Geçmişten Günümüze En Çok Kullanılan 10 Etkili Problem Çözme Tekniği

Problemin tanımlanması, çoğu kez çözülmesinden daha önemlidir.

- Albert Einstein

Problem, kavram olarak ilk bakışta dilimizde negatif bir çağrışım yapsa da aslında her problem aynı zamanda bir fırsat anlamına gelir. Çözüm için, çaba ve keşif için bir sebebe hem de çok güçlü bir sebebe ihtiyacınız vardır. Problem bunun ta kendisidir.

Eğer bu olguyu bir İngiliz gibi ifade ediyor olsaydık “challenge” dediğimizde, meydan okuma ya da daha doğrusu çözüm için bir davet anlamını da çıkarabilirdik. Problemin varoluşu başlı başına insanı çözüm için harekete geçmeye davet eder. Problemi tam anlamı ile anlayan ve yaşayan insan çözüme tutku ile bağlanır ve önüne çıkan engelleri birer birer atlar.

İnsan tüm duyuları ile bir problemi hisseder ve deneyimlerse çözüme asla kayıtsız kalamaz ve her insanda farklı deneyimler ve hissiyatlar oluşturacağı için bir ekip çalışması ile birbirinden farklı çözüm ve fikirler üretilebilir. Birlikte çalışma kültürünün gücü problem çözmede oldukça olumlu sonuçlar verir.

Her problem kendi çözümünü içinde barındırır.

Bu söz sadece problemi gerçekten hisseden yaşayan ve doğru anlayan kişi için geçerlidir. Aksi halde çözüm asla keşfedilemeyecektir.

Problemin tanımlama süreci bizi çözüme götüren bir araçtır. Bu aracı doğru kullanmalısınız. Doğru bir tanımlama için yapılacak ilk şey problemi keşfetmektir. Keşif yapılabilmesi için ise insanın o andaki farkındalığının yüksek olması gerekir. Problemi keşfetmek için ise tümü ile onu hissetmek ve yaşamak gerekir.

İşte geçmişten günümüze en çok kullanılan etkili problem çözme teknikleri.

1) Puko döngüsü

Puko döngüsü temelde 4 aşamadan ve birbirini takip eden süreçlerden meydana gelen bir problem çözme tekniğidir. Puko döngüsünde temelde aşağıdaki adımlar izlenir.

Planlama:

Bu aşamada planlanan işin kimler tarafından, neden, nasıl, nerede, ne zaman, ne kadar sürede yapılacağı kararlaştırılır. Bu süreçte hedeflerin belirlenmesi ve detaylı plan hazırlama (uygulama planı) işlemleri gerçekleştirilir.

Uygulama:

Uygulama ikinci aşamasıdır. İlk aşamada planlanan faaliyetlerin belirlenen kişi, yöntem ve zamanlarda gerçekleştirildiği aşamadır. Bu aşamada kullanılan istatistiksel yöntemlerden elde edilen veriler PUKO’nun üçüncü adımı olan kontrol et aşamasının girdisini oluşturur.

Kontrol etme:

Planlanan hedeflere ne kadar ulaşıldığı belirlenir. Eğer hedeflere ulaşıldıysa yapılan uygulama faaliyetleri kontrol edilir ve standartlaştırılır.

Önlem alma:

Planlanan faaliyetler ile yapılan uygulamalar arasında ortaya çıkan farklılıkların, sapmaların nedenleri araştırılır ve bunların ortadan kaldırılmasına yönelik faaliyetler başlatılır.

5N1K analizi ‘‘Ne? Nerede? Neden? Ne Zaman? Nasıl? ve Kim? ’’ soruların baş harflerinden ismini almıştır. Aynı zamanda 5W+1H analizi olarak geçer. 5N1K tekniği bir olayın ya da kavramın tüm anahtar noktalarını sorgulayarak düşünmeye yöndendirip sorulan soruları ayrıntılı biçimde irdelemeye ve analiz yapmaya olanak sağlar. Eğer problem bilinmiyor ise bu analiz uygulanmaz.

Sebep-sonuç ya da Ishikawa diyagramı olarak da bilinir. Balık kılçığı diyagramı, bir etki veya problem için birçok olası sebebi tanımlar. Bir beyin fırtınası oturumunu yapılandırmak için de kullanabilirsiniz. Fikirleri hızlı bir şekilde ilgili kategoriler içerisinde sınıflandırıp ele alabilirsiniz.

