Tarih boyunca kadınların güzellik kalıplarına uyması adına birbirinden enteresan güzellik icatları yapıldı. Bunlardan bazısı çok tehlikeliyken, bazısı fazlasıyla tuhaftı. Hatta bazıları tuhafın da ötesinde... Geçmişte kadınların güzellik uğruna göğüs gerdiği trendleri listeledik. 👇
Buna bizler de pek yabancı sayılmayız... Şimdiki saç düzleştiricileri yokken, geçmişte bazı kadınlar düz saçlara sahip olabilmek için ütülüyordu. Bu trend oldukça tehlikeliydi ve 1960 yıllarının ardından yavaş yavaş popülaritesini yitirdi. Kadınlar başlarını ütü masasına yatırırdı ve bazen ütüyü yapan kişi ayarını kaçırabilirdi. Kadınlar düz saçlar uğruna yanmayı ve yaralanmayı göze almışlardı.
İtalyan bir doktor olan Dr. Matarasso, 1930'larda çilleri çıkarmak için bir metot geliştirdi. Metodu çilleri dondurmaktan ve onları yolmaktan oluşuyordu. Bu süreçte dondurma işlemi kuru buz veya karbondioksit ile yapılıyordu. Sonra pigmentler yüzden soyuluyordu. Bu işlem oldukça acı verici bir süreçten oluşuyordu.
Mrs. Evangeline Isabella Gilbert, bu gamze makinesini 1936 yılında icat etti. Ürünü için doldurduğu bir patent formunda bu icat yüz şekillendirici olarak sınıflandırıldı.
Bu gamze makinesi yanağa taktığınız, tuhaf bir görünüme sahip bir icattı. Mrs. Evangeline, düzenli kullanımın ardından gamzelere sahip olacağınızı iddia ediyordu. Kendisi yalnızca bu üründen 12 bin doları aşkın gelir elde etti.
Bu gamze yapıcı ürün beraberinde kılavuz ile geliyordu: 'Gamze yapıcıyı günde 5'er dakika boyunca, 2 - 3 defa giyin; giyinirken, dinlenirken, okurken veya yazarken. Aynaya bakın ve gülümseyin. Gamzelerinizin nerede olacağını göreceksiniz ve gamzeleriniz olana kadar bu şekilde poz vermelisiniz.'
Bu icadın kullanım amacının soğuk su uyguladıktan sonra kan dolaşımını uyarmak olduğu söyleniyor. Ayrıca bu ürünün yıkanırken memeleri durulamakta da kullanıldığı yönünde söylentiler mevcut. Ürünün boyutuna göre memenin de o boyutunu koruyacağı umuluyormuş.
Ünlü perma makinesi, Charles Nessler tarafından 1906 yılında icat edildi. 20. yüzyılın başlarında, insanların saçlarını kıvırcık kullanmasına olanak sağlıyordu.
Bu makine uzun süreli dalgalar yaratmak için saçı kimyasal bir süreçten geçiriyordu ve saçlar ısıtılmış borulara sarılıyordu. Saçı kıvırcık yapmak için kullanılan su, kimyasal ve ısı ile kalıcı dalgalar elde edildi. Kadınlar için bir noktada işe yarasa da, silindirler o kadar sıcak ve ağırdı ki bazı kadınların saçları yanarak döküldü. Günümüzde bu ihtimalin ortadan kalkması için farklı inovasyonlar yapıldı.
Her ne kadar dünyada beyaz dişler tercih edilse de, Japonya'da bazı kadınlar dişlerini siyaha boyamayı seçiyor.
Diş siyahlatmak, kadınlar tarafından yapılan eski bir Japon geleneği. Bazı diğer Asya ülkelerinde de rastlanabilir. 200 (MS) yılında insanların dişini siyaha boyatması modaydı ve bu ritüel 17. yüzyıla dek devam etti.
'Ohaguro' olarak da bilinen diş siyahlatmak, sağlıklı ve olgunluğun bir belirtisi olarak görüldü. Bazı insanlar ise bunun aristokratik sınıfı simgelediğini düşünerek dişlerini siyaha boyardı.