'Dahası' da var tabii ki, hala güzel olan Ankara eskiden daha da güzelmiş!
'Dahası' da var tabii ki, hala güzel olan Ankara eskiden daha da güzelmiş!
Çok kişi bilmez ama Ankara şehir merkezi Kızılay değil Ulus'tur. Hatta 'Atatürk Bulvarı' Çankaya Köşkü'nden başlar Atatürk Heykeli'nde biter. Ulus gerçekten bir ulusun yeniden doğduğu merkezdir. Ve bu durum ivedilikle Ankaralının hafızasında tazelenmelidir.
Evet dostlar Ankara'da deniz vardı, varmış. Bugün etrafındaki yapılaşmayı ve dolayısıyla gölün kirlenmesini ve etrafın çirkinleşmesini saymazsak Mogan yerinde duruyor aslında; ama işte şu fotoğraf çok başka, çok!
Kızılay'daki devlet dairesinden bozma garip AVM'nin yerinde eskiden bu şirin bina, onun önünde de güzel bir park varmış. Neyse ki karşıdaki eskiden çirkin şimdi ise estetik sayılan Emek İş Hanı duruyor. Ha, Güven Park da her şeye rağmen ayakta.
Ankara'nın ortasında kayıkla gezdiğinizi, ister kayığınızda ister gazinoda içkinizi yudumlarken Zeki Müren dinlediğinizi, kışın ise koskoca bir açık hava kayak pistinde olduğunuzu düşünün... İşte bütün bunlar Gençlik Parkı'nda imiş.
Burası artık Çankaya Belediyesi... Oldukça da ilginç bir hikayesi ve dönüşümü var. Gökçek izin verseydi yıkılıp 'Emek Meydanı' olacaktı. Belediye olmadan önce de içinde şarküteri, mescit, müzik malzemesi, bar, pastane bulabileceğiniz çok yönlü bir mekandı.
Korkmayın Atakule hala yerinde! Ancak şehrin nispeten dışına açılan AVM'lerden ötürü 'albenisi kaybedince' bir aklıevvel hadi buranın altına da AVM yapalım dedi ve gerçekten yapıldı. Sözüm ona estetik olsun diye de piyano şeklinde olmuş.
Bütün Ankara'nın yine bütün Ankara'yı beklerken buluşmak için saatine baktığı ya da Gima'da gezindiği efsanevi yer. Şimdi burada yine dükkanlar var dostlar ancak artık iş hanının içini ve girişindeki bu kuşları görmek mümkün değil ne yazık ki...
Kavşaklar, üst geçitler; genişletilen yollar derken aslında Sıhhiye diye bir yerin sadece adı kalmış dostlar. Hemen fotoğrafın solundaki DTCF'yi tandınız öyle değil mi? Peki karşısından akan ve şu an üstünden arabaların geçtiği Ankara Çayı'nı tanıyabildiniz mi?
Bulvarın genişletilmesi, alt geçitlerin yapılması bir de 'kuğuları çalıp yiyenlere' karşı alınan önlemler derken geçmişten günümüze oldukça küçülen Kuğulu Park... Şimdi bile güzel evet ama eskiden burası bambaşka bir yermiş gerçekten.
1937'de inşa edilen ve Mimar Seyfi Arkan tarafından tasarlanan, birincilik ödülüne sahip olan Cumhuriyet mirası bina, 80 yılından beri tescilli olmasına rağmen bu statüsü kaldırılarak 2017'de yıkıldı. Bu yıkımın arkasında da tabii ki Gökçek vardı.
Şu an ligde Başkentin hiçbir takımı kalmadı ne yazık ki... Bunun birçok sebebi vardır tabii; peki bunlardan biri de şehir merkezinde bir stadyum olmaması olabilir mi? 19 Mayıs'ın yenisi yapılacak ancak Cebeci şu an can çekişiyor, niye?
Ulus'un uzun yıllar atıl bırakılması sonucunda iyice tekinsiz bir hale gelmesi geçmişte Ankaralının uğrak başka bir yeri olan Saman Pazarı'nı da gözden düşürmüş. Şimdi bu fotoğrafın yerinde genişçe yollar ve Altındağ Belediyesi var.
Burası dostlar ikinci meclisin arkasındaki halka açık olan park. Şu estetikliğe bakın lütfen. Ve şöyle bir hayal edin: milletvekilleri, bakanlar -ki o günlerde çoğu entelektüel liyakatli insanlar- ile aynı parktasınız ve Türkiye'yi konuşuyorsunuz...
Ah, ah, ah...
Ankaranın eskiden bir kimliği varmış sonradan mıçmışlar ağzına .... Başkent ve Anıtkabir haricinde hiç bir özelliği yok malesef :(
Güzel okulum DTCF fotoğrafın solunda değil, sağında :)