Geçmişten Günümüze Sanat Tarihindeki Resim Akımlarının Bakış Açımıza Etkisi

Bazı sanat akımları bazı kişileri daha çok kendine çeker. Öyle ki o sanat akımına tutkuyla bağlanırlar ve o dönem yaratılan eserler onlar için her zaman en iyisidir. Peki acaba sanat akımlarına bu denli bir bağlılık, bir eserin gerçek değerini görmemizi engelliyor olabilir mi? Ne dersiniz?

Bir sürü sanat akımı var. Barok, Rönesans, Gotik, Romantizm, Empresyonizm ve daha fazlası...

Peki sizce hangisi en iyisi?

Binlerce sanat hareketi oldu ve hepsinin kendi alt kategorileri var.

Genellikle 'Erken Rönesans' olarak anılan 15. yüzyıl İtalya'sında hepsi çok farklı tarzlarda resim yapan sanatçılar vardı.

Caravaggio ve Claude'un her ikisi de "Barok" ressamlar olarak adlandırılır.

Ancak bu, stilistik bir sınıflandırmadan çok tarihsel bir kategorizasyona benziyor (her ikisi de 17. yüzyıla ait).

Ve Barok Sanatının çok farklı iki versiyonunu temsil ediyorlar...

19. yüzyıla geldiğimizde ise, "Gerçekçilik" ve "Romantizm" gibi daha geniş hareketlerin içinde, devasa, parlak manzaralarıyla Amerika'daki Hudson Nehri Okulu'nu ya da Britanya'daki Neo-Ortaçağcı Pre-Raphaelciler'i görüyoruz.

Birçoğundan ikisini adlandırmak için.

Ve 20. yüzyılda, sanatta Modernizm'in devasa şemsiyesi altında, Ekspresyonizm veya Fütürizm'den Fovizm veya Vortisizm'e kadar her şeye sahip olmuştuk. Bunların hepsi, bazı özellikleri paylaşsalar da aslında çok farklı tarzlardı.

Şimdiye kadar yukarıda bahsettiğimiz akımların hepsi Batı Sanatı tarihinden... Ama elbette akımlar Avrupa ile sınırlı değil.

Çin peyzaj sanatının farklı okullarından, Japon ukiyo-e'sinden, İran minyatürlerinden ve hatta Eski Mısır sanatından da söz edebiliriz. Liste bu şekilde uzar gider...

Ama sanatta 'hareketler' gerçekte nedir ve bunların anlamı nedir?

Neyi tanımlıyorlar? Belirli nitelikleri (renkler, yöntemler vb.) mi, yoksa bir dizi inancı mı, ya da birbirini tanıyan ve etkileyen, tarihsel olarak tanımlanmış bir grup sanatçıyı mı?

İşte dört farklı akımdan dört resim: Neoklasizm, Rokoko, Flaman Rönesansı ve Uluslararası Gotik.

Hangi tablonun hangi akıma ait olduğunu söyleyebilir misiniz?

Bunu bilebilmek ve bir hareketi tanımlamak için birçok şeye bakabiliriz.

Tarihe, konuya, boya türüne ve kullanım şekline, kompozisyona, gerçekçi ya da soyut oluşuna...

Peki örneğin Caspar David Friedrich'in bir tablosuna baktığınızda ne görüyorsunuz?

Romantizmin sadece stilistik ve tematik özelliklerini mi görüyorsunuz? Veya belirli bir hareketin göstergeleri olarak çizgi, renk ve kompozisyonun biçimsel nitelikleri?

Ya da... başka bir şey?

Friedrich, JMW Turner, John Martin veya büyük Romantik sanatçılardan herhangi biri gibi, onların çalışmaları da bir "stil"in dışsal, biçimsel nitelikleriyle değil, bu stili destekleyen ve bu sanatçıları resim yapmaya ve çizmeye iten her şey tarafından tanımlanıyor.

Magritte'in Gerçeküstücülüğü, figüratif sanatın geleneksel yöntemlerini "gariplik" ile karıştırmak olarak mı açıklanır?

Rothko'nun Soyut Sanatı saf, kademeli ve zıt renklerin kullanımıyla mı açıklanıyor?

Acaba sadece bu dışsal özellikler mi onları bu kadar kalıcı bir şekilde sevilen sanatçılar yaptı?

