Eğer reenkarnasyon diye bir şey gerçekten varsa, geçmiş yaşamlarımızı hatırlıyor olmamız gerekmez miydi? Bizler bırakın önceki yaşamlarımızı, mevcut yaşamımızı bile tamamen hatırlamıyoruz. Peki hafızamızın sınırlarını aşıp geçmiş yaşamlarımıza dair anılara ulaşmak için ne yapabiliriz? Konu üzerine çalışan isimlerin çeşitli iddiaları var:
Ve zaman zaman geçmiş yaşamlarımıza ait bu anılara erişim de sağlarız. Ancak bu erişim, belirli inanç ve eğilimlerin nereden geldiğini bilmeyenlerimiz için daha çok bilinçdışında gerçekleşir. Konu üzerine fikir yürüten spiritüel hocalara göre ise örneğin örümcek korkusu, bir insandan sebepsiz yere nefret etme ya da belirli etnik gruplara karşı sempati besleme gibi durumlar, kişinin geçmiş yaşamlarından getirdiği eğilimlerdir ve onlara dikkat edilmesi gerekmektedir.
Reenkarnasyon üzerine varsayımlarda bulunan Jo Leonard'a göre bunun için yapılması gereken ilk şey, kişinin inanç sistemini sorgulaması ve düzenlemesidir. Çünkü reenkarnasyona inanmayan ve böyle bir ihtimali reddeden ortamlarda büyümüş insanlar için geçmiş yaşamlara ulaşmak mümkün değildir. Bu sebeple Leonard, yapılması gereken ilk ve en önemli şeyin zihnimizdeki sınırlamaları ortadan kaldırmak olduğunu düşünmektedir.
Çünkü geçmişi görmek, etrafımıza alıştığımızdan daha farklı bir biçimde bakmamızı gerektiriyor. Bunun için Leonard, kişilerin aynaya bakmasının faydalı olacağını belirtiyor. Bir sandalye çekip ayna karşısına oturmak ve kendini uzun süre izlemenin kişilere kendileriyle alakalı daha önce farkında olmadıkları şeyleri gösterdiğini ve geçmiş yaşamlara kapı açmayı kolaylaştırdığını iddia ediyor.
Bu listede sevdiğiniz ve sevmediğiniz şeyler yer alsın: insanlar, yerler, tarihi dönemler, yemekler, zevkler, giysiler... Bunu yaptıktan sonra hazırladığınız listeye baktığınızda belirli bir tutarlılığın, sevdiğiniz ve sevmediğiniz şeylerin kendi arasında uyumunun bulunduğunu görecek ve kişiliğinizle ilgili noktaları birleştirmeye başlayacaksınız. Not tutmak kesinlikle geçmiş yaşamlarınızı hatırlamak konusunda size yardım edecektir.
Geçmiş yaşamların varlığına ve onlara ulaşmanın mümkün olduğuna inanan kişilerin verdiği bir başka önemli tavsiye ise rüyaların farkında olmak, hatta mümkünse onları yazmaktır. Yattığınız yerin yakınında daima bir kalem ve kağıt bulundurun ve gördüğünüz rüyaları, rüyadaki sembolleri ve olayları unutmaya fırsat olmadan yazıya geçirin. Çünkü konuyla ilgilenen kişilere göre rüyalarımız, geçmiş yaşamlara açılan kapımızdır.
Diyelim ki sevgilinizden ayrıldınız: Etrafınızdaki her şey size ilişkileri hatırlatıyor mu? Bir anda daha önceden fark etmediğiniz şeylerin farkına varıyor, yolda el ele tutuşan daha fazla çift görüyor, girdiğiniz mağazalarda sevgililere alınacak hediyeleri daha çok fark ediyor musunuz? Bunun sebebi dikkatinizin daha önce olmadığı şekilde ilişkilere odaklanmış olmasıdır. Eğer reenkarnasyona inanan biriyseniz yapmanız gereken şey de tam olarak budur: Dikkatinizi verin ve günlük yaşamda pek çok şeyin nasıl da geçmiş yaşamlarınıza dair ipucu verdiğini görerek kendinizi şaşırtın.
Leonard'a göre çoğumuz, günlük yaşamda karşılaştığımız ilginç durumları tesadüf diyerek geçiştiriyor, onlara gereken önemi vermiyoruz. Örneğin yeni öğrendiğiniz bir kelimeyi aynı gün içerisinde başka ve alakasız bir yerde duyduğunuzu hatırlıyor musunuz? Ya da aklınıza gelen herhangi bir şeyle birkaç saat sonrasında karşı karşıya gelip şaşkınlığa uğradığınız oldu mu? Leonard, hemen hepimizin yaşadığı bu durumların aslında bizler için önemli ayrıntılar olduğunu ve geçmiş yaşamlarımıza dair çok önemli sırları açığa çıkardığını düşünüyor. Ona göre yapmamız gereken şey yalnızca hayata doğru gözlüklerle bakmak. Çünkü baktığımız zaman görmemiz işten bile olmayacak!
Şu yeni öğrendiğimiz kelimeyi aynı gün içinde görme olayı çok ilginç değilmi ya bide genellikle değişik kelimeler oluyolar yani öyle çok kullanılan kelimeler değiller hep hayret ediyorum buna ve hep oluyo bu ya çok anormal bişey bu bence
yöntemleri denedim geçmiş yaşantımda su bardağıymışım amk
Çok basitmiş gerçekten