Hayatın akışına kaptırdığınızda kendinizi bu
şehir sıkıcılaşıyor iyice. Her şeyin dışından baktığınızda ancak
görebiliyorsunuz güzelliğini. Onun güzelliği, huzurunda, körfezinde, vapurunda,
kuşlarında, kültürel etkinliklerinde. Kimi zaman kendinizle kimi zaman yakın
bir dostunuzla yaptığınız muhabbette. İzmir oldukça da feminist bir şehir aslında.
Kadın istihdamı çok fazla. Üniversitede tüm hocalarınızın kadın olması bile
mümkün. Ambulans şoförlüğünden tutun, tren makinistliğine kadar erkek işi
görülen işlerde bile sıkça kadına rastlamak mümkün. Dev üniversiteleri yurdun
dört bir yanından öğrenciyi buluşturuyor. Herkes, “İzmir’in havasını alan
bozuluyor, Ege’nin havası başkadır,” diyor. Uzun süreli ilişkilerin peşinden koşmak
yıpratıyor insanı burada. Nice ihanetler gizlidir bu şehrin masum sokaklarında.
Sınırsız ilham vardır, her bir parçasında. Nice şairin de memleketidir. İzmir’i
nesre dökmek zordur. Sanatlıdır bu şehir, adına şiirler yazdırmıştır onlarca...