Bu da şu soruyu akla getiriyor: Bir tabloyu sevmemize veya sevmememize neden olan nedir?

Belki de en önemlisi onu ne olarak gördüğümüz ve bize nasıl hissettirdiği.

Dolayısıyla 'akımlar' konusunda takıntılı olmak aldatıcı olabilir.

Mavi nilüferleri "İzlenimcilik" akımı ya da 19. yüzyılın sonlarındaki Fransa yaratmadı. Onları çizen Claude Monet'di.

Hiçbir hareket veya dönem bir sanat eseri yapamaz, yalnızca bir kişi (veya işbirliği içindeki birkaç kişi) bunu yapabilir.

Bazen sanatçılar yalnızca belirli bir hareketin stilistik ve tematik kriterlerini yerine getirirler ama biz her zaman bu tür yapay sanatın ne olduğunu görürüz.

En sevilen ve en büyük sanatçılar, eserlerine kaçınılmaz olarak bu yüzeysel niteliklerden daha fazlasını getirir.

Bu yüzdendir ki iyi bir sanatçı her zaman, bağlı olduğu dönemin hareketinin önündedir.

Hatta belki zaman zaman -izmler hakkında konuşmasak daha bile iyi olabilir.

Resimlere bakıp 'Gerçekçilik' ya da 'Kübizm' yerine gerçek olduğuna inandıklarını ifade etmeye çalışan bir sanatçının yapıtını görseydik, sanattan daha fazlasını alırdık belki de... Anlatılmak isteneni çok daha net görürdük, kim bilir.

Ve yine de, bütün bunları söylesek de, üslup anlamdan ayrılamaz.

Tarz bizi anlama götürebilir - tabi ona takılıp kalmazsak.

Stil anlamdan doğar.

O halde bir Romantizm eserini tanımlayan şey, üslup nitelikleri veya konusu değil, o belirli stili ve o belirli konuyu sanatçının zihninde gerekli veya uygun kılan değerler, inançlar ve duygulardır.

Herhangi bir sosyokültürel kısıtlama, sanatı ve anlamını ve dolayısıyla bize nasıl hissettirdiğini de besler.

Fragonard'ın tasasız, aristokratik neşesi ile David'in sert, klasik yoğunluğu bize 18. yüzyıl Fransa'sının çok farklı yönlerini ifade ediyor.

Bunların hiçbiri sanatın bağlamını aşamayacağını söylemek değildir, bu her zaman olabilir.

Tamara de Lempicka'nın Art Deco portrelerini takdir etmek için 1920'lerden olmamıza veya onlar hakkında hiçbir şey bilmemize gerek yok; ancak bu tarihsel bağlamın sanatını etkilediği de aynı şekilde reddedilemez.

Bu nedenle, belirli 'hareketlere' çekilmemizin nedeni yalnızca dışsal görsel özellikleri ve belirli yöntemlere, renklere, tekniklere veya konulara duyduğumuz takdir değildir.

Tüm bu şeylerin temsil ettiği şey ve elbette bize hissettirdikleri yüzünden de onlara ilgi duyarız.

Bu içerik, "stillere" ve "hareketlere" odaklanmanın bizi sanatla daha derin ve anlamlı bir şekilde ilişki kurmaktan alıkoymasına izin vermememiz için bir hatırlatma olarak burada dursun.

Başta demiştik ki, en sevdiğiniz sanat akımı hangisi? Şimdi eminim hepimiz aynı şeyi düşünüyoruz...

Asıl soru beki de şu olmalıydı: En sevdiğiniz sanat akımı sizin için ne ifade ediyor?

Mimarlık ve Sinema Etkileşimi Hakkında: Filmlerde Mimarinin Yadsınamaz Önemi
Modern Sanatın Asıl Mimarlarından Olan Ünlü Fransız Ressam Gustave Moreau Kimdir?
Oklarla Vurulmuş Olmasına Rağmen Sakinliğini Koruyabilen Bu Adam Kim?

Popüler İçerikler

Kadınların Kırmızı Ruj Sürerek "Çiftleşme" Mesajı Verdiğini İddia Eden Uzman
İstanbul Bağcılar ve Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Okullarda Yılbaşı Kutlamasını Yasakladı!
Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt