Artık tıp ve teknoloji geliştikçe insanlar da bu tarz yöntemlere maruz kalmıyor tabii ki.. Fakat, eski dönemlerde öyle korkunç tedavi yöntemleri denenmiş ki insan okudukça tüyleri diken diken oluyor.
Artık tıp ve teknoloji geliştikçe insanlar da bu tarz yöntemlere maruz kalmıyor tabii ki.. Fakat, eski dönemlerde öyle korkunç tedavi yöntemleri denenmiş ki insan okudukça tüyleri diken diken oluyor.
Aileler, akıl hastası olan yakınlarını bu evlere bırakıyordu. Hastane olarak görev yapmaya başlayan bu evler, daha sonradan hapishane ortamına dönüşmüştür. Akıl hastalarına burada birbirinden kötü cezalar verilirdi. Yattıkları yerler de kötüydü ve acımasız davranışlarla yüz yüze geliyorlardı.
Hastalar uykudayken, resimdeki düzeneğe bağlanıyor ve şiddetli bir şekilde sağa sola sallandırılıyordu. Bu savrulmaların hastaları tedavi etmesi bekleniyordu ama hiçbir hasta üzerinde işe yaramamıştı.
Hastalara verdikleri ilaçlarla onları kısmi felç bırakıyorlardı. Vücutlarındaki kasılmaların onları iyileştireceği bilincindeydiler. Birçok hasta bu tedavi yöntemi esnasında ölmüştür.
1927 yılında, bir doktor kendi hastasına yanlışlıkla aşırı dozda insülin verdi. Hastası komaya girdi ve çıktığında bağımlılıklarından tamamen kurtulmuştu. Bu durumun akıl hastalarında işe yararayacağı düşünüldü ve üzerlerinde uygulanmaya başlandı. Başarı oranı yüzde doksandı. Komadan çıktından sonra hayatta kalabilenlerin sayısı ne yazık ki çokta yüksek değildi.
Franz Mesmer tarafından bulunduğu için bu yönteme Mesmerizm de deniyordu. Fakat hastayı hipnotize etmek sanıldığı kadar işe yaramıyordu hatta onun daha da delirmesine yol açıyordu.
İnançlarına göre, kadınlarda histeri cinsel organlarından kaynaklanıyordu. Bunun tedavisi de kadınların zorla evlendirilmeleri ve sayılamayacak kadar çok çocuk yapmalarından geçiyordu. Bu tedavi yönteminin babası da Platon'du.
akıllı girsen sıyırıp çıkarsın
platon da yanılabilirrrmişş