

ölçülüyor.

Daha bir sürü neden var; hepsini tek tek açıklamak isterdim ama ne benim ömrüm yeter ne sizin okuma gücünüz kalır.

Donsuz Olma sırası Sizde!

Ben size donunuzdan bahsetmek istiyorum. Hani sürekli üstüne oturduğunuz veya sürekli içinizde olan ama sizin bir an bile fark etmediğiniz, umursamadığınız hatta ismini bile söylemenizin sizi sıkıntıya soktuğu dondan bahsediyorum.

Donunuzun bile önemi var; olacak gibi değil. Gülsek mi ağlasak mı? Şimdi benim çocuğumun olup olmamasının nedenlerinden biri de donum mu yani? Sanırım evet. Tek neden değil ama önemli bir faktör. Bundan sonra donunuza gereken önemi gösterin. O bir cankurtaran; sizi kısırlık kabusundan kurtaran cankurtaran.

Almanya’da yapılan çalışmalar giyilen donun neyden yapıldığının, testis ısınını belirlemede önemli bir faktör olduğu görülmüş. Bu farklılık o kadar da azımsanacak bir durum değil. Kısır olmayan gönüllü 50 erkek gönüllünün testislerine dışarıdan yapıştırılan çipler aracılığıyla testis ısısı anlık izleniyor.

Araştırma süresi boyunca oda ısısı sürekli 20 derece tutuluyor. Ölçümlere herkeste aynı anda ve aynı şekilde başlanılıyor. Bu kişiler, üç farklı durumlarında(sıkı, gevşek don giyerek veya donsuz )  45 dk sürelik saatte 3 km’lik bir hızda koşu bantında koşturuluyorlar ve bu sırada testis ısısı verileri toplanılıyor.

Tahmininiz doğru söylüyor. Sıkı don giyenlerin testis ısısı en yüksek ölçülüyor, donsuz olanın ki ise en düşük ısıya sahip oluyor.  

Çıkar Şu Polyester Donunu!

Bir başka çalışma da donunuzun yapım malzemesiyle ilgili. Bence de yuh artık. Bu ne böyle; alt üstü don! Araştırma gerçekten ödüle layık; okuyunca anlayacaksınız.

 Farklı dokumalardan yapılmış donların, testis ısısına etkisi bakılmış. Bunun için bir gruba %100 pamuk, bir gruba %100 polyester

ve bir başka gruba da %50 pamuk+%50 polyester karışımı donu giymeleri

söyleniyor. Donlar giyildikten 1 saat sonra ve gece ölçümler yapılıyor. Çünkü testis ısısı, geceleri gündüzden daha yüksektir. Test farklı farklı günlerde toplam 4 kez tekrarlanıyor.

Sonuçlar gelmeye başlıyor. Pamuk donu giyenler sevincinden yerinde duramıyor, %50 karışımı giyenler arada kalıyor. Polyester mağdurları ise üzgün üzgün geleceklerinin karadığını düşünüyor.

En son söylediğim grubun o anda yaptığı hareketi tahmin edebiliyorsunuz diye bahsetmek istemedim. Ne yapsın adam; başka çaresi mi var o an, bunu yapmada haklıydı!

Çalışmanın devamında polyester donu tercih eden kimselerin sürtünme nedeniyle üretilen elektriksel potansiyelin penise kadar yayılacağı da vurgulanıyor. Bu da seksüel aktivitenin bozulmasına ve cinsel yaşamınızın küçük bir darbe almasına neden oluyor. Darbe alan sadece o değildi; penis de darbeyi aldı unutmayın.

Sevindirici Haberi Vereyim

E ne olacak şimdi? Öldü mü bizim spermler? Hayır; spermler zarar gördü ama Allah’tan bu durum, yani ısıysa bağlı sperm üretimi sorunun geri dönüşlü. Tabi en iyisi bu işe hiç girmemek diye düşünüyorum yani en başından etkeni ortadan kaldırmalısınız.

Kim bilir belki ilerde etkili bir doğum kontrol yöntemi de olabilir, ya da olmaya başlayan ülkeler vardır.

Sonuç olarak; Dar olmayan ve pamuktan yapılmış

donları tercih edin. Oturarak çalışıyorsanız arada bir kalkın; dolanın, yürüyün

ve sonra tekrara çalışmaya geçin. En önemlilerin den belki, gece mümkünse sırt

üstü yatarak uyuyun. Bu sayede ısıyı en alt seviyeye çekmiş olacaksınız.

Donunu kontrol etme sırası şimdi sende!

‘’Sağlıklı yaşamların uzak olmadığını bilin ve harekete geçmek için de ‘’neden’’ beklemeyin. Sağlıklı olmak en büyük nedendir; sağlıklı yaşamak için.’’

 

Mehmet GÜNATA

İnönü

Üniversitesi Tıp Fakültesi

www.mgunata.com

mehmetgunata@yandex.com

Popüler İçerikler

Rasim Ozan Kütahyalı’dan Atatürk Sözleri: “Şeytan Taşlamakla Anıtkabir'de Yapılanlar Benzer Eylemler”
Boks Tarihinin En Pahalı Maçı Öncesi Mike Tyson, Jake Paul'a Tokat Attı!
Mansur Yavaş, Ebru Gündeş Konserinin Maliyetini Açıkladı: "Algı Operasyonunun İçindeyiz"