Gazze Şeridi’ne yönelik sivilleri hedef alan saldırılar, 7 Ekim'den bu yana aralıksız devam ediyor. İsrail’e göre, Kassam Tugayları'nın elinde 239 İsrailli esir bulunurken gazeteci Fulya Öztürk'ten konuya ilişkin bir haber geldi. Öztürk, İsrailli rehinelerin aileleri Erdoğan’a mektup yazdığını bilgisini paylaştı.
“Bölgenin büyük güçlerinden birinin lideri ve Orta Doğuda geniş etkisi olan biri olarak büyük destekte bulunabileceğiniz eşsiz bir konuma sahipsiniz. Çocuklarımızın, kardeşlerimizin ve ebeveynlerimizin nerede olduklarını bilmiyoruz. Sağlık durumlarından ve hayatta olup olmadıklarından haberimiz yok. Korkunç bir acı altındayız. Sizin de bildiğiniz gibi zaman çok önemli. Her geçen saat rehinelerin durumunun kötüleştiğinden endişeleniyoruz”
RTE'yi falan bir kenara koyarak söylüyorum çok stratejik bir hamle. Yardım ederim dese Hamas'ın terörist olduğunu kabul etmiş olacak, etmese oradaki "insani istek" kısmını önemsememiş görünüp önceki söylemleriyle çelişiyor denilecek, karşılığında İsrail'in de şunları yapması lazım dese "insan hayatı üstünden pazarlık yapıyor" denilecek.. Bu hamle'nin İsrail'in arkasında olmadan yapılma ihtimali yok. Bildiğin şah çektiler. Bakalım ne olacak...
Ya herşeyden önce ben artık Fulya Hanım'ın haberlerine inanmıyorum, benim gözümde inandırıcılığını kaybetti. Ek olarak, 1640 senesindemiyiz, ne mektubu... Mektup yazılmış bir de o mektubun ulaşması beklenmiş ve dün ulaşmış. E güvercinle gönderseydiniz... Mektupmu kaldı yahu.
"Giderken bana mı sordunuz"