4) İlişki diyagramı

İlişki diyagramı, önemli konular üzerindeki sebep-sonuç ilişkilerinin belirlenmesini ve anlaşılır kılınmasını sağlayan bir analiz aracıdır. 7MP olarak da söz edilen yedi yönetim aracından birisidir.

Olasılık teorisinde, bir olasılık diyagramını temsil etmek için bir ağaç diyagramı kullanılabilir. Ağaç diyagramları bir dizi bağımsız olayı veya koşullu olasılıkları temsil edebilir. Diyagramdaki her düğüm bir olayı temsil eder ve o olayın olasılığı ile ilişkilendirilir.

Akış şeması algoritmaları ve işlemleri birbirine oklarla bağlı değişik tiplerdeki kutular içerisinde gösteren yaygın bir şema tipidir. Akış şemaları çeşitli alanlardaki işlem ve uygulamaların yönetilmesi, belgelendirilmesi, tasarlanması ve çözümlenmesinde kullanılır.

7) Altı Şapkalı Düşünme Tekniği

Altı Şapkalı Düşünme Tekniği, Edward De Bono’nun 1985’te yayınlanan kitabıdır. De Bono, insanların birkaç farklı şekil ve yaklaşımla kavrama ve düşünme eylemini gerçekleştirebildiğini incelemiştir. Bu yaklaşımlar hakkında teori geliştiren yazar, insanların düşünme alışkanlıkları ile kendilerini kısıtlayarak, sadece bir veya iki yaklaşımla düşünme eylemini gerçekleştirdiğini gözlemlemiştir. De Bono, farklı yaklaşımların tanımlanması ve bu yaklaşımların nasıl kullanılabileceğinin öğretilmesi durumunda, insanların bu yaklaşımları kullanarak, toplantılarda ve takım çalışmalarında çok daha üretken olabileceğini öne sürmüştür.

Delphi yöntemi veya Delphi tekniği, aslında bir uzmanlar paneline dayanan sistematik, etkileşimli bir tahmin yöntemi olarak geliştirilen yapılandırılmış bir iletişim tekniği veya yöntemidir. Metot, yapısal iletişim için geliştirilmiş ve genellikle geleceğe yönelik tahminler için kullanılan bir yapıdadır. Uzmanlardan oluşan bir tahmin grubunun iki veya daha fazla turda tahmin yaptığı bir oyun olarak görülebilir.

Histogram, gruplandırılmış bir veri dağılımının sütun grafiğiyle gösterimidir. Diğer bir ifadeyle, tekrarlı sayılardan oluşan verilerin, uygulanan işlemlerden sonra önce tabloya, ardından tablodan yararlanarak grafiğe aktarılması, yani veri gruplarının grafiğinin dikdörtgen sütunlar halinde gösterilmesidir.

10) Pareto analizi

İtalyan ekonomist Vilfredo Pareto 1897 yılında gelir dağılımının eşit olmadığını göstermek amacıyla bir formül geliştirmiştir. Ardından 1907 yılında Pareto’nun teorisine benzer bir teoriyi Amerikan iktisatçı M.C. Lorenz grafik olarak kullanmıştır. Bu iki iktisatçının kullandığı bu oran 20/80 olarak açıklanmıştır. Bu açıklamayla gelirin %80’lik kısmının toplumdaki %20’lik bir gruba ait olduğu hipotezi ortaya atılmıştır.

Dr J. M. Juran ortaya atılan bu hipotezi kalite kontrol alanında uygulamıştır. Daha sonraki zamanlarda sadece kalite kontrolde değil hayatın diğer alanlarında da kullanılabilecek olan bu ilkeye Juran, pareto ilkesi adını vermiştir.

Pareto diyagramları bir problemi oluşturan sebeplerin ne olduklarını ve önem derecelerini belirlemek için kullanılır. Kalite kontrolde, artan hatalı üretimin veya müşteri şikayetlerinin arkasındaki sebeplerin önem derecelerine göre sıralanmasında kullanılabilir. Diyagram genellikle pareto ilkesini doğrular niteliktedir.

Facebook

X

Instagram

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Popüler İçerikler

Ali Koç, Fenerbahçe Tesislerinde Sıkıyönetim İlan Etti
Almanya’da Noel Pazarına Saldırı: Saldırgan Suudi Arabistan Vatandaşı Bir Doktor Çıktı!
"Aşk Solcudur..." Kızılcık Şerbeti'nde Deniz Gezmiş Anıldı