Sene 1973, ekranlarda Gülşen Bubikoğlu ve Kadir İnanır'ın başrolünde yer aldığı Yaban var.
Kadir İnanır’ın karakteri Ali denizde yaralanıyor sonra adada mahsur oldukları için şöyle bir mantık yürütüyor: “Tıbbi imkan yok. Doktor yok. Antibiyotik yok. Çözüm? Hemen bacağımı komple keselim.” Ve bu “hadi kes” cümlesi random bir tıbbi öneri gibi değil, Gülşen Bubikoğlu’nun karakteri Alev’e direkt emir: “Baltayı al, vur. Bir seferde. Hadi, bekliyorum. Söz acımayacak.”
Bubikoğlu'nun canlandırdığı Alev daha dünün sosyetik şımarık kentli kız, eline en ağır aldığı şey saç kurutma makinesi. Bugün sabah bronzlaşmaya çalışıyordu, akşamüstü adamın bacağını ampute etmeye zorlanıyor. Doktor değil, hemşire değil, kampçı bile değil. Bildiğin tırsmış sevgili. Ve film bunu “aşk böyle bir şey işte” melodramı olarak veriyor. Seyirciye o anda resmen küçük çaplı bir ameliyat gösteriyorlar...
Turist Ömer hala favorim. O zamanın şartlarına göre çok iyi bir film. Şu zamanda o kadar teknolojiye rağmen şöyle güzel bir film yapamadık..
Cüneyt Arkın'ın yüzündekiler akrep kostümü giydirilmiş hamam böceği, Kadir İnanır'ın bacağını da dişi olmayan bir köpek balığı ısırmıştı. Harbiden bize ne izletmişler? Ama favorim tuz canavarıydı. Gulyabani'ye değinmek bile istemiyorum.