Müzikallerin ağa babası, en güzel örneklerinden. Bu tarz filmlerin altın çağını başlatan film de denebilir. Baş rolündeki Gene Kelly'nin elektrik direğine sarılarak yağmur altında söylediği filmle aynı adı taşıyan şarkı tüm zamanların en çok dinlenen ve sevilen müzikal şarkısı olabilir. Film Hollywood'un sessiz film döneminden sesli filmlere geçtiği dönemi üç oyuncunun hayatı üzerinden anlatır.
Eliza Doolittle, sokakta çiçekçilik yapan ve son derece küfürlü konuşan bir karakterdir. Bir gece Prof Higgins, bir opera çıkışında kendisini görür. Eliza sadece argo konuşan biri değil aynı zamanda son derece hırçın ve kaba tavırlara da sahip biridir. Higgins ve arkadaşı Albay Pickering dil bilimcidirler ve bu kadın üzerine bahse girerler. Eliza profesörün evinde kalacak ve diksiyon kursları alacaktır. Higgins, genç kızı tamamen yola getireceğine ve Eliza’nın bir süre sonra gerçek bir hanımefendiye dönüşüeceğine emindir. Bu iş karşılığında para alacağı için Eliza olayı kabul eder. Ve sonra muhteşem güzelliğiyle Audrey Hepburn'ün can verdiği bu harika müzikal ortaya çıkar.
Manastırda yaşayan, her gün dağlara çıkıp şarkı söylemekten hoşlanan hayat sevinci ile dolu cıvıl cıvıl bir kız olan Maria sürekli olarak sabah dualarını kaçırmakta, manastırdaki işlerini aksatmaktadır. Baş rahibe yemin edip bir rahibe olmadan önce gerçek dünyayı biraz daha tanıyabilmesi için Maria'yı bir mürebbiye arayan yedi çocuklu Kaptan Von Trapp'ın malikanesine gönderir. Donanmadan emekli olmuş Kaptan'ın karısı yeni ölmüştür. Soğuk ve mesafeli bir insan olan kaptan çocuklarını askeri bir disiplin içinde büyütmektedir. Maria ise çocukların ve babalarının kalbini müzikle kazanacaktır. Dünyanın en tatlı müzikali bu olabilir.
The Rocky Horror Picture Show, 1975 yılında gösterime giren İngiltere yapımı bilimkurgu ve korku filmlerinin parodisiolan bir müzikal/komedi. İlk gösterimi 1975 yılında yapılan film, sinema salonlarında en uzun süre gösterilen filmlerden biridir. Film bir gece yarısı gösterimi filmi olarak ünlü oldu hep. Ayrıca bu türün en çok kazanan filmlerindendir. Film, 2005 yılında 'kültürel, tarihsel ya da estetik açıdan önemli' bulunduğu için Birleşik Devletler Ulusal Film Arşivi'ne eklendi. Bir tiyatro uyarlaması olan filmin başrollerinde Tim Curry, Susan Sarandon ve Barry Bostwick var. Yeni evlenmiş olan Janet Weiss ve Brad Majors yağmurlu bir gecede yollarını kaybeder. Ardından Weiss ve Majors bir şatoya sığınırlar. Bu şatonun sahibi, travesti bir bilimadamı olan Dr. Frank-N-Furter'dır (Tim Curry). Dr. Frank-N-Furter, o gece Rocky Horror adında bir aşk kölesi yaratacağını açıklar. Janet Weiss ve Brad Majors'ın saklı kalmış ve bastırılmış duyguları ortaya çıkar.
Bir Lars Von Trier güzelliği. Baş rollerinde Björk ve Catherine Deneuve var. Gözlerindeki hastalık yüzünden her geçen gün körlüğe yaklaşan ve oğlunda da aynı hastalık olan bir işçi kadının kendini artık kurtaramayacağını bilerek oğlu için çırpınışını anlatan bir müzikal. Bu acı dolu hikayeyi müzikle anlatmayı seçen Trier filmi hafifletmek yerine ağırlaştırmış bu kez. Hem sınıfsal kaygılar, hem dostluk, hem kadın ve anne olmak üzerine çok şey söylüyor bu film. Çarpıcı finali ve yürek burkan finaliyle çok güzel.
Bir şair olan Christian, sık sık ziyaret ettiği bir gece kulübü olan Moulin Rouge'daki dansçılardan bir tanesine delicesine aşık olur. Ancak ortada büyük bir sorun vardır. Zira oldukça kıskanç bir karakter yapısına sahip olan bir Dük de, aynı kıza sırılsıklam aşıktır. Artık ortada müzikal tonlara çalan ve başlamak üzere olan bir düello vardır. Belli olan şudur ki, iyi olabilen kazanacaktır. Bu mekan gerçekten var olan ve başka filmlere, müzikallere de konu olmuş bir yer. En iyi hatırladığımız bu 2001 yapımı film. Ewan McGregor ve Nicole Kidman'ın kimyası çok iyi. Şarkıları da gerçekten harika. Defalarca dinleyip doyamazsınız.
