Eşimizin dostumuzun bazen yana yakıla gelip, ilişkisinden dert yandığı olmuştur. Çoğu incir kabuğunu bile doldurmayacak rahatsızlıkları saatlerce dinlemişsinizdir. Şimdi sizlerden aşağıdaki hikayeyi okumanızı istiyoruz. Daha sonra arkanıza yaslanıp, ilişkinizde yaşadığınız sorunları, şöyle oturup bir düşünün. Acaba hangileri halen size bir problem gibi görünmeye devam edecek, kararı siz verin?
Jayaprakash ve Sunitha Nair, kaderin tatlı bir cilvesiyle aynı sınıfa düştüklerinde; ikisi de daha 12 yaşındadır. Her şey öylesine hızla gelişir ki, genç delikanlı Jayaprakash, güzel kızımız Sunitha Nair'i görür görmez, ona büyük bir aşkla bağlanır. Dahası, ikilinin arasında, ilk tanıştıkları andan itibaren harika bir arkadaşlık da oluşur. Tabiri caizse 7/24 birbirlerinden ayrılmazlar.
Jayaprakash'ın aşık olduğunu zaten söylemiştik. Ne var ki delikanlımız, Sunitrha'ya bu hislerini açma fırsatı bulamaz. Çünkü ebeveynlerinin iş hayatlarındaki değişikliklerden dolayı, aralarına iki buçuk yıl süren tatsız bir mesafe girer. Fakat bu süre boyunca iletişimlerini hiç koparmazlar.
Sunitha'nın doğum günü münasebetiyle Jayaprakash'ı telefonla araması ilişkilerinde bir dönüm noktası olur. Çünkü bu vesileyle kendine güveni gelen delikanlımız, ilk gördüğü andan beri çılgınca aşık olduğu Sunitha'ya hislerini açma fırsatını yakar. Ve neyse ki, hisleri karşılıksız değildir.
Birbirlerine aşklarını itiraf eden çiftimiz, o günden sonra evliliğe doğru hızla yol almaya başlamışlar. Tabii bu zaman zarfında aralarındaki duygusal bağ da, giderek kök salar. Kısaca her şey bir rüya gibidir. Ta ki Sunitha'dan gelen bir arama uyarısı, 27 Ağuştos 2011 günü, Jayaprakash'ın telefonunun ekranında belirene kadar.
Telefonu açan Jayaprakash, bir şeylerin yolunda olmadığını hemen hisseder. Zaten Sunitha'nın da ilk söylediği şey, 'Kaza geçirdim.' olur.
Aralarında geçen kısa telefon konuşmasından ardından Jayaprakash'ın aklına, ilk önce sevdiğini kadının bir yerlerinin kırıldığını düşünür. Ancak hastaneye vardığında durumun hiç de düşündüğü gibi olmadığını öğrenir. Çünkü geçirdiği trafik kazası sonucunda Sunitha'nın yüzü tanınmaz haldedir.
Sunitha o acı dolu anları şöyle aktarıyor:
'Bazı insanları hiç tanımamış olmayı diledim. Bunlardan bir tanesi de, Jayaprakash idi. Çünkü benim yüzümden acı çekmelerine dayanamıyordum.'
Jayaprakash geceyi hastanede geçirir. Ve bütün gece yaşananlar hakkında düşünme fırsatı bulur. Günün ilk ışıkları belirdiğinde ise, yüreği heyecanla kaplıdır. Yerinde duramaz ve soluğu ivedilikle sevdiği kadının yanında alır. Ellerini sıkıca tutar ve ona, 'Seni çok seviyorum. Hadi hemen evlenelim.' der.
Çiftimizin artık bir de kız çocukları var. Yani mutlulukları taçlandı. Umuyoruz, bu güzel insanların yüzlerinden tebessümler, bir ömür boyu eksik olmaz. Çünkü sonuna dek hak ediyorlar!
Ayrıca, ilişkilerin bu denli yozlaştığı, insanların birbirlerini bütünüyle dış görünüşleriyle değerlendirdiği bir devirde, bize hiç unutulmayacak cinsten bir ders verdiklerinin de altını çizmemiz gerekir.
ADAM...
adam gibi adam aşka genelde inanmam birazda olsa inanc yarandı ömür boyu mutlu olsunlar bize böyle aşklarla gelin editor
Hala böyle temiz masum aşklarda var. <3