Yirminci yüzyılın iş dünyası, tek bir başarı kriterine inanıyordu, maksimum kâr.
Bu dönem, Fordist üretim anlayışının ve küreselleşmenin zirveye ulaştığı, büyümenin sınırsız olduğu varsayımıyla hareket eden bir çağdı. Ancak “sonsuz büyüme” miti, sınırlı kaynaklar gerçeğiyle çarpıştığında tablo değişti.
Gerçek şu ki, ekonomik kazanç çevresel ve toplumsal maliyetleri görmezden gelerek sürdürülemez.
Bir şirket ne kadar kâr ederse etsin, eğer o kâr toprağı kirletiyor, toplumu sömürüyor ya da çalışanlarını tükenmişliğe sürüklüyorsa, o başarı uzun ömürlü olamıyor. Modern tüketici, bu gerçeği fark etti. İnsanlar bir markanın ürününü satın markanın değerlerini de satın alıyor.
Bu nedenle kâr odaklı girişimcilik modeli, kendi içinden çöküyor. Çünkü sadece finansal kazanca odaklanmak, hem gezegen hem toplum hem de girişimci için uzun vadeli bir kayıp yaratıyor.
Kısacası, “büyü ya da öl” paradigması yerini “sürdürülebilir ol ya da unutul” anlayışına bırakıyor.
Sürdürülebilirlik Artık Bir Seçenek Değil, Varoluş Şartı
Sürdürülebilirlik, artık yeşil logolarla süslenen bir PR stratejisi değil.
İklim krizinin, kuraklığın, gıda güvensizliğinin ve toplumsal eşitsizliklerin ortasında “yeşil olmak” bir tercih değil, bir varoluş koşulu. Yeni çağın girişimcileri bunu sezgisel olarak hissediyor, kaynakların tükenmekte olduğunu, doğanın artık bir “bedava depo” olmadığını ve sosyal adaletin ekonomik istikrarla doğrudan bağlantılı olduğunu biliyorlar.
Bugünün girişimcisi finansal bir model inşa etmenin yanı sıra, ekolojik ve toplumsal bir model kuruyor. Bu yüzden modern girişimcilik üç boyutlu düşünmek zorunda:
Ekonomik sürdürülebilirlik (kârlı olmak),
Çevresel sürdürülebilirlik (kaynak döngüsünü korumak),
Sosyal sürdürülebilirlik (insana ve topluma değer katmak).
Bu üçlü, iş dünyasında “Triple Bottom Line” olarak anılıyor: People, Planet, Profit.
Yani artık “başarılı girişim” tanımı; sadece para kazanan değil, insana ve doğaya zarar vermeden bunu başarabilen girişim.
Sürdürülebilir düşünmek, geleceği planlamanın ta kendisi.
Hiçbir yatırımcı, hiçbir müşteri, hiçbir çalışan “kısa vadeli kazanç için uzun vadeli zararı” görmezden gelmiyor.