Gaston Leroux'un aynı adlı romanından sahneye uyarlanan Operadaki Hayalet, beyazperdeye de müzikalin yapımcısı ve bestecisi Andrew Lloyd Webber tarafından uyarlandı. Film müziklerinin çoğu, eserin müzikal versiyonun soundtrackinden alınarak, film oyuncuları tarafından yeniden yorumlandı. Baş rollerinde Gerard Butler ve muhteşem güzelliğiyle Emily Rossum'un oynadığı filmin hikayesini hepimiz biliyoruz aslında: Gizemli Müzik Meleği’nin, opera binasının mahzeninde yaşayan yüzü çirkin ama müzikal dehası da bir o kadar tartışılmaz olan ve tiyatro binasında çalışanları korkutmasıyla tanınan Operadaki Hayalet olduğunu bir kişi dışında kimse bilmez. Devreye aşk girince müziğin şiddeti de artar.
Başrollerinde Johnny Depp ve Helena Bonham Carter'ın oynadığı, 8 dalda Tony Ödülü kazanan film, daha önce 1927 yılından 1982'ye kadar 10 kez değişik şekillerde çekildi. Birçok ülkede müzikal olarak canlı performansla da sahnelenen filmin son versiyonu 2008 tarihinde gösterime girmişti. Filmde haksız yere hapse gönderilen Benjamin Barker ve onun acımasız iş ortağı Mrs.Lovett'ın maceraları anlatılıyor. Barker, yıllar sonra karısı ve kızının intikamını almak için 'Sweeney Todd' takma adıyla Londra'ya burada eskiden kendisine ait olan berber dükkânına geri döner. Amacı karısı Lucy'yi ve küçük kızını kurtarmak ve onu haksız yere hapse gönderen Yargıç Turpin’i öldürmektir. Müzikale Tim Burton eli değerse ne olur görmek için birebir.
Darren Lynn Bousman'ın yönettiği rock müzikali. 2008'de gösterime girdi ve başrollerinde de Anthony Head ve Paris Hilton var. Salgın bir hastalığın kasıp kavurduğu bir dünyada para karşılığı organ satan, borcunu ödemeyenleri kesip doğrayarak şarkılar söyleyen bir şirketin anlatıldığı film listedeki diğer filmler kadar kaliteli olmasa da son derece ilginç bir film.
Mamma Mia, dünyanın en ünlü müzikali olma özelliğini taşımaktadır. Bestesini Benny Andersson ve Björn Ulvaeus'un yaptığı müzikalde 20'li yaşlardaki Sophie Sheridan'ın amacı, babasının kimliğine ulaşmaktır. Evlenmek üzere olan Sophie'nin nikahından bir gün önce annesi Donna; Sophie'nin karşısına, üç adamla birlikte çıkar; bunlar, 20 yıl önce Yunan adalarına yaptığı gezide tanıştığı erkeklerdir. En güzel Abba şarkıları eşliğinde göz ve kulak banyosu yapacaksınız.
Sefiller romanını hepimiz biliriz. Victor Hugo'nun dev eseri geçmişinde işlediği suçun cezasını çekip artık dürüst bir hayat yaşamaya başlamış bir adamın tüm hayatının bu geçmişin tekrar peşine takılmasıyla alt üst olmasını anlatır. Dönemin Fransa'sı, siyaset ve devrimin de eşlik ettiği bu ağır romanı müzikale çevirmek ilginç bir fikir. Russel Crow ve Hugh Jackman gibi adını pek müzikalle anmayacağımız oyunculardan şaşırtıcı perfornmaslar izlediğimiz film uzun süresine rağmen ilginç bir deneytim sunuyor izleyiciye.
Kırmızı Başlıklı Kız, Sindrella, Rapunzel gibi klasikleşmiş pek çok çocuk masalının farklı kahramanları, aynı filmde buluşuyorlar. Grimm Kardeşler'in yaratmış olduğu klasik karakterleri daha farklı bir tarzda karşımıza çıkaran Sihirli Orman; masalların görsel atmosferi, müzikal türüyle aynı potada eriterek beyaz perdeye taşıyor. Bir cadı tarafından lanetlenen bir fırıncı ve eşinin hikayesini, anlatan film, çocuk sahibi olmak isteyen çiftin, Sihirli Orman'ın derinliklerinde, cadının kendilerinden talep ettiği malzemeleri temin etme maceralarını anlatıyor. Tabi bu süreçte Fırıncı'nın yolu Grimm masallarındaki baş karakterler ile kesişiyor. Yönetmenliğini Rob Masrhall'ın yaptığı filmin, başrollerinde ise Oscarlı usta oyuncu Meryl Streep, Johnny Depp, Chris Pine, Emily Blunt ve Anna Kendrick gibi pek çok gözde isim yer alıyor.
Bu yıl festivallerde karşımıza çıkan bu tatlı film alışılmadık bir müzikal sunuyor bizlere. İngiltere'de London Road adındaki bir mahallede işlenen cinayetlerin peşine düşen polis mahalle sakinleriyle konuşup durumu aydınlatmaya çalışırken bir yandan da orada yaşayan insanlar birbirlerini ve komşularını sorgulamaya başlıyorlar. Ve ilginç bir şekilde bu durum mahalleyi başta sarsıp sonrasında kendine getiren şey oluyor. Hem oyunculukları, hem şarkıları hem de ana fikriyle çok başarılı bir film.
Bu da yeni çekilmekte olan bir müzikal film. 2017 yılında vizyona girmesi planlanan film yine çok bilinen ve çok sevilen bir masalı konu ediniyor. Daha önce defalarca filmleri ve dizileri yapılan bu masal aşkın fiziksel görüntümüzün çok ötesinde bir şey olduğunu anlatan en güzel şeylerden biri. Gözde oyuncu Emma Watson Güzel Belle rolünü canlandıracak.