Yürüyüşe, kısa süre önce binası basılan Hürriyet’in Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin ve sık sık hükümete yakın medyada hedef gösterilen Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’ın da içlerinde bulunduğu çok sayıda gazeteci katıldı. CHP ve HDP’li vekiller de gazetecilerle yan yana yürüdü.
Yürüyüşü düzenleyen Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, Galatasaray Lisesi önünde bir basın açıklaması yaptı.
Türenç, “Basın özgürlüğü derken can güvenliğimizin olmadığı bir noktaya geldik. Çok ciddi endişeler içindeyiz. On zamanlarda medyaya yönelik baskıları, ‘onun tırnaklarını dişlerini sökmesini biliriz’, ‘istesek sinek gibi ezeriz’ şeklinde yazan sözde köşe yazarlarının demokrasi karşıtı bu ürkütücü ifadelerini şiddetle kınıyor, reddediyoruz. Üstelik tüm bunların sonucu şehir eşkıyalarının durumdan vazife çıkarıp saldırıya geçtiğini de görüyoruz. Son dönemde yaşadıklarımız apaçık gözdağıdır, basına hiza verme çabalarıdır. Devletin, can güvenliğimizi sağlamadığını hisseden biz gazeteciler, bugün her açıdan özgür olmadığımızı ilan ediyoruz. Siyasi iktidar ülkeyi yönetendir. Yaşadıklarımızın sorumluluğu doğrudan siyasi iktidarındır.” diye konuştu.
Hükümete ve içişleri bakanlığına seslenen Türenç, şöyle devam etti: “Yaratılan bu vandalizme dur demek için bu meydanlardayız. Dün Ahmet Hakan’ın kaburgası, burnu kırıldı. Oysa günlerdir bu belanın yaşanacağı belliydi. Devlet onu koruyamadı. Şimdi sıranın kime geleceğini bilmiyoruz. Başta siyasi iktidar olmak üzere tüm yetkilileri sorumluluk bilinciyle göreve çağırıyoruz. Bu saldırılar bizleri korkutamaz, yıldıramaz. Gazeteciler, yazarlar, çizerler, düşünürler, sorumluluk sahipleri. Tek ses olduk, el eleyiz, buradayız. Her koşulda halkın haber alma hakkını sonuna kadar yerine getirmeye kararlıyız. Gözdağlarına korkutmalara karşı özgür basının yılmayacağını haykırıyoruz.”
Basının görevinin haber vermek, eleştirmek, halkı olaylardan haberdar etmek olduğunu hatırlatan Türenç, “Sırf eleştirdikleri ve gerçeği yazdıkları için bugün mahkeme kapılarında yargılanan çok sayıda arkadaşımızla dayanışma içindeyiz. Davaların sonuna kadar takipçisi olacağız. Gazete binalarının basılmadığı, taşlı sopalı saldırılara uğramadığı, gazetecilerin hedef gösterilmediği, öldürülmediği, kemiklerinin kırılmadığı, gazetecilik faaliyeti yüzünden zindanlara atılmadığı, yargılanmadığı, işsiz kalmadığı bir ülkenin gazetecileri olmak istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Ajanslar