Engin Arslan’ın gözü yaşlı annesi 54 yaşındaki Sultan Arslan “Salı akşamı işten eve geldi. ‘Anne ben arkadaşıma gideceğim orada kalacağım’ dedi. Eşyalarını toparladı. Eşyalarını fazla toparlayınca şüphelendim. Oğlum sen arkadaşına gitmiyorsun diye ısrar edince, ‘Ben Gazze’ye savaşa gidiyorum’ dedi. Gitme desem de dinlemedi. Sabah 10.30 gibi evden çıktı. Ablasıyla mesajlaştı. Ben sizi merakta bırakmam, mesajlaşırım ama arayamam’ dedi. Çarşamba günü çıktı, perşembe, cumaya kadar, Cuma saat 14.00 gibi son mesajı ablasına attı. ‘Abla ben sınırı geçtim bir köye vardım camide dinleneceğim ondan sonrasını bilmiyorum’ dedi. O son mesaj oldu bir daha da ne bir haber ne bir mesaj. En azından bir soluğunu duysam, yaşadığını bilsem o da yeter. Nereye gitsek bir haber yok. Dinine çok düşkün bir çocuktu. Namaz kılardı. Gazze’de yaşanan haksızlıklara tahammül edemedi. ‘Ben gideceğim anne, ben burada yaşamak istemiyorum. Onları gördükçe ben dayanamıyorum, uyuyamıyorum’ dedi. Oğlum bir seninle olacak iş değil bu desek de ikna edemedik. Başka sorunu yoktu. Hiçbir şeyi yoktu. Sadece ‘Ben oralara gitmek istiyorum’ dedi. Olursam da şehit olurum olmazsam da belki geri de gelmeyebilirim’ dedi. Öyle yani. Gelmezse bile, kendi bulunursa, Allah nasip ederse gelmek istemezse de bir sesin duyalım, yaşadığını bilelim, başına bir şey mi geldi bilmiyoruz. Muammadayız şu an” şeklinde konuştu.
aferin lan delikanlı adammış haybeden osurmamış hadi sıra sizde akdantelliler ve bozköpekler.
Klavye başından yada sokaklarda bağırıp çağırarak gidelim yıkalım edelim dememiş eyleme dökmüş. Tebrik ederim. Gitmek isteyen gidebiliyor diğer arkadaşlara da örnek olmuş.
Gazze falan değildir. Neyin kafasındaysa artık.