Vay be ne detaylar varmış.
Vay be ne detaylar varmış.
Wes Craven okuduğu bilimsel kitapta, 'Kırmızı ve yeşil bir araya geldiğinde insan gözünün seçebildiği en zor rengi oluşturur.' yazdığı için süveteri kırmızı ve yeşil olarak kendisi seçmiş ve Freddy karakterine rahatsız edici bir hava katmak istemiş.
Kötü Ruh'ta da, proje ilk olarak 'Night Skies' adını almış ve Spielberg'ün Üçüncü Türden Yakınlaşmalar filminden esinlenerek yapılmıştır. Bunun yanı sıra Kutsal Hazine Avcıları filminin çekimleri devam ederken, Spielberg Melisa Mathinson'ın senaryosundan etkilenerek kurguyu biraz daha yumuşatmıştır. Nihayetinde filmin adı Kötü Ruh olmuş ve yönetmende Tobe Hooper olarak kalmıştır.
Yönetmen koltuğunda bulunan William Friedkin, sette oyuncuları korkutmak ve rahatsız etmek için bir sürü taktik kullanmış. Oyuncuları korkutmak için arka planda sürekli gerilim müzikleri çalarken gerçek korku anını yakalamak içinse olur olmadık zamanlarda silah atışları yapılıyormuş.
Wilson olayı ''Salonun ortasında şiddetli bir şekilde sallanan bir perde vardı, işin tuhaf kısmı ne bir havalandırma ne de pencere açıktı. Bu çok ama çok tuhaf bir olay çünkü etraftaki hiçbir şey ne hareket ediyor ne de oynuyordu. Hiçbir rüzgar sesi bile duymuyorsunuz ama perdenin sallanmasını izliyorsunuz. Bu gerçekten aşırı tuhaftı.'' şeklinde anlatmış. Sonunda işler gittikçe tuhaflaşınca, bir rahip gelip o alandaki kötü enerjiden kurtulmaları gerektiğini söylemiş.
Aktris Jennifer Carpenter'ın anlattığına göre sette uyumaya gittiğinde radyo iki üç kez açılp şarkı çalmaya başlıyormuş. Onu en çok korkutan an şiddetli bir şekilde çalan Pearl Jam'den 'Alive' şarkısı olmuş. Rol arkadaşı Laura Linney'de sette kendi kendine açılıp kapanan bir televizyondan aynı şekilde korkuyormuş.
P.J Soles bir konuşmasında ''Culver'da MGM Stüdyolarında çekilen bir fragman vardı ve üç gün boyunca o şekilde uyumuştu. Ona bu şekilde yapışkan ve rahatsız edici bir şeyle uyuduğu için inanılmaz olduğunu söyledim. O da bana sahnelerin uymasının gerekli olduğunu ve bunun için böyle uyumak istediğini söyledi.'' demiştir.
Yönetmen Bernard Rose her çekim sonrasında arıları vakumlayıp, bir kutuda saklayıp giyinme odasında tuttuklarını belirtmiş ve boğazına inmemesi için Tony'nin ağzında bir aparat olduğunu ayrıca onun çok cesaretli olduğunu söylemiştir. Hepimizin merak ettiği soruya gelecek olursak Tony film boyunca tam 23 kez arılar tarafından sokulmuş.
Bu tanıdık ikili 2002 yılında da Örümcek Adam'da baş rol olarak boy göstermişlerdir.
Alex, ''Ari'ye sahne geldiğinde burnumu gerçek bir sıraya vurabilirim.'' demiş. Ari de '' Teşekkür ederim, seni seviyorum ama bunu yapamayız. Üst kısmı köpükle kaplanmış olan yumuşak bir masaya vuracaksın'' diyerek onu uyarmış. Fakat Alex'in anlattığına göre çarpma anından sonra sesi kısılmış her yer dizlerine kadar kan olmuş. Çünkü burnunu sandalyeye çarpmış. Kolunu dahi oynatamazken sahne boyunca burnu da şişmeye devam etmiş.
Bunun bir örneği olarak Rolex, ana karakter olan Christian Bale'in oynadığı Patrick Batman haricindekilere marka gösterimini yasaklamıştır. Kitaptan uyarlanan bu filmde, kitapta ikonik olan 'Rolex'ime dokunma.' cümlesi 'Saatime dokunma.' olarak değiştirilmiştir.
Yazar ve yönetmen olan Jennifer Kent, uzun şapkalı gay ikonu üzerinde durmuş ve karakterden çok etkilenmiştir.
Korku seansın da şunu da söyleyeyim Vera Farmiga seneryo yu evine sokmuyor muş kötü ruh gelir düşüncesiyle yanlış hatırlamıyorsam psikolojik destek bile görmüş